Üçüncü kez ve beş yıllığına Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın önümüzdeki dönem için en önemli planı Mart 2024’de yapılacak olan yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı geri almaktır. CHP ise 15 Ekim’de biteceği söylenen il ve ilçe kongrelerini tamamlayarak kurultay tarihini belirleyecek. Kurultay ne zaman toplanır bilinmez ama Erdoğan’ın ani bir kararla seçimleri erkene alabileceği ve muhalefeti en zayif anında sıkıştırma planları yaptığı konuşuluyor. CHP başta olmak üzere muhalefet partileri bu durumdayken Erdoğan istediği her planı rahatlıkla uygular. CHP ve İYİ Parti ne yapar bilinmez ama görünen köy kılavuz istemez. Gelecek ve DEVA birleşme çabası içinde ama işe yaramaz. Saadet ve DP sessiz. HDP ya da YSP; Kandil-İmralı-Silivri ve Ankara dörtgeninde sıkışıp kaldı ve kendi seçmenlerinin tepkisini göğüslemeye çalışıyor. Tepkiler her partide var ve Erdoğan hepsini yakından izliyor. Olaylar nasıl gelişir bilinmez ama Erdoğan kendisine söylemediğini bırakmayan diğer parti liderlerini yanına aldığı gibi muhalefet partilerinde de yanına alabileceği birilerini de bulmaya çalışacaktır. Erdoğan bu konuda da şanslı olabilir çünkü Millet İttifakı’nın beş partisi genel tanımıyla ‘sağcı’ ve ‘solcu’ bildiğimiz CHP’de sağcı olmaya özenen çok sayıda kişi ve çevre var. Bunun farkında olan ve devletin tüm olanaklarını istediği şekilde kullanabilen Erdoğan yerel seçimlerde istediği sonucu almak ve Ankara ile İstanbul başta olmak üzere 2019’da kaybedilen büyük kentleri geri almak için her yola baş vuracaktır. Örneğin CHP adaylarının dağılan İttifak partileri ya da yandaşları tarafından desteklenmesini önlemek anacıyla gereken her şeyi yapacaktır. Bu sağlanırsa Erdoğan’ın yani AKP ve yandaşlarının önemli kentlerde seçimi kazanma olasılıkları artar. Çünkü 14 Mayıs Meclis seçimlerinde CHP hiç bir kentte tek başına oyların %50’i almadı. HDP ise önde olduğu 13 kentin yalnızca beşinde oyların %50’den fazlasını aldı. Kürt kökenli Cevdet Yılmaz’ı kendine yardımcı atayan Erdoğan Kürt kökenli diğer bakanlarla ‘mütedeyyin’ Kürt seçmenlerin desteğini almayı amaçlıyor. Tam da HDP içinde tartışmaların devam ettiği bir zamanda. Tam da PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG ile ilgili olarak ABD, Rusya ve bölgesel hesapların yapıldığı sırada.

Umarım ana muhalefet partisi CHP içeride ve dışarıda olup bitenleri yakından ve ciddi bir şekilde takip ediyor ve gereken önlemleri alıyordur.

Örneğin CHP yönetimi; İmamoğlu’nun ‘değişim kaçınılmaz’ söyleminden sonra ciddi bir durum değerlendirmesi yapmalı ve devam eden parti içi tartışmalara en hızlı ve sağlıklı bir şekilde son vermelidir. Örneğin tüm olumsuzluklara rağmen %48 gibi çok önemli bir oranı yakalayan Kılıçdaroğlu ve CHP devam eden tartışmalardan ders çıkararak yerel seçimlerde yeniden zafer kazanmanın koşullarını yaratması gerekir. Bunun için de Millet İttifakı’nın diğer partileri ve HDP ülkenin geleceğini belirleyebilecek böylesi önemli bir zaferi istemesi ve bunun için gerekli olan her türlü samimi mücadeleye katkı sağlaması gerekir.

Herkes 14-28 Mayıs seçimlerinin başarısızlıklarından yeteri kadar ders almalıdır. Almak istemeyenler ya Erdoğan’ın sonsuza dek iktidarda kalmasını istiyor ya da ‘Büyük Tiyatro”nun bir parçasıdır.

Tiyatro’nun adı :

100. Yılını kutlamaya hazırlanan Cumhuriyet’le hesaplaşmak.

Dışarıda ve içeride bunu yapmak isteyenlerin sayısı hızla artıyor ve beş yıllık Erdoğan iktidarı onlar için müthiş bir fırsat.

Bunu önlemenin tek yolu %48’i diri ve umutlu tutmaktır. Bunun da tek yolu tüm sorunları hemen çözmektir. Bilerek ya da bilmeyerek bunu beceremeyenler tarihten hiç ders almayanlardır. Ders alınmayınca da tarih hep tekerrür edip duruyor. Benden söylemesi; tarih Mart 2024’de son kez tekerrür edecektir çünkü Erdoğan her şeyin planını yapmış ve yapacaktır.

Sezon finali için her şey hazır ama muhalefet uyuyor.

Garip ama gerçek!