Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı.. Bir Rönesans adamı Müjdat Gezen…

Yayın tarihi: 30 Kasım 2021 Salı 10:58 am - Güncelleme: 30 Kasım 2021 Salı 7:00 pm

Hakan Cerrahoğlu

Tiyatro aşkı bilgiden doğar. Ne kadar derin bilgiye sahip olunursa, sanatla hayalgücü arasındaki mizah yeteneği toplumun sempati hislerini de o kadar rafine eder. Bir manzara resmine bile hakikatle anlam kazandırabilir.

Türk sinema, tiyatro ve televizyon dünyasının kalplerde iz bırakan, vizyonu ve misyonu ile güldürmeyi zeka ile bütünleştiren, olayların, insanların, durumların komik yanları­nı mizahi anlayışla espri ve şakalarla ortaya koyan, insanları güldürürken düşündürmeyi başaran, toplumsal sorunları, kişisel zaafları komedi, mizah ve güldürü sanatı formasyonuyla ön plana çıkarıp; anlatanla dinleyeni; oyuncuyla seyirciyi bir araya getirerek inanılmaz sinerjiler yaratan, sanatı tespit eden değil, olacak olanı sezen, bir sanatçımızdır, Müjdat Gezen…

60 yılı aşan sanat hayatında, iyiliklerini de başkalarının dikkatini çekmeyecek şekilde kendi dünyasında yapan, sanat dünyamızın “Braveheart”ı olduğu kadar “Merhametli Maximus”u, zeka- oyunculuk yönü ve kendine özgü muhteşem bir korteks kullanım tarzıyla bence de bir Yağmur Adam, O.

Kazandıklarını kaybettikleriyle birlikte kurucusu olduğu okuluna veren, evvelce yangın çıkarılan sanat merkezinde, ateş karşısında bile bozulmayan adamdır, Müjdat Gezen..

Türkiye’deki gösteri sanatlarının gelişimine yön veren ve yeni yeteneklerin ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayan, gençleri yetiştirmeye önem veren, yaptıklarıyla mutlu olan insan. O, Sadece tiyatro, sinema ve televizyon duayeni değil; profesyonel bir sanat yönetmeni, oyun yazarı, harika bir öğretmen…
Ülkemizde gönüllü hizmet sunan bir “Unicef barış elçisi”…
Tatlı dilli, güler yüzlü Müjdat abi’yi TELE 1 Tv de VIP konuğu olarak ağırladık.

* Tüm sanatlar içinde tiyatronun diğerlerinden ayırıcı özelliği nedir.?

– İnsandır, Çünkü insanı anlatır.

* Tiyatro toplum ruhu için ne anlama gelir, çok verimli bir topluluk yaşantısı denilebilir mi?

– Denilebilir, çünkü zaten öyledir.

* Tiyatronun seyircisine tuttuğu doğru ayna neyi ifade eder. Sahnede sadece olup biteni göstermekle kalmayıp, verdiği mesaj nedir?

– Tiyatroda her şey insana dairdir, bu nedenle bence çok şey ifade eder.

* Hayat tiyatro oyununa benzer bir şey midir. Maske düşene kadar herkes kendi oyununu sürdürür mü?

– Hayır. Tiyatro oyunu hayata benzer bir şeydir.

* Kimseden bir yardım beklemeden kendi gücünüzle Müjdat Gezen Sanat Merkezini kurdunuz. Hiç bir ücret talep etmeden bir çok sanatçı, oyuncu yetiştirdiniz, yetiştirmeye devam ediyorsunuz. Müjdat Gezen sanat Merkezinde yeni projeleriniz nelerdir?

– Kızım Elif Gezen ile birlikte “Baba- Kız” oyununu oynuyoruz. Buna benzer iki projemiz var.

* 1933 yılında sözleri Nazım Hikmet tarafından yazılan Lüküs Hayat operetine sizde gençlik yıllarınızda “Züğürt Hayat” adında söz yazmıştınız.

Sanki günümüzde gerçekle örtüşen farkındalığı yakalamıştınız…

Sınıfsal çelişkilerin keskinleşen yaşam biçimlerini, özentiye öykünme halini bize yazdığınız sözlerle anlatır mısınız?

– Ekonomisi bozuk ülkelerde bazı şeyler hiç değişmiyor. Nazım’ın 1933’de söylediği sıkıntıları bu toplum 70’li yıllarda da çekmiş… ama günümüzdeki gibisi hiç olmamıştı.
Şarkıda, “Lüküs hayat” dan şöyle tornistan oldu…

Züğürt Hayat (Lüküs Hayat, tornistanı)
Müzik: Cemal Reşit Rey
Sözler: Müjdat Gezen

Şişli’de bir apartıman olsa bile halin duman
Tamir ister mobilyalar, dökülmüş yağlı boyalar
Kapıdaki otomobil yürüyemez mümkün değil
Köprü, benzin ve vergiler, bu şartlarla nasıl gider?
Hanım gider sen gidersin gündüzleri yayan işe
Akşam olur, ancak yersin ya tarhana ya erişte
Hey!

