Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü 4. gününde | ‘Gökten gündem de indirseler kaybetmeye mahkumlar’

Yayın tarihi: 18 Haziran 2020 Perşembe 12:36 pm - Güncelleme: 18 Haziran 2020 Perşembe 5:55 pm

HDP’nin Meclis darbesine karşı başlattığı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” dördüncü gününde. Yürüyüş, İstanbul ve Diyarbakır’dan devam ederken, HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve HDP’li vekiller Meclis’te basın açıklaması yaptı.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Leyla Güven ve Musa Farisoğlulları’nın vekilliklerinin düşürülerek tutuklanmalarının ardından Edirne ve Hakkari’den başlattığı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” dördüncü gününde İstanbul ve Diyarbakır’dan devam ediyor. Yürüyüşün Edirne kolunda Beşiktaş’taki DİSK Genel Merkezi’ni ziyaret etti.

Saat 19.00’da Abbasağa Parkı’nda halk buluşması gerçekleştirilecek.

Hakkari kolu ise, Diyarbakır’da demokratik mücadele programı kapsamında Diyarbakır Barosu’nu ziyaret etti. Yürüyüşe, 3 ayrı heyet şeklinde STK ve esnaf ziyaretlerine devam edilecek.

Polis HDP’li milletvekilinin yüzüne gaz sıktı!

MEDYA AMBARGOSUNA YANIT: EBA TV KADAR İZLENMİYORLAR

HDP Meclis Grubu da Grup Başkan Vekili Meral Danış Bektaş ile birlikte Meclis’te bir basın açıklaması düzenledi. Ana akım medyanın HDP üzerindeki ambargosuna tepki gösteren Bektaş,  “6,5 milyon oy alan HDP temsilcilerini çıkarmamakla AKP’nin emrinde olduklarını bütün dünyaya ilan ediyorlar. Bu kanallar EBA TV kadar izlenmiyor. Tarafsızlık ilkelerine uyun yoksa siz de AKP ile birlikte gideceksiniz” dedi.

Bektaş, konuya ilişkin şu sözlerle tepki gösterdi:

“5 yıldır HDP’ye sistematik bir şekilde sansür uygulanıyor. Sistematik diyorum çünkü bu konuda konuşulmuş, tartışılmış, değerlendirilmiş, karar verilmiş. Şu tabloda Ciner, Demirören, Turkuaz, Çalık, bunların Türkiye’deki yatırımları iktidar ile bağları çok net bir şekilde ortada. Her gün gece gündüz AKP’nin yayın organı gibi yanlış, doğru ne söylüyorsa bunu yayınlıyorlar. Bunun anayasal bir suç olduğunu söylemeye gerek yok. Çünkü anayasasız bir dönemde yaşıyoruz. Halkın haber alma hakkı ihlal ediliyor. HDP konuşuluyor, biz yokuz.”

Habertürk TV sunucusu Didem Arslan Yılmaz’ın, HDP’lilerin yayına çıkarılmamasının gerekçesini “Biz özel bir sektörüz” diyerek açıklamasına da değinen Beştaş, bu gerekçenin hiçbir dayanağının olmadığını vurguladı. Beştaş, “Nasıl ki özel bir hastane nasıl ki ben HDP’lileri tedavi edemem diyemeyecekse ya da özel bir okul HDP’lilerin çocuklarını kaydetmeyeceğim diyemeyecekse, özel bir televizyon da HDP’lileri çıkarmıyorum diyemez. RTÜK Kanunu ve Anayasa bunun karşısında kesinlikle engeldir. 5 yıldır HDP’ye sistematik bir şekilde sansür uygulanıyor. Sistematik diyorum çünkü bu konuda konuşulmuş, tartışılmış, değerlendirilmiş, karar verilmiş. Şu tabloda Ciner, Demirören, Turkuaz, Çalık, bunların Türkiye’deki yatırımları iktidar ile bağları çok net bir şekilde ortada. Her gün gece gündüz AKP’nin yayın organı gibi yanlış, doğru ne söylüyorsa bunu yayınlıyorlar. Bunun anayasal bir suç olduğunu söylemeye gerek yok. Çünkü anayasasız bir dönemde yaşıyoruz. Halkın haber alma hakkı ihlal ediliyor. HDP konuşuluyor, biz yokuz.”

YKS: 2,5 MİLYON ÖĞRENCİNİN HAYATİ TEHLİKEYE ATILMASI İKTİDARIN BEKASIYLA KIYASLANAMAZ

20 Haziran’da yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na  da (YKS) değinen Beştaş, “İktidar milyonlarca öğrenciyi Kovid-19 virüsüne gönderiyor adeta. Kapalı salonlarda, hastanelerde sınava girebilirler diye bir açıklama yapıyorlar. Bu katiyen kabul edilebilir bir mesele değil. 2 buçuk milyona yakın öğrencinin hayati tehlikeye atılması iktidarın bekasıyla kıyaslanamayacak derecede çok daha önemli bir meseledir. Bu yönüyle bu sınavın kesinlikle ertelenmesi gerektiğini bir kez daha söylemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘HDP’yi davet etmiyoruz’ diyen Veyis Ateş bakın geçmişte neler söylemiş

Ahmet Şık’tan Cüneyt Özdemir’e: Medya artığı. Kahkahasında kendini ele veren sinsi

SAVAŞ POLİTİKALARINA TEPKİ

Ekonomik krize de dikkat çeken Bektaş, aynı zamanda şunları kaydetti:

“Şu anda açlık ve yoksulluk sınırı vahim bir tablodayken, insanlar pandemiyle mücadelede aynı zamanda açlıkla mücadele ederken ülkenin kaynaklarının, halkın sofrasındaki ekmek hakkının  bombalara, SİHA’lara, dağ taş bombalamaya harcanması da halkın ekonomik haklarının ihlalidir.”

AKP’liler her ne kadar suni gündemlerle  konuları değiştirmeye çalıştırsa da Türkiye’nin gerçek gündemi açlık ve yoksulluktur. 25 milyon insanın yoksulluk sınırında olduğu bir ülkede iktidar gökten gündem indirse kaybetmeye mahkumdur.”

HDP’nin Demokrasi Yürüyüşü 3. gününde | 16 kente giriş yasaklandı

Başkan Gökhan Yüksel, Sibel Doğan ile dünya evine giriyor

Salgının sıfır noktasındaki hayvan pazarlarında köpek satışları devam ediyor