Öğrenmek, bir insanın davranışında nispeten kalıcı davranış-ların elde edilmesidir. Davranışların elde edilmesi kişiyi bağımlı-lık ilişkisinden kurtarma işlevine sahiptir. Gerçekten, kişinin öğ-renmesi sonucu bazı davranışlar edinmesi bireyselleşmesine ne-den olmaktadır. Çünkü davranışlar kişinin yaşamını kolaylaştı-ran etkenlere sahiptir. Başka bir ifadeyle edinilen davranışlar ile kişi sosyalleşir ve toplumun etkin bir üyesi olur. Örneğin, bu ko-nuda en açık örnek “dil” öğesidir. Gerçekten “dil” öğesi olmadan kişinin özgürleşmesi mümkün değildir. Kişinin bağımsızlaşması mümkün değildir. Örneğin, sorunlarını anlatamayan veya başka-sını anlayamayan kendisi olabilir mi? Özgürleşebilir mi? Anlamak, bir mesajı algılama çabasıdır. Gerçekten, mesajları algılayamayan, duygu ve düşüncelerini ifade edemeyen kişi birey olabilir mi? Olamaz. Yine, özgürleşme bir ölçüde anlaşılmayı ve anlamayı gerektirmektedir. Çünkü kişi bu yolla birtakım gerek-sinmelerini böylece karşılamaktadır. Bunlardan en önemlisi kişi-nin yakınlık kurma gereksinimidir. Yakınlık kurmanın temelinde sevgi bulunmaktadır. Sevgi olmayınca kişinin yaşamı doyasıya kucaklaması ve dolayısıyla özgürleşmesi mümkün değildir.