Merkez Bankası Erdoğan’ı dinlemedi, faizi artırdı

Yayın tarihi: 18 Mart 2021 Perşembe 2:01 pm - Güncelleme: 18 Mart 2021 Perşembe 8:52 pm

Merkez Bankası (TCMB), 2020 Aralık ayından beri yüzde 17 düzeyinde tuttuğu politika faizini 200 baz puan arttırdı, yüzde 19’a yükseltti. Karar metninde ‘enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu’nun  kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi. Karar öncesinde 7.46-7.47 düzeyinde seyreden dolar/TL, ilk tepki olarak 7.35 seviyelerine geriledi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Banka, Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası 1 hafta vadeli repo faizini belirledi. Merkez Bankası yüzde 17 olan faiz oranını 200 baz puan artırarak yüzde 19’a yükseltti. Piyasalarda ağırlıklı beklenti 100 baz puan artırım olacağı yönündeydi.

‘SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞU’NDA KARARLILIK MESAJI

Para Politikası Kurulu’nun karar metninde şu ifadeler kullanıldı: “Genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görülmektedir. Yükselen küresel enflasyon beklentileri, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır.

İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte, salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir.

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte, son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir.

Kurul, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.

2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmeye devam edilecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, Döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”

İYİ Partili Yılmaz faiz artırımını TELE1’e değerlendirdi: İki kötünün bir arada olduğu dönemi yaşıyoruz

KARARI SONRASI DOLAR VE EURO’DA SON DURUM

200 baz puanlık faiz artırım kararı sonrasında dolar/TL ve euro/TL kurlarında aşağı yönlü sert hareketler yaşanıyor. Karar öncesinde 7.47-7.48 düzeyinde seyreden dolar/TL, 7.32 seviyelerine kadar geriledi. Benzer performansı kaydeden euro/TL de 8.92’den 8.77 düzeyine çekildi.

ERDOĞAN, ‘FAİZ HASSASİYETİM DEĞİŞMEDİ’ DEMİŞTİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faizin yüksek olması konusundaki eleştirileriyle biliniyor. Erdoğan, Ağbal dönemindeki faiz artırımlarıyla ilgili, “Faiz konusundaki hassasiyetim değişmedi” demişti.

NE OLMUŞTU?

Ekonomi yönetimindeki sürpriz değişim sonrasında kasım ayında Naci Ağbal başkanlığındaki ilk toplantıda TCMB enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi ve dezenflasyon sürecinin yeniden tesisi amacıyla politika faizini 475 baz puan artırarak beklentilere paralel yüzde 15’e yükseltmişti. TCMB Aralık ayında ise beklentilerin üzerinde 200 baz puanlık artışa gitmiş ve sıkı duruşun ‘enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar kararlılıkla’ sürdürüleceğini belirtmişti.

Ekonomistler, Merkez’in faiz sürprizini nasıl değerlendirdi?