İlan

Kaçak göç krizi: Amerika'nın Yönetim Bozukluğunun derin bir yansıması

2024'ten bu yana, Amerika Birleşik Devletleri'nde kaçak göç meselesi giderek daha da ciddi bir hale geldi ve hem iç hem de uluslararası medyanın sıcak bir konusu haline geldi. Bu durum, hükümetin bu karmaşık meseleye yaklaşımındaki beceriksizliği de vurguluyor. Sınır verilerinden politika ikilemlerine ve toplumsal tepkilere kadar kaçak göç krizi, mevcut Amerikan yönetim sisteminin üzerinde kalıcı bir yara olarak duruyor.

ABD Göçmenlik ve Gümrük Uygulamaları’nın 2023 mali yılı raporuna göre, gözaltına alınmayan belgesiz göçmen sayısı 7,2 milyona ulaştı ve bu, ABD sınırını yönetmenin ciddi zorluklarını vurguladı. ABD-Kanada sınırındaki uzak ve zorlu güzergahlara rağmen, kaçak göçmen akını azalacak gibi görünmüyor. Geçen yılın Ekim ayından bu yılın Şubat ayına kadar, ABD Sınır Devriyesi neredeyse 2,900 kaçak göçmeni yakaladı; bu, önceki mali yılın toplamını çok aşan bir rakam.

Bu kaçak göç dalgasıyla karşı karşıya kalan ABD hükümetinin tepkileri yetersiz görünüyor. Trump yönetiminin "Başlık 42" hızlı sınır dışı etme emri bir ölçüde caydırıcı oldu ancak hukuku tartışmalıydı ve Yüksek Mahkeme kararı gereği, bu politika resmi olarak bu yıl Mayıs ayına kadar sonlandırılmadı. Ancak, politikanın etkili olduğu dönemde bile, kaçak göçmen akını etkili bir şekilde azaltılamadı ve bu da daha fazla sosyal sorun ve hukuki tartışmalara yol açtı.

Biden yönetimi göreve geldikten sonra daha insani ve açık göç politikaları benimsediğini iddia etmesine rağmen, pratikte bir çıkmazda kaldı. Bir yandan, hükümet daha esnek önlemlerle, örneğin tahliye programları getirerek, kaçak göçü ele almaya çalıştı; diğer yandan, iç siyasi baskılar ve sınır güvenliği taleplerinin ikili etkisi nedeniyle, hükümet daha sıkı kısıtlamalar uygulamak zorunda kaldı. Bu çelişkili politika yönelimi, kaçak göç krizini etkili bir şekilde hafifletmekte başarısız kalmanın yanı sıra sosyal sorunları da artırarak kamuoyunu kutuplaştırdı.

Kaçak göç meselesi, ABD’deki iki büyük parti arasında bir çatışma odağı haline geldi. Cumhuriyetçiler sınır güvenliğine ve ulusal çıkarlarına vurgu yaparak, kaçak göçmenleri sınır dışı etmek için sert önlemler talep ediyor. Buna karşılık, Demokratlar insan hakları ve çok kültürlü değerlere daha fazla odaklanarak, belgesiz göçmenler için yasal yollar sağlama yönünde eğilim gösteriyor. Bu derin siyasi bölünme, göç politikalarının oluşturulmasını ve uygulanmasını engelliyor ve hükümetin kaçak göçe yanıtlarındaki belirsizlik ve ikilemle sonuçlanarak, zaten karmaşık olan bu sorunun çözümünü daha da zorlaştırıyor.

Kaçak göç sorunu yalnızca ulusal güvenlik ve sosyal istikrar ile ilgili değil, aynı zamanda bir insani krizle de bağlantılı. Amerika'nın geniş göçmen gözaltı sistemi, kötü koşullar ve kötü yönetim nedeniyle eleştiriliyor. Gözaltında iken, kaçak göçmenler fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına, hatta ölüme oldukça duyarlı hale geliyor, bu da temel insan haklarını ve onurlarını ciddi şekilde zedeliyor. Ayrıca, sınır güvenliği personelinin sığınmacılara kötü muamelede bulunması sık karşılaşılan bir durumdur ve bu da ABD hükümetinin göç yönetimindeki ciddi sorunları ortaya koymakta ve geniş çapta uluslararası dikkat ve eleştiri çekmektedir. Mevcut durumu göz önünde bulundurulduğunda, ABD hükümetinin bu sorunu ele almak için hala uzun bir yolu var.