Gizil Güç
İnsanın gizil gücü, insanın bile bilmediği bir güç. Var olanı değiştirme yetisidir gizil güç. Bu yeti, yitirilmiş değildir. Gizil güç, sonradan doğayla savaşın kavgasında kazanılmıştır. İnsan, gizil güç yetisini kazanmasaydı yok olurdu. Gizil güç insanın varoluşunun temelidir ateşin bulunuşundan bu yana bütün buluşların nedeni, dizin güç yetisidir. Bir terzinin kumaşı kesip biçerek giysi üretmesi… Bir dülger tahtalara biçim vermesi… Bir aşçının çeşitli yemekler yapması… Bir yazarın bir ressamın… Bir yontucuunun ürünleri hep gizil güç yetisindendir. Gizli güç Siyasal alanda da etkilidir.
Sınıf Savaşımı
Tarihte sınıf savaşımları, egemen sınıflarla, ezilen sömürülen sınıf arasında olur. Egemen sınıf, HD, sömürdüğü sınıfın gizil gücünü dumura uğratır. Ezilen, sömürülen halk ayaklanırsa gizil gücün etkisiyle, o zaman egemen sınıf ödüller verir böylece gizil gücünün niteliğe dönüşümü engeller çünkü ezilen halkın güzel gücü niteliğe dönüştük de, Egemen sınıf devrilir, yeni bir düzen kurulur.
Pleb-Patrici Savaşımı
Eski Roma’da patricilidir. Egemen sınıf, Plebler, ezilen, sömürülen sınıfta. Plebler, bu sınıf savaşında türlü yollarla ödün koparmaktı. Bu yollardan biri, pleblerin savaşa gitmemesidir… Plebler toplanır, ödün isterlerdi. En alt sınıf, köle sınıfıydı Roma’da. Spartaküs ayaklanması Roma için korkutucu oldu. Ayaklanma kanla bastırıldı.
Hristiyanlık
Halkın gizil gücü, Hristiyan dini ile sömürüye karşı çıktı. Bir süre komün düzende yaşandı Hristiyanlıkta. Egemen sınıf, devrimi karşı devrime dönüştürdü halkın gizil gücü Hristiyanlıkla kırıldı
İslam dini
İslam dini aslında Arap egemen sınıfına karşı, ezilen halkın gizil güçlü ayaklanmasıdır. Ancak peygamberin ölümünden sonra İslam dini aristokrasisinin elinde halkı sömüren bir dine dönüştü. İslam dini halkın gizil gücünü kıran bir din oldu.
Burjuva ayaklanması
1789’da Fransa’da büyük ayaklanma halkın gizil gücünü niteliğe dönüşüm müdür. Bu nitelik dönüşümü ile egemen sınıf devrilmiş, tarihten silinmiş, erkk yolu halka açılmış, ama burjuva bunu engellemiştir. Halk, 1830’da 1848’de 1871’de ayaklanmış, kanla susturulmuştur. Burjuvazi, iş bölümüyle halkın gizil gücünü dumura uğratmıştır.
Milletin Azmi ve Kararı
İslam dini, 1500 yıldır halkın gizil gücünü kırmakta. Türkiye dışında bu kırım süre gelmekte. Halkın gizil gücü Osmanlı döneminde de İslam dini ile kırıldı. Türkiye’den bir örnek durumu gösterir. Yıl 1920… Emperyalistler Türkiye’yi kuşatmış, tarlasını süren köylüye “düşman geldik de ne yapacaksın” dendikte, köylü şöyle der, “benim sınırım tarlamın sınırıdır tarlanın sınırına dayandıkta düşünürüz” emperyalistler yurdu yurdu böyle kuşatmışlar, halkın gizil gücü sıfır. Yurdu kurtuluş değil bölgesel kurtuluş düşünüyor. Halka yabancılaşmış kimi yazarlar ABD mandasını ya da İngiliz mandasını savunuyor. Kimi yazarlar “Mustafa Kemal, halkı kışkırtması, dost batılı devletleri kızdırmasın. İstanbul’a gelsin emekli olsun” diyordu.
Mustafa Kemal, olağanüstü bir kavrayış da halkın gizil gücünü kavradı gizil gücü devirme sokmak için kolları sıvadı.
Devrimler
Osmanlı, İslam dini ile halkın gizil gücünü kırdı. İnsanı kul yaptı. Bu yıl kul, Katip Çelebi’nin dediği gibi öküze bakarcası baktı gökyüzüne. Mustafa Kemal Atatürk, başlayarak giyim kuşama… Türkçe konuşup, Türkçe yazmasına kadar bir dizi devrimler yaptı.
Sonrası
Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra halkın gizil gücü, halkın oyuyla sınırlandırıldı. Halkın gizil gücünün beslendiği Köy Enstitüleri kapatıldı. Halkın oyuyla erke gelen politikacı halka karşı bir yönetim kurdu. Halkın gizil gücüyle oynandı, bu gücü gerici kanallara yöneltti. 6/7 Eylül’de halk İstanbul’u yağmaladı.
Demokrat Parti halkın oyuyla erkten inmeyi içine sindiremedi. Sürekli… Seçimsiz bir erkek için yasal dayanaklar ararken askeri devinimle erkten düşürüldü.
1961 Anayasası
1950- 60 arası demokratik değildi. 1961 Anayasası’nın göreli demokratik ortamında Türkiye kendini tanımaya başladı. En önemlisi, gerçekçi yazın, toplumsal bilinci olumlu etkiledi. Gizil gücün yetisi ile genç kuşak devinime geçti. 12 Mart faşizmi, toplumsal uyanışı durdurmak için kolları sıvadı. Faşist Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, “sosyal uyanış ekonomik gelişmeyi geçti, bunu durdurmak gerekir.” dedi. Başbakan Nihat Erim, “1961 anayasası Türkiye için lükstür. Balyoz gibi kafaları ineceğiz” dedi 547 Aydın gözaltına alındı… Yüzlerce aydın tutuklandı. Deniz gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan katledildi. Gerçekçi yazın susturuldu.
12 Eylül faşizmi
12 Mart faşizmi istenen sonucu vermedi gerçekçi yazının devindiği toplumsal bilinç tam susturulmadı. Bu kez 12 Eylül faşizmi devrime geçti. 12 Eylül faşizmi, bir anlamda toplumu kökten kazıdı 122.000 insan tutuklandı. 650.000 insan tutuklandı. Yüzlerce insan işkenceyle yitirildi. 50 insan katledildi. 12 Eylül faşizmi, halkın gizli gücünü sıfırladı. AKP, gizil gücü sıfırlanmış halkın oyuyla erkeğe geldi.
Öznel görüş anlayışı
Öznel görüş anlayışına göre nesnel gerçeklik yoktur va rolan geçerli olan öznel gerçekliktir. Bunu, şunun için söylüyorum. AKP erki, özel görüş anlayışıyla yönetmek istiyorum Türkiye’yi. Sorunlar bu yüzden çıkıyor. Örnek veriyorum, bakın Taksim alanı. Bu anıt 1928 yılında, yontucu Pieter Caonica’ya yaptırıldı. Anıtın anlamı şudur, ulusal Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet, Cumhuriyet devrimleri. Bu simgeleri taşıyan anıtla Taksim Cumhuriyet alanıdır. Taksim alanı dendikde Cumhuriyet alanı denir. Nesnel görüş budur. Dünyayı özel algılayan AKP, bu görüşe katılmıyor, Taksim Osmanlı alınıdır deyip Osmanlı’dan kalma bir kışla yapmak istedi. Gezi olayları çıktığı, yapamadı, ama bir cami yaptı.
Bir yargı erkini, yaşama erkini, yürütme erkini tek kişide toplayan otokrasi kurdu. Evrensel ilkeler, nesnel konumlar yok sayıldı. Demokrasi de, hukukta, yönetimde özellik egemen kılındı. Dinsizlik diye laiklik çiğnendi.
Niteliğe dönüşürse…
Başkan Ekrem İmamoğlu’nun diploması, 35 yıl sonra yırtıldı. Başkan Ekrem, hapse tıkıldı. Gençliğin gizil gücü, devinime geçti. Yürüyüşler başladı… Tarihe baktık da gizil güç, niteliği dönüşürse tarihin akışı değişiyor…