Futbolseverlerin hasretle beklediği Avrupa futbol şampiyonası başlıyor! Tribünlere oynayan goygoycu spor yazarları, "oynamadan kazandıran" yazılarıyla futbolumuzu şişirmeye çoktan başlamış bile! Şenol Güneş'i tüm zamanların en görkemli teknik adamı ilan etmişler.
Oysa ki; Başarı devamlılık ister.
Tesadüfler yolcusunun tesadüfi bir dünya 3.lüğünden başka hiçbir başarısı yok!
Kucaktaki Bomba!
Gerçek olan şey ne peki? Futbolumuzun sağlam bir temeli olmayışı.
Sürekli abartı, sürekli şişirme var.
" Biz bitti demeden bitmez-Bizim çocuklar- Aslanlar- Kaplanlar- Gecenin ayazında "Güneş çarpar"nidaları.
Yere göğe sığdırılamayan futbolumuzun dünyayı dize getiren abartılı posterleri, şampiyon olmuş gibi duvarlara şimdiden asılmış bile!
Var olan gerçek ne peki? Bugüne kadar çekilen çileli imdat sirenleri...
Abartı toplumsal duyguların dildeki ifadesi. Tekerlemesi bol sözler, etkili sıfatlar, nakaratı bol şarkılar, hepsi tribünleri ayağa kaldıran haydi eller havaya cinsten şovlar.
Ne Almanya, ne Hollanda, ne İtalya..... "Biz bitti demeden bitmez" Vay be! neymişiz biz.
Uçmak istemek güzel ama uçmaya uçmakla başlamak doğru değil.
Hakikatın yarısının bir değeri olmadığı gibi!
Bu repertuardan çıkan sonuç:
Filmin sonu hep,
Bu geceler hep mi böyle hüznüyle "hoşçakal"a dönüşüyor.
Ve ne yazıktır ki;
Küçük ayağa büyük ayakkabı yapan kunduracıya da, usta deniliyor. Tüm zamanların görkemli teknik direktörü olarak cilalatılıyor.
Abartılmış egolu futbolumuzda son bulan hakikatın, eski gerçeklerden kurtulamayışı bu yüzden.
Haydi şimdi bütün eller havaya! Avrupa futbol şampiyonası başlıyor...
Hakan Cerrahoğlu