Deprem Türkiye ve Suriye’de oldu ama yaklaşık 60’dan fazla ülke Türkiye’ye yardım ederken Suriye’ye yardım eden ülke sayısı 9 ve İran, Rusya, Ermenistan ve Hindistan dışında geri kalanlar Arap ülkesi. Bunun nedeni de ABD ve batının Suriye’ye yönelik uyguladığı yaptırım ve ambargolar.
Durum böyle olunca 12 yıldır savaş yaşayan ülkede arama ve kurtarma çalışmalarında çok ciddi sorunlar yaşanıyor ve yaralanan ya da hastalananlar için ilaç bulunmuyor.
İş bununla sınırlı kalmıyor çünkü dünya medyası Türkiye’deki deprem ve onunla ilgili gelişme ve tartışmalara büyük ilgi gösterirken Suriye depremi ile ilgili haberleri neredeyse hiç vermiyor. Oysa orada da üç bine yakın insan yaşamını yitirdi ve binlercesi yaralandı.
Ama kimin umurunda!
12 yıllık savaşta 600 bin insanın öldüğü ve iki milyon insanın yaralandığı ülkede 700 bin ev yıkıldı. Nüfusu 23 milyon olan ülke içinde ve dışında mülteci sayısı ise 8 milyondan fazla.
Suriye; Emperyalist ülkelerin ve onların bölgesel işbirlikçilerinin kurbanı bir ülke.
Öncesinde ise 2001’de işgal edilen Afganistan ve 2003’de Irak vardı.
Irak; ABD’nin yalanlarıyla işgal edilirken Afganistan ABD’nin ‘özel üretimi’ olan İslamcı Kaide ve Taliban terörünün kurbanı. Yüz binlerce insanın öldüğü ve iki ülkenin perişan edildiği bu işgallerin hesabını soran olmadı. Oysa şimdi ABD ve müttefikleri Ukrayna savaşı gerekçesiyle NATO’yu kullanarak Rusya’ya karşı kapsamlı bir savaşın peşinde.
Üstelik Irak ve Afganistan’da ve sonrasında ‘Arap Baharı’ ülkelerinde Amerikan kökenli hiç kimse yok iken Ukrayna’da nüfusun en az yüzde otuzu Rus.
Ama kimin umurunda!
Medya ve milyonlarca trol emrinizde olduğu sürece her şey çok kolay.
Türkiye’de olduğu gibi.
Tepkilerle baş edemeyen iktidar çareyi sosyal medya iletişimi yavaşlatmakta buldu. Çünkü her konuda olduğu iktidar gibi hiç bir eleştiriyi kabul etmiyor, sert tepki gösteriyor ve tepkisini dile getirenleri tehdit ediyor.
Dönelim Suriye’deki duruma..
Deprem Halep ve kuzeyini vurdu.
Halep ve çevresi devletin ama kuzeyinde TSK destekli muhalif silahlı grupların kontrolünde. Halep ve çevresinde arama, kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Hatay ve Kilis’e yakın kuzey bölgesindeki durumla ilgili fazla bilgi yok. Erdoğan’ın Esad’la barışma çabasına kızan muhaliflere göre ‘Türkiye’den hiç bir yardım gitmiyor’ o bölgeye. Oysa o bölgenin elektriği, interneti, telefonu, yakıtı ve benzeri tüm alt yapı hizmetleri Türkiye tarafından karşılanmaktadır.
Suriye’den devam edelim…
12 yıldır Suriye ile ilişkileri kesik bazı ülkelerin liderleri Esad’ı arayarak ‘yardım teklifinde’ bulundu. Bu liderlerin en önemlisi Temmuz 2013’de İslamcı Muhammed Mursi’yi devirerek Erdoğan’ın batı destekli siyasal İslam projesini çökerten ve Erdoğan’a göre ‘ zalim, katil, diktatör’ olan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi. Geçen yıl BAE, İsrail ve Suudi Arabistan ile barışan Erdoğan Kasım 2022’de dostu ve müttefiği Katar Emiri Temim’in arabuluculuğu ile Sisi ile Katar’da buluştu. Rusya Devlet Başkanı Putin’e ‘ Beni Esad’la buluşturun’ diyen Erdoğan’ın Sisi ile Esad ‘telefonlaşmasını’ merakla izlediği kesindir. Çünkü
Arap medyasına göre bu ‘telefon’ bölgede çok şeyi değiştirebilir ve değişebilecek olan bu ‘şeyler’ en çok Türkiye’yi etkiler.
Seçim öncesinde ya da sonrasında.
Arap medyasına göre böyle bir olasılığa karşı Erdoğan’ın depremi bahane ederek ‘her an Esad’la telefonlaşabilir ya da buluşabilir’. Ama ortada bir sorun var o da Esad’ın koşulları. Üstelik Sisi de bu koşulları destekleyerek Türk askerinin Suriye, Irak ve Libya’dan çekilmesini istiyor.
Başka Arap ülkelerinin de benzer istekleri var.
Özetle biz burada depreme bağlı olarak ilginç tartışmaları ve iktidarın nasıl sınıfta kaldığını konuşurken bölgede çok daha ilginç gelişmeler yaşanıyor.
AKP iktidarının içeride ve dışarıda işi çok zor.
Belki de bunun için çok sinirliler.
Belki de bulun için OHAL ilan ettiler.
Belki de bunun içim sosyal medyayı susturmanın peşindeler.
Çünkü seçimlerde kaybedeceklerini biliyorlar.