Türkiye'de genel ve yerel seçimler geride kaldı. Her iki seçimin de Muhalefet tarafından en büyük silahı ekonomik krizdi. Seçimler geçti siyaset arenasında kriz rafa kalktı.

Türkiye'de genel ve yerel seçimler geride kaldı. Her iki seçimin de Muhalefet tarafından en büyük silahı ekonomik krizdi. Seçimler geçti siyaset arenasında kriz rafa kalktı. 

Muhalefet dönem dönem vatandaşın boğulduğu ekonomik krizi gündeme getirse de İktidar şimdilerde yeni açılım sürecini ortaya attı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis açılışında MHP sıralarından kalkıp DEM Parti sıralarına gidip DEM Partili Milletvekilleriyle tokalaşmasının ardından vatandaşın cebindeki gündem hepten unutuldu.

Ama olmaz biz bir hatırlatalım. 

Siyasetin aktörleri de hamlelerini ona göre yapsın. 

Genel Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminde yüzler değişti. Işıltılı bakan Nurettin Nebati gitti yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek getirildi. Şimşek, dolar karşısında Türk lirasının erimesini yavaşlatmak için arka kapı satışlarıyla boşalan kasayı yeniden doldurma yoluna gitti. 

Vergi üstüne vergi yağdı. Akaryakıta bir gecede 6 lira zam geldi. Bir gecede akaryakıt fiyatları Benzin 28 TL’den 34 TL’ye, motorin 26 TL’den 32 TL’ye yükseldi. Bunun ardından da zam tufanı dinmedi.  

Şimdilerde benzin 44 lira motorin 43 lira bandından satılıyor. 

Yakıta gelen zamlarla birlikte taşımacılık maliyetleri arttı. 

Taşımacılıkta artan maliyetler anadoludan büyükşehirlere gelen ürünlere direkt zam olarak yansıdı. Pazarda, manavda, markette yurttaş en temel gıda ürününü bile artık taneyle alıyor. 

Kasada para kalmayınca 'kamuda tasarruf tedbirleri' devreye sokuldu. Kamuda çalışan insanların servisleri okullardaki temizlikçiler bu tasarrufla saf dışı bırakıldı. 

Şu an gündemde okullarda temizlik görevini o okullardaki öğrencilerin velileri ya da eğer gönderirse belediye personelleri yapıyor. 

Yani kasayı doldurmak isteyen AKP kendi yarattığı ekonomik kriz girdabında yurttaşları boğuyor. Kamuda tasarruf var ama itibardan yok. 

Sayıştay raporuna göre, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı Saray'ın 2023 yılındaki toplam gideri 9,56 milyar TL, günlük giderinin ise 26.2 milyon lira olduğu ortaya çıktı.

Vatandaşta mı durum ne?

Açıkladığı verilerle 'gerçeği yansıtmıyor düşük oran veriyor' diye eleştirilen TÜİK'te bile vatandaşların çoğu ete hasret, borç içinde.

İşte TÜİK verileri:

Yurttaşların;

Yüzde 39,2'si iki günde bir et tavuk ya da balık yiyemiyor. 

Yüzde 64,2'si eskimiş mobilyalarını değiştiremiyor.

Yüzde 58,8'i evden uzakta tatil yapamıyor. 

Yüzde 31,8'i Beklenmedik harcamalar olduğunda para bulamıyor.

Yüzde 58 konut alımı ya da konut masrafları dışında taksit ödüyor.

Yüzde 32,6'sı izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşıyor.


Şahsi tavsiyem siyasetin aktörleri bunları görsün. Ona göre yeni süreçte pazarlığını yapsın. Siyasetin ve Meclis'in yegane amacının millet olduğu unutulmasın