Hasbelkader bendeniz fakirin kaleme aldığı kadınlarla alakalı naçizane yazımın sizlerin takdirine mazhar olduğu fikriyatımı şöyle ifade edebilirim ki; kadının hürriyeti kadının namevcut oluşuyla yakından alakalı ve mebruyet vardır.
İnsan fıtratında ve bilhassa kadınların fıtratında ulvi şey utanmadır. Utanan kadın sessiz yaşar. Sessizlik bir aile için saadet kaynağıdır. Antiparantez, Anayasa Mahkemesi reisi ve azaları istifa etmelidir. Parantezi kapatıyorum. Biz imparatorluklar kurmuş ve beş kıtayı idare etmiş bir halkın çocuklarıyız.
Peki nasıl oldu da biz imparatorluklar kurduk, beş kıtayı idare ettik. Kadınlarımız namevcutlar da onun için oldu bütün bunlar. Kadınlar hürriyeti bırakıp da modaya kapılarak özgürleşir ve zıplarlarsa sonumuz kötü olur.
Burada esaslı sual şudur; bir kadın namevcut olup nasıl hürriyete kavuşur? Bunun için Koltukçuzade Feridun Efendi’nin torunu Zuhuri Efendi’ye bakmak lazım gelir. 10. asrın müellifi ve fikir adamı ünlü Zuhuri Efendi neşrettiği beyanname ile bu durumu izah ve tespit etmiştir. Şöyle ki;
- Kadın fıtraten masum ve utangaç mahluktur.
- Başını kaldırarak ve göze dik dik bakarak konuşması yasaktır.
- Evde ses çıkarmayan lastik terlik giymelidir.
- Ani ve hızlı kalkış ve oturuşlar doğru değildir. Kadın sessiz olmalıdır.
- Dayakta hedef kaba etlerdir.
- Koca veya ağabey veya baba dayak sırasında tokat ve yumruk dışında alet kullanamaz.
- Kadın kocadan önce yatmaz ve kocadan önce kalkar.
- Bir kadının bir erkeğin dört karısından biri olma hakkı ve hürriyeti vardır. Kadının hürriyeti, tek olmakla sınırlanamaz.
- Eşcinsellik ve lezbiyenlik yasaktır.
- Ancak Keykavus Efendi’nin buyurduğu gibi yazın kadınlarla kışın oğlanlarla yatmak icap eder. Oğlan teni sıcaktır. Bundan naşi oğlanla yaz sıcağında yatılırsa bu sıhhatli olmaz. Kadın teni soğuktur, kadınla yaz mevsiminde yatılır.
Devlet ve aile bekası ve saadeti için iş bu beyanname neşr olunmuştur.