Çocukluk arkadaşı gitarıyla, Barış Bilgili…

Yayın tarihi: 16 Haziran 2021 Çarşamba 1:06 pm - Güncelleme: 16 Haziran 2021 Çarşamba 1:27 pm

Hakan Cerrahoğlu

Kaliteli olan sadece gitar değil, sanatçı ruhuyla onu kullanandır…

O, bir çok şiire hayat veren tutkuları kulplarında olan, yaşamını sadelik üzerine kurmuş bir müzisyen.

Onun gitar ezgilerinde;

Yaşanmışlıklar, geç kalan mutluluk, bir ürperişte pişmanlık, derin iz bırakan yaralar, ayrılık acıları ile yanan “KÜL” olan aşklar var.

Vefa’yı boza markası bilen sahte dostlar arasında;

Kendisiyle yalnızlığı-yalnızlığıyla kalabalığı, onun için deniz kenarı- ateş- bir kaç dost arkadaş…

Onun gitarıyla çocukluk arkadaşlığı bu yüzden!

Barış Bilgili ile harika bir sohbet…

 

* Gitar çalmaya başladığınızdan beri ne yapacağınıza gitarınız mı karar veriyor yoksa duygularınız gitarın tellerine mi komut veriyor.

 

Gitar en yakın dostum. Dertlendiğim, neşelendiğim ve birlikte bir çok ruhu doyurduğumuz mutfağın en değerli ögesi. Parmaklar dokunamasa da bir gün, evren’e gönderdiğimiz sesler sonsuza kadar yaşayacak.

 

* Merve Özbey isminin tanınmasında en önemli rolü oynayan “ KÜL” adlı güzel şarkınız yaşanmış bir aşkın hikayesi mi?

 

Tüm şarkılarım yaşanmış öyküler. Aslında tümü hepimizin öyküleri “KÜL” ü yazalı 20 yıl oldu fakat şimdi can buldu. Sevgili Merve Özbey’e çok teşekkür ediyorum. Parçaya harika bir yorum kattı.
Tabi Cengiz Kurtoğlu, Hande Ünsal, Koray Avcı gibi çok değerli sanatçılarımızın yanın da, henüz 21 yaşında gencecik bir delikanlı iken kaybettiğimiz Onurcan Özcan’da harika yorumlamıştı “KÜL” e en acı veren bu oldu.

 

* İnsanlar acı çekerken birbirine benzer mi,

“Acı” sizce eşitlik formulü mü?

 

Aslında her canlı acı çeker.

Bir ağaç yeşilken kesilince acı duymaz mı?

Bu sorunun cevabını asla bilemeyiz. Evren onu kirleten insanlardan acı çeker. Duyarlı insanlar için acı, bir kazançtır, tecrübedir. Empati kurmak için en gerekli şeydir.

 

* Aşk dağıldıkça azalan bir şey mi?

 

Aşk kabuk bağlayan ama izi asla geçmeyen tek taraflı yaşanan tutku ötesi bir duygudur. Adem’in Havva’ ya aşık olması bizlerin de bu duyguyu yaşamamıza sebep oldu. İyi mi oldu bilemedik bu sorunun cevabını ve bilemeyeceğiz sonsuza kadar.

 

* Bir şarkıyı yaşayarak söylemek herkesin harcı değil! Sanatçı ruhu olması şart.

Yıllar önce Barış Manço’ya ait olan

“Mahküm” adlı parçaya yaptığınız akustik cover’ harika olmuş. Hem yorum hem müzik müthiş. Parça da Mahküm olmuşsunuz adeta. İdam öncesi bir mahkümun ruh haline girmek nasıl bir duygu?

Barış Manço, öncelikle bu coğrafyanın dünyaya seslenişini görev almış en değerli Ozan ve Filozofumuzdur. Kendisiyle çalışma şerefine erişmek en değerli anılarımdır. “Mahkum” şarkısının
sözleri Barış Manço, bestesi Celal Güven’ in imzasını taşır.

“MAHKUM” Şarkımız

Büyük Usta Barış Manço ya saygı

Çok değerli ağabeyimiz KURTALAN EKSPRES Gurubunun kurucu üyesi Celal Güven e vefa niteliğindedir.

Şarkının öyküsü Celal Güven’ in yaşadığı en hüzünlü anıdır.

Barış Manço dan 35 yıl sonra bana gelen bu projeyi çok severek onurla kabul ettim. Profesyonel bir çalışma oldu. Bu parçada bana eşlik eden tüm müzisyen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Klipte duygusal anlar yaşadığım anlar vardı. Sebebi, annesinden ayrılan erkek çocuğu rolünü oğlum Barış Bulut Bilgili’nin oynamasıydı… İdam mahkümu meteforuna gelince:

Aslına bakarsak,

Bu ülkenin bir çok aydın gencinin çıktığı o darağacı, sadece fikirleri ölümsüz kılmadı. Ruhları da sonsuza kadar yaşayacak güce ulaştırdı.

Aslında her şarkı da ister söylerken, ister besteleyip söz yazarken o ruha bürünmek çok doğal bir durum.

 

* Ruh’ daki müzik evren tarafından duyulabilir mi, peki?

