İktidarın ülkenin milli gelirini kendi oligarşisine aktarma projeleri sadece yollar ve köprüler ve havaalanlarıyla sınırlı değil...
Ne yazık ki halkın sağlığıyla ilgili olan “Şehir Hastaneleri” projeleri de buna dahil.
Artık dünyada terk edilmiş olan büyük yatak kapasiteli “Şehir Hastaneleri”, ulaşımı uzak ve zor olan yerlere kuruldu ve onların uğruna, kentin içindeki, halkın alışık olduğu geleneksel hastaneler, ihtisas hastaneleri de dahil olmak kaydıyla kapatıldı.
Oysa bu şehir hastanelerinin hem yönetilmeleri ve işletmeleri zor ve masraflı hem de hastalara verilen hizmetlere ulaşım meşakkatli.
***
AKP iktidarı şehir hastanelerini kamudan yandaş şirketlerine para aktarmanın bir paravanı olarak kullanıyor.
Bu hastaneler aracılığıyla oligarşiye yapılan gelir ve servet aktarımı birçok farklı yolla gerçekleştiriliyor:
Devletin tahsis ettiği arsalar üzerindeki inşaat maliyetleri abartılı...
Hizmetler de özel şirketlere ihale ediliyor...
Dolayısıyla bu hastaneler, hastalara “müşteri” muamelesi yapılan bir sistemle işletiliyor.
Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, bu Şehir Hastaneleri projesindeki haksızlık ve yolsuzluklarla yakından ilgileniyor.
Örneğin, 2020-2021 yıllarında resmi dokümanlar üzerinden yaptığı çalışmaya göre, o sırada enflasyon yüzde 14’ler düzeyinde gösterilmesine rağmen 10 hastanenin inşaat maliyeti yüzde 65.6 artırılarak müteahhitlerin kamudan alacağı pay olağanüstü yükseltilmiş.
2020 yılı yatırım programında Samsun, Antalya, Aydın, Trabzon, Denizli, Ordu, Sakarya, Diyarbakır, Rize ve İstanbul’a (Sancaktepe) toplamda 10 bin 300 yataklı 10 şehir hastanesi yapılacak ve devletin kasasından 10 milyar 95 milyon lira çıkacaktı.
Ancak 2021 yılı yatırım programının açıklanmasıyla hesapların altüst olduğu ortaya çıktı. Yeni programda bu hastanelerin maliyeti 16 milyar 718 milyon lira olarak revize edildi.
Özetle 2020-2021 yıllarında şehir hastanelerinde de birbiriyle örtüşmeyen ve enflasyon oranlarının en az 4 kat üzerine çıkan maliyet artışları yapıldı.
***
Fikret Şahin’in son çalışmalarına göre 13 şehir hastanesini işleten (sahibi olan) 4 şirket bulunuyor ve her bir şirkete 2022 yılında bir bakanlık bütçesinden fazla ödeme yapılıyor.
13 Şehir Hastanesinin sahibi olan 4 şirket şunlar:
1) Rönesans Sağlık Yatırımları. 5 hastane:
Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa, İstanbul Başakşehir Çam Sakura
Yatak sayısı: 7 bin 145
2) IC İçtaş. 2 hastane:
Mersin, Ankara Bilkent
Yatak sayısı: 5 bin 62
3) YDA. 3 hastane:
Kayseri, Manisa, Konya.
Yatak sayısı: 3 bin 415
4) Akfen. 3 hastane:
Isparta, Eskişehir, Tekirdağ.
Yatak sayısı: 2 bin 636
Toplam 13 hastane. 18 bin 258 yatak.
***
Şahin’in eriştiği belgelere göre, Şehir Hastaneleri için 2022 yılı Sağlık Bakanlığı Bütçesinden ayrılan Kira ve Hizmet bedeli 21.5 milyar TL.
Bu miktarın 14 milyarı dolara endeksli kira bedeli (Kasım 2021).
Bütçe görüşmeleri döneminde dolar kurunun Orta Vadeli Programda 9.27 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda Kasım 2021 tarihinde şehir hastanelerinin kira bedelinin dolar karşılığı 1 milyar 520 milyon dolar.
İncelemenin yapıldığı gün itibarıyla ($=17.10 TL) Şehir Hastanelerinin kira bedeli 25 milyar 992 milyon TL yükselmiş.
Bu miktara 7 milyar 473 milyon TL hizmet bedeli de eklendiğinde 13 Şehir Hastanesinin Güncel Kira + Hizmet Bedeli 33 milyar 465 milyon TL olmuş.
***
Dr. Şahin, 4 Şehir Hastanesi sahibi yandaş şirkete sadece 2022 yılında 5 Bakanlığın Bütçesinden fazla para ödenirken, hekimlere ve sağlık çalışanlarına haklarının verilmediğine işaret ediyor.
(Ticaret, Dışişleri, Kültür ve Turizm, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının 2022 yılı Bütçe Toplamı: 33 Milyar 247 Milyon TL.)
Gerçekten de her an saldırıya maruz kalan ve hizmetlerini sürekli bir tehdit ve tehlike ortamında yerine getirmeye çalışan doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarına verilen sözlerin hemen hemen hiçbiri yerine getirilmiş değil.
Çünkü ülkenin kaynakları toplumun çıkarlarına uygun olarak harcanmıyor, oligarşiye aktarılıyor.