Züğürt hayat, züğürt hayat,
Yeme içme borç öde yat,
Ne kötü şey, oh – ne berbat!
Yoktur eşin züğürt hayat.

Kış gelince daha beter, çünkü yanmaz kalorifer
Saçaktan sarkarken buzlar, için donar elin sızlar
Hanım çorapsız dolaşır – korkma, buna da alışır
Donsuz kalsa bile bazı, herkes böyle, sen ol razı
Sen de kendi hesabına topla her ay etrafına
Bakkalları kasapları, ağla, bekle hesapları
Hey!

Ne ömür şey, oh – ne berbat, yoktur eşin züğürt hayat
Uçan kuşa borç tak da yat, ne kötü şey, ah – ne berbat!
Züğürt hayat, züğürt hayat, uçan kuşa borç tak da yat,
Ne kötü şey, ah – ne berbat! Çekilmezsin, züğürt hayat!

* Artiz Mektebi, Televizyon Çocuğu, Diktatör Adolf Hitler, Darbukatör Baryam’lı Gırgıriye Serüvenleri gibi eserlerinizle sevenlerinizin vazgeçilmezi oldunuz.

9 kez yeniden yazdığınız,117 kişinin çalıştığı, Cüneyt Arkın ve Gönül Yazar gibi bir çok ünlünün yer aldığı Pera Müzikalinde harika performansın sırrı nedir?

– İyi gözlem, çok çalışmak ve çok emek.

* Tiyatro alanında ortaya konulan eserlerin içeriğinin, dünya görüşünün toplumsal değerlendirmesinde sahnelenen oyunlardaki önemi nedir?

– Her yazarın dünya görüşü oyunlarına yansır.

* Kültürel gelişmeyi sağlayan sanatsal etkinlikte tiyatronun uyarı görevi, gerçek düşünce özgürlüğünü sağlayabiliyor mu, sizce?

– Kendi adıma buna evet diyebilirim.

* Tiyatronun hedefi nedir, Tiyatronun halkına karşı sorumluluğuyla tiyatro devrim demek midir?

– İlk çıkış nedeni Dionysos şenlikleri dir. Eylendiricidir. Giderek işlevsel bir hal almıştır.

* Eskiden 1970 li yıllarda Orhan Boran ile Yuki, Arkası Yarın gibi radyo tiyatroları, parodiler, skeçler vardı. Günümüzde neden bu güzel anlara yer veremiyoruz?

– Televizyon çıkınca görsellik girdi. Radyo eski önemini yitirdi. Bence temel neden budur.

* Tiyatroların azalması, kapanması sizce ne ifade ediyor?

– Televizyon dizileri ve Corona.

* Günümüzde sanatçı kılığında eller havaya cinsten bir dolu piyasa şarkıcıları var.. Cem Karaca, Barış Manço, Tanju Okan, Salim Dündar, Ajda Pekkan, Tarkan, Fatih Erkoç, gibi gerçek sanatçılar, Erdal Çelik, Sertap Erener, İzel gibi yorumcular, Yılmaz Güney, Tarık Akan gibi unutulmaz aktörler, Orhan Boran, Halit Kıvanç, Erkan Yolaç, Cenk Koray gibi değerli sunucular, Uğur Mumcu, Uğur Dündar, Necati Doğru, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil gibi gazeteciler ve bir Müjdat Gezen ikonu neden yetişmiyor.. Bu durumun sebebi nedir?

– Yetişiyor, yetişiyor Z kuşağı geliyor.

* Ve son soru olarak; siz sağlıklı bir Fenerbahçelisiniz. Yeşilçam’da Mavi Boncuk, Hababam Sınıfı, Turist Ömer ve sizin filmlerinizde sadece Fenerbahçe’nin işlenmesinin sırrı nedir, bu duygu ile ilgili neler söylersiniz?

– Ben Vefa’lıyım. Fenerbahçe’de oturuyorum. Fenerbahçe sevgisinin bende ayrı bir yeri var tabi… O yıllarda filmlerde Fenerbahçe konusunun işlenmesinin en önemli nedeni taraftar sayısının yüksek oluşu ve film yapımcıların tercihinin Fenerbahçe’den yana olmasındandır. Sevgilerimle…

İyi bir insan olmak için sadece kendi yaptıklarıyla ilgilenen, bilgisini kültürünü tecrübe edinebilme kabiliyetiyle belirleyen kült isimdir, Müjdat Gezen. Tıpkı zeki insanların sahip olmak istedikleri tecrübeleri kendileri seçtikleri gibi.. O bir Rönesans adamı.
Müjdat Gezen kurduğu sanat merkezinde,” Forever & Ever” eğitim vermeye, oyuncu yetiştirmeye, eserleriyle toplumsal mesajlar vermeye sanat sevgisiyle devam edecek…
Ve, ben de diyorum ki;
Doğru insan olmak iyi bir insan olmakla başlar. Tespiti de kuruş değil, “DURUŞ” dur.
Denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zor olan insanları tanımanın olduğu yerde, ne olurdu yani her sene insanlık moda olsa!