Tezcan Karakuş Candan: Deprem felaketi topyekun bir sistemin çökmüş durumda olduğunu gösterdi

Yayın tarihi: 17 Şubat 2023 Cuma 4:11 pm - Güncelleme: 17 Şubat 2023 Cuma 4:11 pm

Özel Haber: Aziz Turgut Altun

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, deprem felaketinin bir sistemin topyekun çöktüğünü gösterdiğini dile getirdi. Denetim sürecinin kamu yararı yerine maddiyatı önceleyen firmalara devredildiğini hatırlatan Karakuş Candan, “Yapı denetimi ve kontrolü uygulama, yer seçimi planlama yönetmelikler, mevzuat deprem haritaları hepsi çökmüş” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 38 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Sadece Hatay Antakya’da her iki binadan birinin hasarlı olduğu açıklandı. Resmi verilere göre, 80 binden fazla binanın acil yıkılacak durumda olduğu tespit edildi. Binlerce kişinin evsiz kaldığı felakette, deprem ülkesi Türkiye’de denetim süreçleri tartışma konusu oldu.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Tezcan Karakuş Candan, felakette yıkılan binalar ve denetim süreçleri hakkında TELE1’den Aziz Turgut Altun’a konuştu.

AKP iktidarının, Gezi Parkı direnişinin yaşandığı 2013 yılında TMMOB’nun elinden onay yetkisini aldığını hatırlatan Karakuş Candan, bu kararın sistemdeki aksaklıklardan yalnızca biri olduğunu altını çizdi. Sistemde, topyekun bir çöküş olduğuna değinen Karakuş Candan, şunları dile getirdi:

“BELEDİYE MİMARLAR ODASI’NDAN ONAYSIZ GELEN PROJELERİ KABUL ETMİYORDU”

“Olayı bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Yer seçimleri çok yanlış, sistem olarak yanlış kurgulanma var. Planlama, yapım, projelerin denetlenme süreci… Yönetmelikte madde koydular ‘mesleki denetime gerek yok’ diye.

Mimarlar odası, bir taraftan da mesleki denetim yapıyor. Projeleri denetliyor oldu ya da olmadı. Standartlar göre çizilip çizilmediğine, çizenin mimar olup olmadığına bakıyor. Bütün bunları kaldırdılar. Kanun açısından yetkimiz var biz yine mesleki denetime devam ediyoruz ama mesleki denetim zorunlu değil.

Belediyeler ile işbirliği içeresindeydik. Mimarlar Odası’ndan onaysız gelen projeleri belediye kabul etmiyordu. Şimdi belediyelere gidiyorsunuz, bölge müdürüne ‘ben mimarım’ diyorsunuz yetiyor. Denetimin dışına çıkardılar.”

‘Geç kalmadık’ diyen AFAD müdürüne sunucu itiraz etti

“SADECE DENETİM SORUNU DEĞİL. BİNA BALÇIĞIN İÇERİSİNDE DURUR MU?”

“Bu sadece bir denetim sorunu değil, biz aynı zamanda dava açıyoruz.. Bu alanlara yapılaşmayı açamazsınız, taşkın bölgesi, deprem bölgesi bu kadar yüksek yoğunluk veremezsiniz. Açık alanları yapılaşma riski altında tutamazsınız. Bütün bunlar yapılıyor. Bütün bunları deprem bölgesinde gördük.

Adıyaman Gölbaşı’nda tam sıvı zeminde balçık zeminde bina yapmışsınız. O binada zemin sıvılaşması, batarsınız insan olarak da. Bina balçığın içerisinde durur mu?

Depremin yıktığı Kahramanmaraş’ın son hali böyle görüntülendi!

Yer seçimi, kanunlar yönetmelikler önemli. Bunlara uygun yapılıp yapılmadığı sürecinin denetlenesi önemli. Bütün bu süreç gösterdi ki topyekûn olarak bir sistem çökmüş durumda. Yapı denetimi yapı kontrolü uygulama, yer seçimi planlama yönetmelikler, mevzuat deprem haritaları hepsi çökmüş.”

