Uluslararası vakıf ‘Türkiye gerçeklerini’ ortaya çıkardı: ‘Son 4 yılda yüzde 50 arttı’

Yayın tarihi: 11 Mart 2021 Perşembe 12:37 am - Güncelleme: 11 Mart 2021 Perşembe 12:37 am

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), milli parklardan ağaç kesilmesine yönelik planların yapılmasına ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’de son 4 yılda çevre katliamının yüzde 50 arttığını belirtti.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) işletme ormanlarının yanı sıra milli parklardan da ağaç kesilmesine yönelik planların yapılmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

4 YILDA YÜZDE 50 ARTTI

Türkiye’de ağaç kesiminin son 4 yılda yüzde 50 arttığının belirtildiği açıklamada, ”Ülkemizde son zamanlarda yapılan ağaç kesiminin hızla arttığı, hatta milli parklar gibi korunan alanların bile ağaç kesimine açılmasına yönelik planların yapıldığı görülmektedir. 2020 yılının yaz aylarında ülkemizin dört bir yanındaki ormanlık alanlarda dikkati çeken aşırı ağaç kesimi bu gerçeği gözler önüne sermektedir. 2017 yılında 20 milyon m3 olan ağaç kesiminin, 2020’ye gelindiğinde 30 milyon m3’e ulaştığı görülmektedir. Yani son 4 yıl içerisinde ağaç kesimi 10 milyon m3 (%50) artarak orman örtümüz ciddi bir kayba uğramıştır” denildi.

“MİLLİ PARKLAR ARTTIRILMALI”

Gelecek için milli parkların korunması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, “Sürdürülebilir geleceğimiz için, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de milli parklar ve korunan alanlar sayı ve alanca arttırılmalı; biyoçeşitlilik ve genetik kaynakları koruma, iklim ve su rejimini düzenleme, toprağı koruma, yaban hayatı ve rekreasyon gibi çok çeşitli ekosistem hizmetleri sunan bu tür alanlar ağaç kesimi dışında tutulmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

“KORUNAN ALAN FELSEFESİNE AYKIRI”

Milli parklarda yapılacak ağaç kesimlerinden endişe duyulduğunun da belirtildiği açıklamada, ”Örneğin, Köprülü Kanyon, Termessos, Beyşehir, Kızıldağ ve Kovada milli parklarında bakım ve gençleştirme adı altında her yıl on binlerce m3 ağaç kesiminin planlandığı anlaşılmaktadır. Hangi gerekçe ile olursa olsun, bu tür alanlarda ağaç kesimi, korunan alan felsefesine aykırıdır. Zira korunan alanlar, iklim değişikliğinin etkilerine karşı dünyanın direncini yükseltmekle kalmayıp, ekolojik süreçlerin insan müdahalesi olmaksızın kendi doğal seyri içinde sürmesine izin verilmesi gereken alanlardır. Korunan alan yönetiminde esas, bir doğal afete ya da hastalığa maruz kalsa bile ekosistemin kendi dinamikleri içerisinde iyileşmesini veya yeni koşullara adapte olmasını sağlamaktır” ifadeleri kaydedildi.

NE OLMUŞTU?

Türkiye Ormancılar Derneği, Köprülü Kanyon Milli Parkı’nda 94.477 metreküp, Termessos Milli Parkı’nda 176 metreküp, Beyşehir Mili Parkı’nda 5.703 metreküp, Kovada Milli Parkı’nda ise 948 metreküp ağacın kesimi için izin verildiğini açıklamıştı.