Okların yönünü bulamadığı cinayet!

Yayın tarihi: 13 Eylül 2024 Cuma 1:26 pm - Güncelleme: 13 Eylül 2024 Cuma 1:26 pm

Barış Önal

Türkiye günlerdir 8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesinin yasını tutuyor. Ülkenin tüm haber kanallarında Narin Güran’ın neden öldürüldüğü, nasıl öldürüldüğü yazılıp, çizilip anlatılıyor. Peki ama bu cinayet gözaltılara, tutuklamalara sorgulamalara rağmen neden henüz aydınlatılamadı?

Bir de bu cinayetin dezenformasyon kısmı var ki en fenası.

Narin Güran… 8 yaşında bir çocuk. Ailesinin ilk ifadelerine göre 21 Ağustos’ta Kur’an kursuna gidip eve geri dönüyor. Kimisine göre 15.15 Narin’in son görüldüğü saat. Kimisine göre ise Narin eve döndükten sonra kuzenlerinin yanına gidiyor, köyün içinden geçiyor ama hikmettir ya kimse bu çocuğu görmüyor.

İşte dezenformasyon da tam da burada başlıyor.

21 Ağustos’ta Narin kayboluyor. Aile sorgulanıyor. Köy sorgulanıyor. Anlatılana göre bakılmadık bir yer bırakılmıyor. Narin’in kaybolduğu Diyarbakır’ın Tavşantepe köyündeki kaynaklarımızı aramalarımız sonrası ilginç bir bilgiyle karşılaşıyoruz. Aslında bu bilgiyle biraz da olsun içimize bir umut ekiliyor. Ya yaşıyorsa diye. Bekliyoruz. Narin’den gelecek güzel bir haberi. Narin bulunacak… Hem de sağ… Biz de son dakika geçeceğiz. Narin sağ. Narin bulundu diye…

Olmuyor.

Önce o yerini bulmayan oklar ağabeyine dönüyor. Kolunda ısırık izi var diyorlar. Adli Tıp inceleyecek. İnceleniyor. Bir dünya bilgi kirliliği… Bazıları diyor ki Narin’e ait. Bazıları diyor ki bir ısırık daha var. Kimisi de bunların ikisini de birleştirerek biri ağabeye biri Narin’e ait.

Sonuçta en son servis edilen Narin’in bulunamamış olmasından kaynaklı ısırık izinin kime ait olduğu tespit edilemiyor. Diğeri de ağabeyin…

Ağabey’in bugünkü ifadesi de ortaya çıktı. Ben öfkeyle ısırdım diyor…

Aklımda bir soru. Ağabey gözaltına alınıyor. Serbest bırakılıyor. Duş alıyor. Tekrar gözaltına alındığında bu ısırıklar fark ediliyor. Eğer ilk gözaltında bu ısırıklar yoksa neden ikinci de incelenmeye alındı. Eğer ki ilkinde fark edilmediyse gözaltındaki ağabey serbest bırakılırken hastane taraması yapılmadı mı?

E şimdi narin bulundu… Otopsi yapıldı. Elde bir kayıt var. Narin’in diş kalıbı var. Kamuoyu bu ısırık izleri ile ilgili neden aydınlatılmıyor.

Amca…

Daha Narin’in cansız bedeni bulunmadan ‘öldürme’ ve ‘kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ suçundan tutuklandı. Şimdi cezaevinde. Oklar biraz da olsa amcaya dönse de amca ile ilgili ortaya atılı ifadelerde de çok sayıda çelişki var.

Bir sabah uyandık bir itirafçı ortaya çıkmış. Nevzat Bahtiyar… ‘Muhtar’ diyor amca Salim Güran için. Köyün muhtarı çünkü… Yaptığı işe istinaden. “Muhtarla su kesintisi için konuştum telefonda. Kapattım yolda karşılaştık selektör yaptı bana durdum aracındaki battaniyeyi gösterdi. İçinde insan olduğunu anladım. ‘Bunu yok et. Aileni düşün sana 200 bin lira veririm’ dedi” diyor.

“Aracımdan çıkarttığım çuvala cesedi koydum gittim dereye gömdüm” diyor. Kendi anlattığına göre 20 kiloluk da bir taş koymuş üzerine. ‘Bir’ taş ama Gerek Diyarbakır Baro Başkanı gerekse adli tıp Narin’in bulunduğu çuvalın içinden çok fazla taşın çıktığını söyledi.

