Galatasaray zor bir dönemden geçiyor.
Yeni başkan, yeni bir yönetim anlayışı.
Geçmişi saygıyla ve susarak geride bırakma isteği.
İç işleyişteki güç ve paranın paylaşılma sırları.
Kulübe ve kulübü şu ya da bu şekilde temsil etmiş kişilere zarar vermekten kaçınmak.
Basın toplantısı ve ayak üstü yapılan açıklamaların iletişim sorunlu yapısında bile bunlar çok net görülüyor.
Stratejik düşüncelerle atılan yeni adımlarda teknik direktör değişikliği bile köhnemiş Galatasaray görüntüsüne dinamizim kazandırıyor.
Bu çerçevede halef ve selefin yaşları tartışılırken Terime sahip çıkmaya çalışan ‘minnet anlayışı’ iki teknik direktör fotoğrafını yan yana koymalı ve yeniden tartışmalı.
Galatasaray futbol takımı ise yeni teknik direktörüyle iletişimsel eylemini, iletişime çevirme çabası içerinde.
Bu çaba etkisini dün akşam oynanan Trabzonspor karşılaşmasının ilk devresinde gösterdi.
Rakip Trabzonspor'u ilk devrede kilitleyerek oynadıkları güçlü oyun, rakip oyuncuları pasifize eden anlayışları, Galatasaray takımının gelecek adına iyi bir yolda olduğunu ve teknik direktör seçiminin doğru olduğuna dair önemli işaret.
O ilk 45 dakikada ise Abdullah Avcı gerginliği ve biraz da çaresizliği izlendi.
Çözüm üretemeyen tutumuyla Avcı kenarda, oyuncuları sahada bocaladı.
Maça dair tartışılan iki önemli konu vardı.
Birincisi, hakem Atilla Karaoğlan’ın, Kerem'in ayağının basıldığı pozisyonda da penaltıyı dakikalar süren VAR incelemesi sonrasında vermesiydi.
Ve bu durum sezonda Galatasaray’ın "itinayla doğrandığı’ algısının pekiştirilmesi için hakem odaklı yorumcular için iyi bir sebep oldu.
Evet yaşanan o pozisyon için VAR'a gerek yoktu.
Hakem pozisyonu kendisi net görmeliydi.
Hakemler maçlarda muhakeme kabiliyetlerini kullanmalıydı. Ama, Maç oynanırken kar yağışı devam ediyordu
Yani hakemin VAR'a gitmesi için haklı bir mazereti vardı.
Dikkatlerden kaçan bu önemli zaman dilimi aslında hakemin maçını risksiz yönetme prensibiyle görevini yapmasının güzel bir örneğiydi.
Bir karşılaşmayı kalıplaşmış zihinle görerek eleştiri oklarının hep hakemlerde kalmasını sağlayan futbol medya sistemi, oyunun adil oynanmasında ve yönetilmesine engel sorunlu bir bakış açısı olmaya devam ediyor.
İkinci konu ise Galatasaray’lı Marcao ve Taylan’dı.
Bu seviyede oynayan oyunculardan beklenen zihinsel, psikolojik ve becerinin çok altında futbol oynamaları oldu. Bu iki futbolcunun önemli hatasıyla karşılaşmanın son 6 dakikasında galibiyet bir anda yön değiştirdi. 3 puan ikinci devre performansı düşen Galatasaray’a karşı çözüm üretemeyen, oyun kalitesi düşük Trabzonspor’a gitti.
Galatasaray üç puan kaybetti ve düşme potasına yaklaştı ama Torrnent’le hızlı bir çıkışa geçecek duygusunu yarattı.
Twitter: @Hulya__Coskun
Instagram: hulyacoskun