Beşiktaş Fenerbahçe arasında oynanacak olan derbinin son derece keyifli, oyun kalitesi yüksek bir maç olacağının söyleyebiliriz. Oyuncuların kazanma konusunda duygusal ihtiyacı, senkronize hareketlilik maçı keyifli hale getirecektir.
Biliyorsunuz futbol oyuna dair birçok klişenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunları sizinle sık sık paylaşıyorum. Maç stratejisi olarak görülen (!) “topu rakibe bırakmak” ifadesi çok sık kullanılan klişelerden biri.
Bir kere hiçbir teknik adam ve futbolcu topu rakibe bırakmak istemez.
Böyle bir oyun stratejisi olmaz!
Oyunun, karşılaşmanın doğasına aykırı bir durum.
Bu açıdan baktığımızda derbide Beşiktaş takımının rakibine baskı yapacağını özellikle kendi sahasında “zone press” yaparak ve seyircisiyle birlikte daha dominant bir 20 -30 dk geçirmek isteyeceğini söyleyebiliriz.
Tam da bu zaman dilimi içerisinde Fenerbahçe’nin kolektif oyun kültürü ve topa en hızlı şekilde sahip olmasıyla başlayan hücum setini izleyeceğiz.
“Seyirci baskısı” ise Fenerbahçeli futbolcuların kendi lehlerine çevirdikleri pozitif bir durum olarak karşımıza çıkacaktır. J.Jesus’un bu konuda da mental bir çalışma yaptırdığını düşünüyorum.
Tüm maç güzel, heyecan veren, hatta heyecan dalgalanmalarının yaşandığı anların tribünler ve seyircilerle buluştuğu anlarla dolu olacaktır. Hakemin çok düdük çaldığı bir maç olmayacağı düşüncesindeyim çünkü oyuncular rakibe değil topa müdahale etme amacında olacaktır.
Skor ise Fenerbahçe lehine olacaktır. Fenerbahçe kalecisi Altay’ın başarı istatistiği yüzde 74 olması da takımın savunma güvenliğini artıran unsur olacaktır.