Bilindiği gibi herhangi bir kısıtlamaya gitmeden, zorlanmaya bağlı olmaksızın, bir düşünce ya da duruma bağlı olmama durumudur. Kuşkusuz, böyle bir süreci takip etmediğinde kişi yabancılaşır. Özellikle bireyin özgürleşmesinin sonucu, kişi kendisi olamamaktadır. Bu anlayış da yabancılaşmaya neden
olmaktadır. Bütün bu anlatılanlar ne yapılması gerektiğini gündeme getirmektedir.
Kişi, elbette en başta birey olmak zorundadır. Ancak, bir anlamda olumsuzluklar yaşadığımız da gerçektir. Özellikle sosyal gruplar bağlamında düşünüldüğünde bireylerin söz hakkının ellerinden alındığını görüyoruz. Bu sosyal gruplar içerisinde toplumun temel taşlarından ailenin yeri ve önemi
tartışılamaz. Ailelerde özellikle kadın ve çocukların söz hakları ellerinden alınmış durumdadır. Dolayısıyla kadınlar ve çocuklar kendilerini yaşamadıklarından özüne yabancılaşabilmektedir.
Siyasi gruplar açısından durum pek faklı değil. Özellikle siyasi partilerde kadınlara yeterli olanak tanınmadığı görüşündeyim. Kadınlara tanınmayan siyasi olanakların yetersizliği onların özüne yabancılaşmalarına neden olmaktadır. Diğer taraftan, yabancılaşma bağlamında kadınların oy verme davranışları da ele alınmalıdır.
Özellikle ailelerde kadınların oy verme davranışları eşlerine ipotek edildiğinde bireyleşmeleri ve dolayısıyla özgürleşmeleri mümkün olmadığı gibi yabancılaşmaları kaçınılmazdır. Çünkü kadınlar, oy verme davranışını etkili bir biçimde kullanamaması, siyasi kararlarda pasif olmaları anlamına gelecektir.
Yurttaşların da söz hakları kısıtlanmaktadır. Bu anlayışta onların yabancılaşması anlamına gelecektir. Çünkü sürece doğrudan dahil olamamak (yaşamla ilgili) bu kişilerin yabancılaşması anlamına gelecektir.
Özgürleşme kişinin iç dünyası ile de ilgilidir. Eğer birey kendisini ruhsal anlamda kaygı ve baskı altında hissediyorsa özgürleşmesi mümkün değil. Başka bir ifadeyle, ruhsal anlamda olumsuzluk yaşaması kişinin özgürce düşünebilmesini olumsuz etkilemektedir.
Böylece birey, kendisi olamayacağı için de yabancılaşmanın anlamsızlık boyutu ile karşılaşması mümkündür. Sonuç olarak; özgür olmak, büyük ölçüde ruhsal anlamda olgunluk kazanmak demektir. Ancak bir insanın özgür olması birtakım sorumlulukların da yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır.