Suriyelinin ikinci eşine Yargıtay’dan onay çıkmadı

Yargıtay, Türk vatandaşı olan ve iki eşi bulunan Suriyeli B.D.’nin, Türk Medeni Kanunu gereği ikinci evliliğini iptal eden mahkeme kararını onadı. 2’nci Hukuk Dairesi üyesi hakim Çetin Durak ise karara karşı çıktı.

Yargıtay emsal bir karara imza attı. İki eşi ve çocuklarıyla İstanbul’da yaşayan ve başvuru yaptıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Suriyeli B.D.’nin, Türk Medeni Kanunu gereği ikinci evliliğini iptal eden mahkeme kararı Yargıtay tarafından onandı.

B.D.’nin 2 eşi bulunması nedeniyle, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusu üzerine, Türk Medeni Kanunu’nun 145/1’inci maddesinde yer alan, ‘Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması’ hukuki sebebine dayalı olarak, ‘evliliğin iptali’ davası açıldı. İlk derece mahkemesi, ‘Türk vatandaşı olarak evli olan birinin, ilk evliliğinin sona erdiğini ispatlamadan yaptığı ikinci evliliğinin iptali’ni düzenleyen ‘Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükmü gereği B.D.’nin ikinci evliliğinin iptaline karar verdi. İstinaf mahkemesi olarak dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38’inci Hukuk Dairesi de kararı onadı. B.D., kararı temyiz etti ve dosya Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire heyeti dosyayla ilgili temyiz incelemesini tamamladı. Yargıtay, oy çokluğuyla temyiz başvurusunun reddi ile hükmün onanmasına karar verdi.

BİR ÜYE KARŞI OY KULLANDI

2’nci Hukuk Dairesi üyesi hakim Çetin Durak, karşı oy kullandı. Durak gerekçesinde, tarafların Suriye vatandaşı iken tabi oldukları milli hukuka göre evlilik akitlerini gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, “Kendi milli hukuklarına uygun yapılan ve hukuken geçerli olan bir evliliğin sonradan kazanılan vatandaşlık nedeniyle Türk mevzuatlarına göre ‘butlan’ nedeniyle iptal edilmesine ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değildir. Suriye vatandaşı iken aynı zamanda sonradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanan davalıların somut durumu gereğince ikinci evliliklerinin Türk kamu düzenine aykırılığı ileri sürülüyor ise de iş bu davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak görülmesi gerekir” dedi.

Yargıtay’dan aldatma davasında habersiz ses kaydına emsal karar