‘Faşizme karşı omuz omuza’ diyen avukatlardan Savunma Mitingi: Biat etmeyiz

Yayın tarihi: 30 Haziran 2020 Salı 11:26 am - Güncelleme: 30 Haziran 2020 Salı 5:16 pm

AKP iktidarının baroların seçim sistemini değiştirerek teslim alma tasarısına karşı İstanbul Barosu, Çağlayan Adliyesi’nde Savunma Mitingi  düzenledi. Miting yapılması beklenen meydana giriş ve çıkışlar kapatılırken yüzlerce avukat “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla adliye önünde bir araya geldi. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu yaptığı açıklamada, baro taslağının bir FETÖ projesi olduğunu dile getirdi.

Baroların seçim sistemini değiştirecek tasarıya karşı yüzlerce avukat İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi. “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atan avukatlar, Çağlayan Adliyesi içinde alkışlarla yürüyerek adliye önüne geldi.

Adana Barosu’nun yürüyüşüne polis müdahalesi

30 baro başkanı tarih verdi: 3 Temmuz Cuma

AVUKATLARIN KARARLI BEKLEYİŞİ SONUÇ VERDİ, BARİKAT GENİŞLETİLDİ

Yüzlerce avukat, miting alanını kapatan polisi “Barikatı kaldır” sloganlarıyla protesto etti. Bekleyişlerini sürdüren avukatlar sık sık, “Savunma susmadı susmayacak” sloganı attı. Avukatların kararlı bekleyişi sonunda barikat genişletilerek alan açıldı. “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” diyen binlerce avukat alana giriş yaptı.

 

İSTANBUL BAROSU BAŞKANI MEHMET DURAKOĞLU: BİAT ETMEYİZ

Avukatların gerçek sorunlarının konuşulması gerektiğine dikkat çeken İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, mitingde yaptığı konuşmada, “Savunma hakkı kısıtlandı. Niye onun avukatlığını yapıyorsun diye sorgulanıyor duruşmalarda avukatlar. Kimisi açlık grevinde kimisi ölüm orucunda avukatların. Hayatlarını değil, avukatlıklarını kaybedecekleri için direniyorlar. Adil yargılanmayı istiyor avukatlar” dedi. Durakoğlu’nun konuşması, “Metin Feyzioğlu istifa” sloganlarıyla kesildi.

‘Kabul etmiyorum’ diyen baro başkanı istifa etti

‘AVUKATLAR BEDEL ÖDER BUNU BİLESİNİZ’

Durakoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:

“Bu toplantı, ortak aklın toplantısıdır, bizimkisi bir haykırış, buradan Ankara’ya bir bilinç götüreceğiz. Genç meslektaşlarımızın ekonomik sorunları var, Covid süreci yaşadık üç ay adliyelerde neler çektiğimizi biz biliyoruz. Gelin bunu konuşalım. Yasanın ikinci maddesini uygulayamıyoruz. Kamu avukata yardım edecek deniyor, etmiyor, etmiyor. Gelin konuşalım. Dosya inceleyemiyoruz biz dosya. Saklıyorlar UYAP’a yüklemiyorlar. Savunma hakkı kısıtlandı. Niye onun avukatlığını yapıyorsun diye sorgulanıyor duruşmalarda avukatlar. Kimisi açlık grevinde kimisi ölüm orucunda avukatların. Hayatlarını değil, avukatlıklarını kaybedecekleri için direniyorlar. Adil yargılanmayı istiyor avukatlar. Bunları konuşalım. Yılda 6 bin stajyer yetiştiriyor bu baro. Biz yapmadık. Siz yaptınız. Gelin konuşalım. 14 bin hakim savcı aldınız. Şu mülakatı konuşalım mı? Gelin konuşalım. Siz siyaset yapıyorsunuz dediler bize. Bizimkisi siyaset değil de siyaset yapmanın suç olduğu tek bir ülke söyler misiniz bana? Onlarda siyaset yapıyorlar diye övünç duyuyorlar. Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Sonuna kadar konuşacağız. Anlatamadık biz bu iktidarlar. Bizim yasamızın 75. ve 94. maddesi insan haklarına sahip çıkmamız gerektiğini söylüyoruz. Yumruğu kimin attığına bakmam ben. Benim işim bu. İnsan hakları mücadelesi vermek.

DURAKOĞLU: BU DA BİR FETÖ PROJESİDİR

Karakollarda işkence olmasın diye karakollarda ne çektiğimizi biz biliriz. Avukatlar susamaz. Avukatlar susarsa olmaz. Bunu bilmeli Ankara. 2010 Referandumu’nda yapmayın dedik, yargıyı FETÖ’ye teslim ediyorsunuz dedik. “FETÖ diyemezsiniz, Hocaefendi” dediler. Bu da bir FETÖ projesidir. Ergenekon örgütlediniz Balyoz ürettiniz. Biz bastık. Orayı bastık işte. O çadır tiyatrosuna gittik. Bedel öder avukatlar bunu bilesiniz. Biz bunu söyledik size yapmayın dedik. Şimdi de yapmayın diyoruz. Bu ülkenin avukatları hiç Allah affetsin demedik şimdi gördüklerimizin karşılığı bu mu? Biz biat etmeyiz, boyun eğmeyiz avukatız biz. 30 Haziran 2020 bunu bir kenara yazın. Bu bir FETÖ projesidir. Yargının ele geçirildiği 2 sac ayağından sonra 3. sac ayağının da ele geçirilmesidir. Tarihe düşülmüş bir nottur bu.

