28 Mayıs 2023’de yapılan ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı %47.72 oy oranına karşılık %52.18 oy alan Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçilmişti. Seçim öncesinde İYİ Parti lideri Meral Akşener’in baş rol oynadığı Altılı Masa tezgahları ve Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ın önlerinin kesilmesi hikayelerini artık herkes biliyor. Seçimden en az altı ay öncesinde sağ partilere ve özellikle Meral Akşener’e güvenilmemesi gerektiğini söylediğimde çok kişi bana kızmış ve toplumun moralini bozmakla suçlamıştı. Ama seçim sonuçları ve sonraki gelişmeler beni haklı çıkarmıştı ama Türkiye olup bitenlerin bedelini çok ağır ödedi ve ödüyor.
Seçimden beş ay sonra 4-5 Kasım 2023’de yapılan CHP Kurultayı’nın ikinci turunda 812 delegenin onayını alan Özgür Özel, 536 delegenin desteğini sürdürdüğü Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenerek CHP’nin yeni genel başkanı oldu.
Bu değişimin heyecanıyla 31 Mart seçimlerine katılan CHP %37.77 oy oranıyla 45 yıl aradan sonra ilk kez ülkenin birinci partisi oldu ve İstanbul (%51,08) ve Ankara (%60.42) başta olmak üzere 35 ilde belediye başkanlıklarını kazandı. Kasım 2002 seçimlerden bu yana ilk kez ikinci parti konumuna düşen AKP ülkenin ve toplumun sorunlarıyla ilgilenmek yerine CHP’nin içini karıştırmayı tercih etti ve kısa bir süre içinde amacına ulaştı. CHP’nin yeni lideri Özgür Özel’le ‘yumuşama ya da müzakere’ sürecini başlatan Erdoğan ‘Saray ile müzakere değil mücadele edilir’ diyen Kılıçdaroğlu’nu CHP içi kavgaya çekti ve sonunda olan oldu.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasıyla farklı bir içerik kazanan CHP içi kavga bu kez bu kez normal koşullarda dört yıl sonra yapılacak olan seçimler için cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimin aday olacağı konusunda kendi içinde kavga etmeye başladı. Genel eğilim Ekrem İmamoğlu’dan yana gelişince Mansur Yavaş ‘Bu işte ben de varım’ dedi. Partinin Genel Başkanı Özgür Özel ‘iki arada bir derede’ kalmış gibi bu tartışmanın önüne geçmeye çalışırken eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun parti içinde yandaşları yeni kurultay çağırıları yapmaya başladı.
31 Mart seçimlerinde CHP’ye oy vererek en önemli illeri kazanmasını sağlayan ve CHP’nin ilk kez birinci parti olmasından dolayı gelecek için umutlanan vatandaşlar şimdi çaresiz ve yeniden karamsarlığa kapılmış durumda. Herkes CHP içinde olup bitenleri şaşkınlıkla izlerken parti içi tartışmaların tarafı olanlar hiç bir şey umurularında değil ve herkes kendi kişisel hırsının peşinden gidiyor. Ülkenin ve halkın içinde bulunduğu çok zor ekonomik, toplumsal, psikolojik koşullarını düşünen kimse yok.
Bir gözlem olarak; bu tartışma hemen son bulmaz ve parti kendi içindeki kavgaları bitirmezse CHP 31 Mart seçimlerinde yakaladığı tarihsel şansını kaybeder, toplum için umut olmaktan çıkar ve yapılacak ilk seçimlerde %20’lerin altına düşer. Sonrasını da konuşmaya gerek kalmaz çünkü 22 yıldır her alanda ve her konuda planladığı her şeyi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasayı da değiştirerek yeniden ve yaşam boyu seçilmeyi garanti eder.
O zaman da CHP kendi içinde kavga ediyor olacak ve derin umutsuzluğa sürüklenecek insanlar çaresiz olarak her konuda, her alanda ve her düzeyde Erdoğan’a ve bildik ideolojilerine teslim olur. Gerisini varsın CHP’nin kavgacı yöneticileri düşünsün.
Ülke kimin umurunda!