Bir taş değil yani. Çuvalın rengini dahi hatırlamıyor Nevzat Bahtiyar. Hem de ‘aracımdan çıkarttığım’ çuval demesine rağmen. İnsan aracındaki eşyayı nasıl hatırlamaz?

Sonra ifade değiştirdi. ‘Tehdit edildim’ dedi. Yok muydu bu ülkenin kolluğu? Biliyorsun köyünde 8 yaşında bir çocuk kayıp ve sana bir ceset veriliyor yok et diye.

Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yer Narin’in evine 1 kilometre uzakta. Köylük yer. Hiç mi gören olmamış Nevzat’ı suyun içinde 20 kiloluk taşları kaldırıp indirirken? Hiç mi kimse ne yapıyor bu adam suyun içinde diye sormamış? Ben sorardım görseydim.

“Eve gittim Namaz kıldım Narin’i arama çalışmalarına katıldım” diyor. Hiç mi paniklemedi Narin’i sakladığı dere 8 kez aranırken. Üstelik Narin’in cesedini verdiğini söylediği ‘Muhtar’ da katılmış aramalara. 8 kez arandı o dere. Hiç mi göz göze gelmediler. Kolluk da dahil hiç mi bakmadılar bunlardaki telaş ne diye.

Baksalar ne olacak demeyin.

19 gün geçmiş Narin kaybolalı. Vücudunda kesici alet izi silah izi yok. İç kanama yok. Boğulmuş belli ki. Boğulup dereye atılmış. Suyun içinde 19 gün… Ne iz kaldı ona bu vahşeti yapanlardan?

Anne…

Yüksel Güran… Saat verdi kızı kaybolduğunda Sonra ‘uyuduğum için’ ‘saate bakmadığım için’ doğru olmayabilir dedi. Sürekli döndü durdu ifadeler. Evinden kimseye battaniye verip vermediği de soruldu anneye… “Narin kaybolduktan sonra çok gelen giden oldu. Ben vermedim biri aldıysa da bilemem” dedi ifadesinde. Bilemeye bilir. Anne sonuçta. Kızı kayıp kendinde değil. Ancak dikkat çekilmesi gereken bir konu var. Narin’in cesedinin çuvala konulmadan önce taşındığı battaniye kayıp. Bulunsa belki çok şey verecek bize.

Üstelik Nevzat Bahtiyar ‘Narin’i çuvala ben koydum’ dedi. Bunu ilk dediğinde cesedi alır almaz yaptığını söylemişti. Savcılık ifadesi bu tamamen değişti. Bambaşka bir yere gitti. ‘Cesedi eve götürdüm evde çuvala koydum’ dedi. Al sana değişen bir ifade daha.

Muhtar amcanın eşi Melek Güran… Eşinin aracından çıkan DNA’ların Narin’e ait çıkması soruldu. ‘Narin’in ölümü için kimden şüpheleniyorsunuz?’ dendi. O da, “Narin’in kaybolduğu gün de aracı eşim Salim Güran kullandı. Gün boyu araç eşim Salim Güran’daydı. Devran da olay günü davetiye dağıtmaya gitmişti. Narin’de 8 yaşında olduğundan ve araba süremeyeceğinden dolayı eşim Salim Güran’dan şüphelendim” dedi.

Eşinin silinen mesajları için ise, “Normal bir şey değil. Neden sildikleri hakkında bir fikrim yoktur. Ama gizli bir şeyler varsa, onun için silmiş olabilirler” yanıtını verdi. Çok kilit bir ifade bence.

Narin’in babası ise savcılık ifadesinde, “Eşim ve kardeşim dahil kim suçluysa cezasını çeksin’ dedi.

Bu ifadeler bizi bir sonuca götürebilir belki. Ya da bir çıkarım yapmaya. Ancak hala o kadar yanıt bekleyen soru var ki? Cinayetin nedeni en başta. ‘Nasıl’ı da öğrenmemiz gereken ama öğrenmek istemeyeceğimiz bir detay. Ama her şeye giden yok oradan da geçebilir.

İfadelerden köylülerin suskunluklarından anlıyoruz ki. Bu iş daha uzayacak. Hedefe girmesi gereken oklar daha çok sapacak. Her şey değişecek belki. Narin’in bedeni 19 gün boyunca su altında kalmasaydı. Deforme olmasaydı vücudu… Ya da 8 defa aranan derede ‘hikmet’ bulunamamadan yana değil de bulunmadan yana çalışsaydı. Oklar çoktan yerini bulmuştu.