Sekülerleşme; Dünya işlerine ilişkin düşünce ve eylemlerin dinsel niteliğinin olmamasıdır. Başka bir ifadeyle, dinin toplum ve politik hayattaki etkileşiminin yok edilmesi durumu.
Aslında, Sekülerleşme için toplumu oluşturan bütün katmanlarına gerekli bilgilenmenin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Sadece devlet kurumlarında değil, bu olgunun toplumsal yaşama sirayet etmesi gerekmektedir.
Sekülerleşme, önemli ölçüde kentleşme ile mümkündür. Eğitim sistemi Sekülerleşme açısından önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, 1970’lerden beri eğitim sistemi çağdaş niteliklerinden uzaklaşmış ve neolibaral niteliğe bürünmüştür. 2005 yılında kabul edilen müfredat programıyla da eğitim sistemi seküler anlayıştan tamamen uzaklaştırılmıştır.
Seküler anlayıştan uzaklaşılarak yazılan ders kitaplarında da seküler anlayışın izleri silinme taşımaktadır.
Siyasi kararlarla, liyakate bakılmaksızın atanan okul müdürlerin seküler olmayan uygulamalara imza atmaları, iktidarın desteğini almıştır.
Daha da vahim olanı, eğitimdeki yönetim kadrolarının belli tarikatların tekelinde olduğu bilinen bir gerçektir. Günümüzde özellikle sağlık kurumlarında menzil tarikatının yuvalandığı hayret verici bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık kurumlarından, bu yapısıyla verim beklemek hayalden öteye gidemez. Çünkü her kurum gibi sağlık kurumlarında da çağdaş bir çalışma yaşamını gerektirmektedir.
Kurum olarak ailelerimizde de seküler anlayışı görmek mümkün değildir. Çünkü, bazı ailelerde halen doğma bilgiler revaçta. Özellikle, erkek egemen toplum yapısına sahip toplumuzda seküler anlayışa bir ölçüde karşılaşmak mümkün görülmemektedir.
Seküler anlayışın yaygınlık kazanmasında devlet yöneticilerine önemli görevler düşmektedir. Ancak, toplumda bugün ve geçmiş tarihimizde devlet yönetiminin bazı tarikatlara kapılarını açtığı bilinmektedir. Elbette bu algılayışın gelişmesinde bazı iktidarlar rol oynamıştır.
Sonuç olarak, etkili sağlıklı toplumlarda Sekülerleşme yaşamın her alanına yansıması gerekmektedir. Çünkü, Sekülerleşme çağdaş bir yaşamın ilkesi olarak değerlendirilmelidir. Modern yaşımın sorunlarına seküler olmayan bakış açısıyla bakamazsınız. Çağdaşlık seviyesine ulaşmak için seküler anlayışı toplumsal kurumlara yerleştirmek bir zorunluluktur. Bu aynı zamanda kurumlar da daha işlerlik kazandıracaktır.