Yıllardır kişiliğin oluşumunda kalıtım mı çevre mi etkili olduğu tartışılmakta. Bu süreçte, kimi kalıtım kimisi çevrenin etkili olduğu yönünde görüşlerini belirtmişler. Son gelinen nokta kişiliğin oluşumunda hem kalıtımın hem de çevrenin etkili olduğu yönünde.
Ancak kişiliğin oluşumuna çevre içinde özgürlüğün önemi büyüktür. Bu konuda söylenecek ilk husus eğer demokratik kişiliklerin yetiştirilmesi önemli ölçüde özgür ve dolayısıyla birey, özne olmalarına bağlıdır. Başka bir ifadeyle, toplumun etkin üyelerinin yetiştirilmesi önemli ölçüde özne ve dolayısıyla birey olmalarına bağlıdır.
Elbette birey ve özne olmanın yolu önemli ölçüde eğitimden geçmektedir. Aile ve örgün eğitimin yeri ve önemi ayrıdır, elbette.
En başta aile eğitimi katılımcı olmak zorundadır. Çünkü katılımcı olmayan bir aile eğitiminin sonucu büyük olasılıkla otoriter ve birey olamayan kişilerin yetişmesidir. Başka bir ifadeyle, katılımcı olmayan ve otoriter ebeveyn tutum otoriter kişiliklerin oluşumunda büyük rol oynamaktadır. Ülkemizde de böyle bir doku baskın değil midir?
Fiziksel ve sözlü şiddetin kol gezdiği ülkemizde özgür ve demokratik bireyler yetişir mi?
Hemen hemen her gün kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete dair artarak büyüdüğüne tanık oluyoruz.
Hükümetin bu yönde bir girişimi olmadığı gibi kadın haklarını hiçe saydığı bilinen bir gerçektir. Bu yönde yıllardır iktidarda olan hükümetin bu yönde en küçük bir ilerleme olmaması olsa olsa gerici düşünce yapılarıyla ilgisi olsa gerek.
Diğer taraftan, örgün eğitimin elbette tartışılır yönlerini kimse inkar edemez.
Özellikle 1970’lerden başlayan ve AKP döneminde ivme kazanan gerici eğitim sistemi etkin kişilikler ve dolayısıyla özgür bireyler yetişebilir mi? 4+4+ 4 eğitim uygulamasıyla eğitimi dincileştirme çabaları unutulmuş değil.
Elbette, uygarlığın yönü akılın sayesinde hep ileriye doğu olmuştur. Bundan da sonra da öyle olacaktır. Akıl ve bilimi referans alacak iktidarlara her zaman ki bugün gereksinmemiz bulunmaktadır. Sözün kısası, AKP, iktidarı akılı ve bilimi referans alan hükümete devretmenin zamanı gelmiştir.