Davranış sapması, bir toplumun ya da toplumsal grubun kurallarına ya da düzgülerine aykırı biçimde davranmasıdır. Elbette, hemen hemen her toplumsal grupta davranış sapmasıyla karşılaşmak olasılığı vardır. Ailelerde de davranış sapmaları görmek mümkündür.
Kadınların ve çocukların fiziksel ve psikolojik şiddetle karşılaştığı haberleri her gün medyada yer almaktadır. Özellikle, çocukların şiddet görerek büyümesi, geleceğin sorunlu yetişkinlerini yaratmaktadır. Şiddete uğrayan çocuklar anne ve baba oldukların da çocuklarına şiddet uyguladıkları görülmektedir. Böylece bir kısır döngü devam ede gelmektedir.
Şiddet görerek yetişen çocuklar, gelecekte otoriter tutum ve davranışları benimsemektedirler. Bu durumun özellikle demokratik değerlerin yaşatılması adına kabul edilir tarafı olamaz.
Tabii ki davranış sapması aile kurumlarımızla sınırlı değildir. Özellikle, kurumlarda da davranış sapması görülmektedir. Çalışanlar hem yöneticilerden hem de meslektaşlarından mobbinge uğrayabilmektedir. Böyle bir yaklaşım mobbingle karşılaşmış çalışanların psikolojik sorunlarına neden olmaktadır.
Diğer taraftan; yöneticilerin de çalışanları arasında kayırmacılık gibi davranış sapmalarına da rastlamak mümkündür. Özellikle kamu kurumlarında otoriteler, siyasi kararlarla atamalar yapmaktadırlar. Bu yaklaşım çalışanların düşük moralle çalışmalarına ve verim kaybına neden olmaktadır. Siyasi atamalarda liyakatin gözetilmemesi, ülkemiz için kayıplar yaratmaktadır. Dolayısıyla zafiyete uğrayan kurumlarda işgücü kayıpları yaşanmaktadır.
Diğer taraftan, davranış sapmalarının görüldüğü alanlardan biri de siyasi çevreler olmaktadır. Devletin olanaklarını belirli kesimler lehine kullanmak hangi hakkaniyet ölçüsüyle açıklanabilir? Sonuç olarak; toplumda davranış sapmalarının engellenmesi için, devlet politikaları etkin bir biçimde düzenlenmelidir.
Her toplumsal gruptaki üyelerde davranış sapmalarının engellenmesi için çaba gösterilmelidir. Sağlıklı bir toplumda davranış sapmalarının yaygın olmaması gerekmektedir. Ancak her toplumsal kurumda sapmayı görmek mümkün olabilmektedir. Aslında davranış sapmasını önlemek bir bilinç işidir. Bilinç de bilindiği gibi eğitimle sağlanır. Ancak bu açıdan sorunlarımız bulunuyor, çünkü ailelerimizde verilen eğitim yeterli değildir. Çünkü çocuklarımıza halen hatalı eğitim verilmektedir.
Diğer taraftan, toplumun bilincini geliştirmek için, çocuk genç ve yetişkinlerin bilinç düzeyini arttırmak gerekir. Yani taraflara analiz, sentez, diyalektik ve uslamlama becerileri kazandırılmalıdır