 

Kesinlikle duyulur ve bu sonsuza kadar Evren de döner. Müzik aynı zamanda telepatinin en çok rastlanan durumudur. Çiçekler ağaçlar müzik çalınan bir ortamda çok daha sağlıklı oluyorlar. Müzikteki seslerin titreşimi binlerce kilometre öteye ulaşabilir. Ruh, bedenimizin içinde akıl ve vicdanımızı kontrol eder. Müzik de ruha yol göstericidir. Fakat biz müzisyenler başka ruhları doyurmak için çabalarken kendi ruhumuzu aç bırakabiliriz. Bu da melankoli olarak dışa vurur.

 

* Barış Bilgili kendini yapamadıklarıyla değerlendirdi mi?

 

Hem de çok defa. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Şan Bölümünde Lisans devresi okudum. Hem okudum hem çalıştım. Üniversite Öğrenciliği yıllarım çok zor geçti. TRT Gençlik Korosu eğitimindeyken uyumadan okula giderdim. yorgun ve uykusuz. Ailem memur oldukları için İstanbul dışında yaşıyordu. Hiç ısınmayan evler de uykusuz gecelerim çok oldu. Her akşam bulgur pilavı ve yoğurt başlıca yemeğimizdi. Hayallerimi gerçekleştiremediğim yılların sızısını hala içimde saklarım. Toplum tarafından Şarkılarımın beğenilmesi sızılarımı büyük ölçüde dindiriyor.

 

* Müzik dünyasında derin bir sessizlik var.

Bir çok müzisyen, gerçek yorumcular zor durumda… Mesam yönetim kurulu seçimlerinde yönetim kadrosunda yeriniz var.

Seçimi kazanırsanız devriminiz ne olacak, Müzisyenlerin kazanımı, müzik dünyasında geleceğe yönelik neler değişecek?

Bu derin sessizliğe büyük gürültüyle uyanmaya hazırlığınız nedir?

 

Bizler yaşadığımız coğrafyanın gereği, atalarımızdan gelen genlerimiz bize hep mücadele etmeyi öğretti. Doğal olarak sanatçıların, müzisyenlerin toplumdaki yeri sonlar da oldu hep.
Adolf Hitler 2. Dünya savaşı sırasında yıkılan Alman şehirlerinde, önce Opera binası yapılmasını emretmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ün sanat için söyledikleri her zaman aklımızda.

Yaşadığımız pandemi bizleri çok etkiledi. 35 Yıldır beste yapan söz yazan bir müzisyenim. Şu ana kadar yazdığım hit şarkıların getirisi İngiltere de olsak bir kaç milyon sterlin olurdu en az. Güzelim canımız Türkiye Cumhuriyeti’ mizde ne yazık ki; eserlerimizin karşılığını alamıyoruz. Bu düzenin değişebileceğine inancımla Başkan adayımız Recep Ergül’ ün öncülüğünde DEĞİŞİM VE REFORM GURUBU’ Olarak MESAM Yönetim Kurulu Üyeliğine adayız. Üyelerimizin teveccühü ile göreve geldiğimizde;

2 yıldır yaptığımız gibi önce parasal sıkıntı çeken müzisyenlere gerek iş gerekse maddi yardımlar yapacağız. MESAM TV , MESAM a kendine ait bir bina satın alarak, MESAM Kafe yi hayata geçirmek tüm müzisyenlerin buluştuğu bir çatı yaratmak en büyük arzumuz. Tüm Türkiye’ de her mecrada lisanslama yaparak geliri 10 katına çıkararak bizlere, eser sahiplerine daha yaşanası bir hayat sunmak istiyoruz.

 

Yine en önemli projemiz, Kültür Bakanlığı’ na sunduğumuz sahne müzisyenliği yapan üyelerimize Yeşil pasaport almak ve daha bir çok hak ettiğimiz, uygar toplumların müzisyenleri gibi yaşamak.

Bu doğrultuda 30 Haziran 2021 saat 10:00 da Haliç Kongre Merkezi’ nde yapılacak MESAM Genel Kurul’una katılmak ve oylarımızı çocuklarımızın geleceği için kullanmak adına hedefe doğru ilerliyoruz.

Uygarlık düzen ile başlar, özgürlükle büyür. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, gelecek çalışkan olanlarındır.

Umarım hepimiz için Tüm Türkiye Cumhuriyeti bireyleri için temennim; güzel, sağlıklı, uygarca yaşadığımız yepyeni günlerde, geçmişteki kayıpları telafi eder, güzelliklere yelken açarız.

*****

Ve, ben de diyorum ki;

En yüksekten uçan martı en uzağı görendir…

 

Zaman geç kalsa da, gençliği görmeden yaşlanıp aşk’da Mahkum olunsa da,

kader onu bilmeden, istemeden kırmış olabilir!

Ancak;

Gelecek bugün ona hazırlananlara ait.

Barış için her zaman gelecek şimdi başlıyor, olmalı!

Onunla gitarın her teli farklı bir renk, farklı bir ses çünkü.

O, Şarkılarda Kül olsa da, aşk da mahküm olsa da,

Usta müzisyenliği ve çocukluk arkadaşı gitarıyla en yüksekten uçan martı…