Soru: Üstadım, bir konuda fikrinizi istirham eder, ellerinizden öperim. Fiyatlar düşer mi acaba?
Cevap: Çok umumi bir sual. Evvela düşme mevhumuna bakalım.

Düşmeden kasıt nedir? Ve dahi ne, nereye düşecektir. Bu konuyu Düşme uzmanı Mehmet Düşmez hocaya sordum. Düşmez hoca, düşme konusunda şunları söyledi. Düşen varsa nereye düşüyor, ona bakmalı. Bilfarz “cemre”yi ele alalım. “cemre” birer hafta arayla havaya, suya, toprağa düşer. Buna karşı voleybol maçında top yere düşmemelidir. Futbolda top yere düşmelidir. Ayrıca velakin her düşme iyi değildir. Misal uçağın düşmesi veya bombanın düşmesi.

Düşme her zaman iyi değildir.

Bilfarz, diyelim kuşbaşının veya pirzolanın veya kıymanın fiyatı düştü. Halk sabah akşam et yerse damar sertliğine uğrar. Halkın sağlığı bozulur. Bunun için et yerine ot yiyin.
Soru: Eşcinseller, Kemalistler, monşerler birkaç kafasız gazeteci Montrö Sözleşmesi için “vatanın tapusu” dediler. Ama bir mayın bu tapuyu deldi. Bu konuya nasıl bakmak lazım gelir.
Cevap: Vatanın tapusu mevzuu bahis olduğu için, bu mes’eleyi, tapu müdürlüğünden emekli sabık tapu müdürü kel Celal’e sordum. Kel Celal nargilesini ateşledikten sonra bana dedi ki: tapu meselesi eşcinselleri, Kemalistleri, amiral ve bilumum kafasız solcu gazetecileri alakadar etmez. Tapu işi bizim mes’elemizdir. Bu mes’ele şöyle çözülür. Karadeniz ile Akdeniz arasında 5 adet kanal açılırsa mayınlar her kanala gidemez. Böylece mes’ele çözülmüş olur.

Soru: İçinden çıkamadığımız bir mes’ele var. Altı parti Ankara’da toplandı ve fakat altı partinin bildirisi yurt dışında verilmiş. Bu nasıl oluyor üstadım?
Cevap: Bu mes’eleyi, İlm-i cemil üstadı olan Kel Ali’ye sordum. İlm-i cemil dedi ki, bu altı lider, gecenin bir yarısında kimi güneyden, kimi kuzeyden, kimi batıdan, kimi doğudan, kimi enlemden, kimi boylamdan yola çıkmışlar ve dahi Afrika’nın kuş uçmaz, kervan geçmez bir kenti olan Korkutax kentinde buluşmuşlar. Bildiriyi de o kentin belediye başkanı hazırlamış. Bundan sonra altı lider sabaha karşı Ankara’ya varmışlar. Mes’ele bundan ibarettir.

Soru: Üstadım, sahafları dolaşırken, İnsana Gecikmeden adlı bir şiir kitabı buldum. Bu şiirleri Berrin Taş adlı biri yazmış. Velakin ben bu insana gecikmeden ne demek anlamadım. İnsana kim gecikecek, neden gecikecek. Berrin Taş’ın şiirlerini okurken sinirlerim bozuldu. Sizin tavsiyeniz nedir?

Cevap: Şair Berrin Taş’ı tanırım. Ben tanıdığımda iyi bir insandı. Misafirleri boş çevirmez ve misafirlere kendi yaptığı manda yoğurdunu ikram ederdi. Hal böyle iken bu hanıma komünizma ruhu girdi. Ve o böyle oldu. Size tavsiyem şudur Berrin Taş’ı okumadan önce fındık büyüklüğünde üç çakıl taşını ağzınıza koyup, şiiri öyle okuyun.

İyi gelir.