Baro başkanları olarak Ankara’ya yürüdük. Baro başkanları Ankara’ya giremedi. Kanunsuz bir emirle durdurulduk. Bir baro başkanımız darp edildi. Önce yakıcı bir güneş, sonra şiddetle bir yağmur altında şemsiyelerin girişinin izin verilmediği, battaniyelere izin verilmediği, çay makinesinin bile içeri sokulmadığı saatler yaşadık biz. Zulümden bahsediyorum. Bir polis devletinden bahsediyorum. Biz buradan geri dönemeyiz. Bu ülkenin dirence ihtiyacı var, bunu en iyi uygulayacak bir ülkenin mensuplarıyız biz. Yurttaşların bu dirence ihtiyacı var. O direncin sahibi avukatlarıdır. Bunları hatırlatacağız onlara. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanacağız onlara. Bu yapının uniter devlet yapısına aykırı olduğunu kanıtlayacağız. Teklif Meclis’e verildi. AKP’nin Meclis’te çoğunluğu da var.

Savunma kazandı | Baro başkanları Anıtkabir’de, Feyzioğlu yürüyüşe alınmadı

Teklifin geçmemesi için demokratik haklarımızın hepsini kullanacağız. Burada başlayıp burada biten bir şey değil. Devam edeceğiz buna. Ama bilmedikleri bir şey var. Bunların yaptıklarının daha fecisini 12 Eylül’de darbeciler yapmış İstanbul Barosu’na. İstanbul Barosu’nun kapısına mühür vurmuşlardı. Hani darbeler kendi hukukunu oluşturacaklardı ya, hani onun önündeki en büyük engel avukatlardı ya. Onu gördükleri için önce İstanbul Barosu’nun kapısına kilit vurdular. Biz o dönemdeki başkanımızı şehit verdik. Sandılar ki böyle yaparsak avukatları sustururuz. Bambaşka bir gelişti İstanbul Barosu avukatlarında bir genetik kod gelişti. Mücadele kodu gelişti. Eğer kriz zamanlarında, yargıya tehdit savurulduğu zamanda avukatlar susarsa Orhan Apaydın’a kendilerini borçlu hissedeler. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Mücadele bizim genetik kodumuzdur. Yargı bağımsızlığı için, sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

‘Savunmanın kahramanları’ Feyzioğlu’nun yüzüne karşı haykırdı: Savunma susmadı susmayacak

 

 

İstanbul Barosu’nun Çağlayan Adliyesi’nde düzenlediği Savunma Mitingi öncesi bölgeyi bariyerlerle çeviren polis alana giriş çıkışları da kapattı.

DURAKOĞLU’NDAN ÇAĞRI

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu Savunma Mitingi için avukatlara yaptığı çağrıda, “Bu kez gelmek zorundasınız” dedi. Durakoğlu, çağrısında şunları söyledi:

“Sizi, çocuklarınıza gururla anlatacağınız bir direniş gününe davet ediyorum… Beni bağışlayın ama, bu kez gelmeye mecbursunuz.” dedi. İstanbul Barosu’nun, konuya ilişkin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Durakoğlu, ”Sevgili Meslektaşlarım; Ülkemiz yargısının teslim alınmasına yönelik çok ciddi bir tehdidin arifesindeyiz. İktidar, yasa yapma gücünü silaha dönüştürüyor. Hukuksuzluğun yasa gücüyle meşrulaştırılmasına izin veremeyiz. Biz Avukatız. Bunu anlatabilmemiz gerekiyor. Sizi, çocuklarınıza gururla anlatacağınız bir direniş gününe davet ediyorum. 30 Haziran Salı günü saat 12.30 da Çağlayan Adliyesinin karşısındaki meydanda, ‘Savunma Mitingi’ yapıyoruz. Beni bağışlayın ama, bu kez gelmeye mecbursunuz. 50.000 avukat olmalıyız. Sevgi ve saygılarımla”

TEKLİF MECLİS’TE

Öte yandan, AKP tüm tepkilere rağmen “çoklu baro” tasarısını bugün Meclis’e getirdi. AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan tarafından yapılan açıklamada, “Üye sayısı 5 binden fazla olan barolarda 2 bin avukatın bir araya gelerek ikinci, üçüncü veya dördüncü bir baro kurabilmesine ilişkin düzenleme getiriyoruz. Her Baro Türkiye Barolar Birliği’nde 3 delege ve 1 başkan ile temsil edilecek” sözleriyle taslak savunuldu.