Galatasaray’ın şampiyonluk yarışındaki esas problemi, sahada düzenli bir oyun anlayışı oturtamaması.
Takıma katılan Lemina'nın varlığı olumlu bir etki yaratsa da takım oyununun tamamen kaybolmuş olması büyük bir problem. Sezon başında Torreira, Mertens, Kerem ve Yunus ile sahaya yansıtılan orta saha organizasyonu ve set hücumu, şu an Lemina, Torreira, Mertens ve Barış dörtlüsüyle işlemez hâle gelmiş durumda. Kanat tercihi olarak Sallai’nin seçilmesi de beklenen katkıyı sağlayamıyor. Oyun planı istikrarsız, organize hücum anlayışı yok ve orta saha uyumsuzluğu net bir şekilde görülüyor.
Defans hattında Sanchez, Abdülkerim, Frankowski ve Eren bireysel anlamda iyi performanslar sergiliyor gibi görünse de takım halinde savunma yapamıyorlar. En büyük sorun, savunma hattının koordinasyonsuzluğu. Rakip oyuncular ceza sahasına yöneldiğinde kimin nerede konumlanacağı, hangi görevleri üstleneceği konusunda ciddi bir belirsizlik var. Savunma oyuncuları bireysel olarak iyi olabilir, ancak takım savunması bir bütün hâlinde çalışmadığında bireysel performanslar da boşa çıkıyor. Bu, antrenmanlarda yeterince çalışılmayan bir konu mu, yoksa oyuncuların oyun içi konsantrasyonu mu eksik, sorgulanması gereken noktalardan biri.
Hücum hattında da Galatasaray, organize bir şekilde rakip kaleye gidemiyor. Geçtiğimiz sezonun en iyi yanlarından biri olan defanstan paslarla çıkış artık yapılamıyor. Galatasaray’ın en büyük problemi, Mertens’in geçen sezona kıyasla düşen performansına rağmen onun yerini dolduracak bir oyuncunun kadroda bulunmaması. Yaşının ilerlemesiyle birlikte temposu düşen Mertens’e alternatif yaratılmadı. Yönetim, sağ bek transferi yerine bu bölgeye bir takviye yapmayı düşünseydi belki de takımın saha içi organizasyonu çok daha iyi durumda olabilirdi.
Tüm bunların yanında en büyük soru işaretlerinden biri de Cuesta’nın transfer süreci. Galatasaray taraftarı, Cuesta’yı kimin istediğini ve neden alındığını sorgulamaya başladı bile. Genel tabloya bakıldığında, bireysel yeteneklerle ilerleyen bir takım var ama futbol bir takım oyunu. Eğer bu düzen kurulamazsa, bireysel performanslar bir yere kadar Galatasaray’ı taşır, sonrası ise belirsizliğe sürüklenir.