Ülkem kitap okumasın mı?

Yayın tarihi: 6 Ağustos 2024 Salı 8:37 am - Güncelleme: 6 Ağustos 2024 Salı 8:37 am

POZİTİVİST

Demet Cengiz

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen yıl açıkladığı “Yaşam Kalitesi Modülü” araştırmasına göre Türkiye’de 10 kişiden 9’u kültürel etkinliklere katılmıyor. Ülkede 15 yaş ve üzerindeki kişilerin yüzde 85’i son 12 ay içinde sinemaya, yüzde 95’i canlı spor etkinliklerine, yüzde 92’si ise kültürel alanlara gitmemiş. Yine aynı araştırmada görüldü ki 15 yaş üzerindeki kişilerin yüzde 69’u hiç kitap okumuyor. Yüzde 31’i yılda en az bir kitap okurken, okul kitapları hariç tutulduğunda en çok kitap okuyan yaş grubu yüzde 51 ile 15-24 yaş arası.

Bu üzücü tabloya savaş açanlar da var. İçimizi azıcık olsun rahatlatıyorlar.

Bir kitap kulübünün buluşmasına katılmamın karşılığında Ülkem Okuyor Derneği’ne 250 sayfa kitap bağışlandı. Dernekten bu sayede haberdar oldu. Hemen kurucusu Havva Aydanur Ertuğrul’u aradım.
Dernek sadece okuma oranlarını artırmayı hedeflemiyor, okuduğunu anlama oranını da yükseltmek istiyor. Havva Aydanur Ertuğrul, üç yıl önce okuma grubu olarak çıktığı yolu on ay önce Ülkem Okuyor Derneği’ni kurarak yürümeye karar vermiş.

Kitap okuma oranının düşük olmasının bir nedeni alışkanlığın edinilmemesi, diğer bir nedeni ise kitaba erişememek.
“Ülkede kitaba ulaşamayan ve kitabı sevmeyen kalmasın istiyoruz” diyen Ertuğrul, okur atölyeleri düzenleyerek doğru kişilerle doğru kitapları buluşturuyor. Derneğin odağında en çok çocuklar var ama eğitim yaşamına devam edememiş kadınları da kitap düşkünü yapmaya gayret ediyorlar. Finansal güçlükten kültürel motife kitap okumaya engel ne varsa üstüne üstüne gidiyorlar. Mottoları 7’den 77’ye herkes kitap okusun.

Kitap okumayı rutin haline getirmek, kitaplara ulaşamayan kişilere kitap desteği sağlamak, çalışma ve sosyalleşme alanı olarak kütüphaneler kurmak faaliyetlerinin yanı sıra dernek, olanakları kısıtlı başarılı öğrencilere burs desteği de sağlıyor. Bugüne kadar 154 öğrenciye burs desteği, 8300 öğrenciye ise kitap desteği sağlamış. Rakamlar küçük ama henüz çiçeği burnunda bir dernekten söz ediyoruz.
Büyük yıkıma neden olan 6 Şubat depremlerinin ardından bölgede aktif faaliyet gösteren Ertuğrul, çadır okulların kurulmasında da öncü rol oynamış. Ona ‘Hatay’ın Havva Ablası’ adını takmışlar. Gönüllü ve dernekleşme sürecinde 21 çadır okul, 21 kütüphane ile bölge çocuklarının eğitimine ve öğretimine destek olmuşlar. Konu kitap okuma alışkanlığı kazandırmaktan depremzede çocuklara burs vermeye, barınma sorunu olanlara ev yapmaya kadar gitmiş.

