Aykut Erdoğdu: Oturup ağlayacak değiliz, önümüzde on gün var

Yayın tarihi: 17 Mayıs 2023 Çarşamba 1:37 pm - Güncelleme: 17 Mayıs 2023 Çarşamba 1:38 pm

Eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, “Oturup ağlayacak değiliz. Önümüzde on gün var. Memleketimizin durumunu milletimize anlatacağız. Tekrar sandıklara koşacağız. Oyumuzun başında bekleyeceğiz. Önümüzde sadece bir seçim yok” dedi.

27. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu sosyal medya hesabından “İkinci tur” başlığıyla bir paylaşım yaptı.
“Şimdi partizan ön yargıları bir tarafa bırakalım. Erdoğan’a aradığı bu geniş yetkiyi vermeli miyiz?” diyen Erdoğdu paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“İKİNCİ TUR…
Hepiniz çok öfkelisiniz.
Bir CHP Yetkilisi bulmak ve hesap sormak istiyorsunuz.
Bu duyguyu anlıyor ve haklı buluyorum.
Öncelikle şunu söyleyeyim.
Ben şu an itibariyle sade bir CHP üyesiyim.
Milletvekili ve yönetici değilim.
Üstelik onlarca davadan yargılanıyorum.
Hiç önemli değil.
Haklıyım ve bu davaları vicdanlarda kazanacağım.
Oyların çalınması meselesine gelince.
Bu tartışmayı şimdilik dondurmalı ve hemen ikinci tura hazırlanmalıyız.

“ERDOĞAN YÜZDE 50 OYU KENDNE YEDİREMEDİ”

Erdoğan, birinci turda zaferini ilan ettirebilirdi.
Ancak yüzde 50 oyu kendine yediremedi.
Çünkü Milletin diğer yarısı karşısındayken önümüzde ki zor dönemi atlamayacağını biliyor.
Özellikle uluslararası meşruiyeti için çok daha yüksek bir oy arzuluyor.
Şimdi partizan ön yargıları bir tarafa bırakalım.
Erdoğan’a aradığı bu geniş yetkiyi vermeli miyiz?
Bu soruyu birlikte cevaplandıralım.
Öncelikle “DEVLETİMİZİN BEKASINI” düşünelim.
Devletimizin bu halinden memnun musunuz?
Ben değilim.
İki bin yıllık devlet geleneğimiz yerle yeksan oldu.
Ordu komutanlarımızdan, yüksek yargıçlarımıza devletimizin yetkilileri bir ailenin emrine verildi.
Emniyet Müdürlerimiz, MİT Başkanlarımız veliaht prensler önünde eziliyor.
Daire başkanlarımız bit pazarından ceket alıyor.
Uzmanlarımız yeteneksiz torpillilerin emrinde inliyor.
Şu an Bilal Erdoğan’ın talimatını yerine getirmeyecek bir tek devlet yetkilimiz var mı?
Devletimiz çürütüldü ve yıkılmaya gidiyor.
İkinci olarak “GÖÇMEN” meselesini düşünelim.
Ülkemizin sınırları kevgire döndü ve yurdumuz ağzına kadar göçmen doldu.
Bu göçmenler hem demografik hem ekonomik hem de güvenlik riski yaratmıyor mu?
Bu göçmenler içinde radikal eğilimliler yok mu?
Elbette var.
Erdoğan bu göçmenleri geri gönderebilir mi?
Göndermez. Gönderemez. Peki ne olacak?
Kendi ülkemizde azınlığa mı düşeceğiz? Parya mı olacağız?

“HDP’YE OY VEREN KÜRTLER TERÖRİST İLAN EDİLDİ”

Bir diğer mesele “TERÖR SORUNU”
Terörle mücadele gibi milli mesele siyasi propagandanın merkezine yerleşti.
HDP’ye oy veren bütün Kürtler terörist ilan edildi.
Elinizi vicdanınıza koyun.
Terörle mücadelede bu yöntem doğru mu?
Ulusal birliğimizi böyle mi sağlayacağız.
Kürt kökenli yurttaşlarımız kendini nasıl hissedecek diye hiç düşündünüz mü?
Bu kör ayrımcılık PKK’nın ekmeğine yağ sürmek anlamına gelmiyor mu?
Oysa PKK ile sonuna kadar mücadele edilirken, Kürt kökeni yurttaşlarımızı incitmemek gerekiyordu.
Ancak bu strateji ile terörün beli kırılabilirdi.
Yapılmadı. Yapılmayacak.
Ülkemiz derin bir ayrışmanın eşiğine getirildi.
Milli güvenliğimiz ve ulusal birliğimiz büyük tehdit altında.

Bir diğer meselemiz “ADALET”.
Ülkemizde muhaliflere “düşman hukuku” uygulanıyor.
AK Parti ve Erdoğan’a oy vermeyenlere başka Erdoğan destekçilerine başka hukuk uygulanıyor.
Bu sürdürülebilir mi?
Milyonlarca insan bu adaletsizliğe ne kadar dayanabilir?

Son mesele “EKONOMİ”
Şunu bilin ülkemiz iflas etti.
Öyle böyle değil, tarihte görülmemiş derinlikte ve şiddette bir iflas bu.
Olacakları anlatayım.
Enflasyon durmayacak.
Fiyatlar sürekli artmaya devam edecek.
Bu fiyat artışları karşısında maaşlara zam yapılacak.
Zam yapıldıkça enflasyon azmaya devam edecek.
Sorun burada bitmiyor.
Ülkemizin yaşamak için dövize ihtiyacı var.
Ve döviz rezervleri tükendi.
Sıfır döviz rezervimiz olması için 70 milyar dolar gerekiyor.
Yakında kambiyo kontrolü başlayacak.
İthalat yapamaz hale geleceğiz.
Faizlerin ve kurun derhal yükselmesi gerekiyor.
Faiz ve kur yükseldiği an iflaslar peşi sıra gelecek.
İşsizlik çığ gibi yayılacak.
Kiralar ödenemez hale gelecek.
Orta sınıf yoksullaşacak, yoksullar aç kalacak.
Hırsızlık, gasp, fuhuş gibi adli suçlar artacak.
Ve en sonunda şiddetli bir sosyal patlama olacak.
Depremi, yolsuzlukları, bütçenin durumunu yazmıyorum bile.

“OTURUP AĞLAYACAK DEĞİLİZ”

ŞİMDİ BAŞA DÖNELİM…
NE YAPMALI?
Oturup ağlayacak değiliz.
Önümüzde on gün var.
Memleketimizin durumunu Milletimize anlatacağız.
Tekrar sandıklara koşacağız.
Oyumuzun başında bekleyeceğiz.
Önümüzde sadece bir seçim yok.
Bu güzel ülkenin geleceği var.
Seçimi kazandığımızda dertlerimiz bitmeyecek.
Mücadele devam edecek.
Seçimi kaybedersek çekip gitmeyeceğiz.
Evet hayat çok daha zor olacak.
Ama mücadele bitmeyecek.
Umut bitmeyecek.
Bu ülkeyi bize emanet eden ATAMIZA layık olacağız.
Kurduğu Cumhuriyeti Kurtaracağız.
Hadi ayağa kalkın.
Kalkın ayağa.”

SOL Parti’den ikinci tur kararı