“YAŞANAN HELEZONİK DEPREME YÖNELİK BİR TASARIM YAPILMAMIŞ”

Bugüne kadar sağsan soldan depremlere bir tasarım yapılmış ama alttan gelen depreme yönelik hiçbir şey yapmamış.

Helezonik şekilde geldi deprem. Bakıyorsunuz adalarda bir tanesi düşmüş bir tanesi ayakta, helezonik olduğunu gösteriyor. Mimarlar Odası’nın denetimi, sistemin sadece bir parçası. Hepsinin doğru yapılması lazım.

Denetim maliyeti yüksek olduğundan buna yanaşılmıyor. Kimse de denetlemiyor.

“MİMAR OLMAK İÇİN 16 SENE OKUMAK MÜTEAHHİT OLMAK İÇİN PARA YETERLİ”

Müteahhitler, daha ucuza maliyet edecek süreçlere yöneliyor. Mimari proje çizmek için 16 yıl okumak zorundasınız ama müteahhit olmak için paranız olması yeterli.

72 yaşındaki Mücella Yapıcı’nın arkadaşları Adalet Nöbeti’nde

“DENETİMİ BELEDİYELERDEN FİRMALARA VERDİLER”

Daha birkaç yıla kadar yapı denetim firmasını, yani kendini denetleyecek firmayı müteahhit kendi seçiyordu. Bir kere denetimi özelleştirdiler. Öncesinde yerel yönetimler, bütün yapı üretim sürecini kendisi yapıyordu. Hafriyat vizesi, demir vizesi, beton vizesi gibi. Her aşamasını yerel yönetim yapıyordu. Şimdi bu görevi özelleştirip firmalara verdiler. Firmalar bunu kamu görevi olarak yapmıyor para için yapıyordu. Sistem tamamen yanlış.

“DEPREM TOPLANMA ALANI GEZİ PARKI’NI SAVUNANLAR TUTUKLU”

Sadece sermaye değil yönetenlerin bilim ve tekniği dışlamaması gerekiyor. Bugüne kadar meslek örgütlerinin her uyarısında şeytanlaştırmaya çalıştılar. Hedef gösterdiler. Yargıladılar, tutukladılar. Gezi davasında arkadaşlarımız depremde toplanma alanı olan Gezi Parkı’nı savundukları için tutuklular. İktidar, ‘her felaketten sonra daha fazla inşaat yaparım, beton lobisini hareket geçireyim’ niyetinde. Sorunları bilimsel çözme niyetinde değiller. Zihniyet değişikliğine ihtiyaç var”

Gezi Davası kararı yurdun dört bir yanında protesto edildi! İstanbul’da 51 gözaltı

“O ZAMAN NEDEN MEZUN EDİYORSUNUZ?”

Karakuş Candan, felaketin ardından mimar ve mühendislerin onay yetkisi hakkındaki tartışmalar hakkında eğitim sistemini işaret etti. Karakuş şunları dile getirdi:

“Mimarlık ve mühendislik eğitimlerini, ihtiyaca göre yapmazsınız. Her ile bir üniversite mimar mühendislik fakültesi açarsanız, onun kadrosunu oluşturmazsanız yapı denetim sürecini multidisipliner süreç haline getiremezsiniz. Çıkan her mimar, mühendisin sürece müdahil olup olmadığı tartışılıyor. Tabi ki özellikli yapılarda deneyime ihtiyaç var bunun altına çizmek gerekiyor. Ama eğitimi düzgün yapacaksınız. Mimar ve mühendisler, online eğitim almamalı. Depremin yaşandığı vakit sahada bu işi öğrenmeli. Biz geleceğimizi gençliğe bağlamış bir toplumuz. Her yerde mimarlık mühendislik bölümü açmayacaksınız. Her şeyi en iyi sağlayacaksınız ki okuldan mezun olduğunda sürece müdahale edecek bir noktaya gelmeliler. O da yok. O zaman neden mezun ediyorsunuz? Çünkü o mezun olduğu andan itibaren bina yapma hakkına sahip. Eğitim sistemini yanlış kurgulamışsınız. Kolon kiriş düzenlemesi, zemin kayması bunları deprem bölgesinde mimar ve mühendisler incelemeli”