HER GÜN KİTAP OKUYORUM

Bazen bir kişi… Tek bir kişi insanlarla, insanlıkla, dünyayla ilgili tüm ümidini kaybettiğinde karşına çıkar ve sen yeniden ‘iyiliğe’ inanırsın.
Kitapları çok seven, kitap okuma alışkanlığını arttırmayı amaçlayan kişilerden biri de Yasemin Sungur. Martı Kitap Kulübü ile uzun yıllardır okuma atölyeleri ve yazar sohbetleri düzenliyor. Kendi deyimiyle romanlara sondaj yapıyorlar. En ince ayrıntısına kadar romanları okuyup, kendi aralarında hararetle tartışıyorlar. Öyle dikkatli okurlar ki bazen kitabın yazarından çok daha fazla ayrıntıyı fark etmiş oluyorlar.
#HerGünKitapOkuyorum etiketiyle sosyal medyada paylaşımlar yaparak hem kitapseverleri bir araya getiriyorlar hem de okumaya teşvik ediyorlar.
Temmuz ayında benim ilk romanımı okuyan Denizli Kitap Kulübü’ne de hayran kaldığımı bu vesileyle söyleyeyim. O meşhur söz var ya “Karşındakinin anladığı kadarsın” diye… Muazzam bir anlama çabası, olağanüstü bir analiz yeteneği… Bütün umudum İstanbul’da veya Anadolu’nun herhangi bir yerinde; bir ilde, ilçede veya köyde okudukları kitaplar üzerine sohbet eden bu insanlarda. Benim umudum okuyanda.

Kitap okumanın faydaları

Yaz bitmeden ne kadar çok çocuğa, yetişkine kitap okuma alışkanlığı kazandırsak kârdır. Ancak biliyorsunuz çocuklara alışkanlık kazandırmanın en etkili yolu söylemek değil örnek olmak. Kitap okumak ne işe yarar?
Beynin bağlantılarını güçlendirir.
Empati yeteneğini artırır.
Kelime dağarcığını geliştirir.
Düşünmeye sevk eder.
Düşünce kalıplarını genişletir.
Kişinin kendini ve dünyayı daha iyi anlamasını sağlar.
Kendini ifade edebilme yeteneğini geliştirir.
Odaklanmayı güçlendirir.
Yaratıcılığı artırır.
Stresi azaltır.
Yazma becerisini geliştirir.
Daha kaliteli uyku sağlar.
Depresyon belirtilerini hafifletir.
Bilgi ve genel kültürü arttırır.
Beklemeyi, sabretmeyi öğretir.
Anlama çabasını artırır.
Yepyeni dünyalar ve kişilerle tanıştırır.
Kendi kendine yetme ve yalnız kalabilme becerisi verir.

İSTANBULLU FESTİVALE DOYACAK

İstanbul Festivali, üçüncü yılında kapılarını maNga ile açtı. Festival Park Yenikapı’da gerçekleşen İstanbul Festivali’nde Reynmen, Semicenk, Hande Yener, Lost Frequencies, Mavi Gri, Fatma Turgut, Duman, Kenan Doğulu, Mabel Matiz, Mor ve Ötesi, BEGE, Lvbel C5, Blok3, Burak Yeter, Jason Derulo, Yıldız Tilbe, M Lisa, Motive, Emir Can İğrek, Sertab Erener, Can Ozan, Dolu Kadehi Ters Tut, Yayla Trio, Pinhani ve Melike Şahin sahneye çıkıyor.
Konserlerin yanı sıra farklı etkinliklere de evsahipliği yapan İstanbul Festivali, çocuk atölyeleri ve ödüllü espor turnuvaları da düzenliyor. HUPALUPA GO çocuk eğlence alanında golf, bowling, subsoccer, air hockey ve langırt gibi çeşitli oyunlarda rekabet ederken; Macera Parkuru, Survivor Parkuru, Ağ Labirenti ve Çarpışan Botlarda vakit geçirilebiliyor. 3×3 Basketbol Turnuvası ile Carvak Best of The Streets turnuvası 12, 14, 16, 18 yaş, büyükler ve elit olmak üzere 6 kategoride düzenleniyor. A Milli, FIBA Pro ve Türkiye şampiyonu sporcuların da yer aldığı turnuva, Türkiye tarihindeki en geniş katılımlı uluslararası turnuva olarak da kayda geçecek.

Kaynak: TELE1