Sözüm ona “istihdam” paketinden işçiye yine zulüm çıktı. Aylar önce yine bu satırlardan ücretsiz izinle alakalı “ücretsiz izin işçi için felakettir” başlıklı bir yazı yazmıştım. Gerçekten de İş kanununda yeri dahi olmayan ve işçinin kabulü dışında uygulanması halinde yerleşik yüksek yargı kararıyla işveren feshi yani işten çıkarma anlamına gelen bu uygulama işçi için bir felaket anlamına gelmektedir.
Çünkü işçi emeğinin dışında geçim kaynağı olamayan ve bu emeğin karşılığında ailesinin ve kendisinin yaşamı için ücret geliri elde etmek zorunda olan biridir. Ayrıca yine kendisinin ve ailesinin sosyal güvenliği sigortalı bir işte çalışması koşulunda söz konusu olabilir. (ücretsiz izinde işçinin uzun vadeli sigorta kolları primi ödenmemektedir)
Özetle işçiyi ücretsiz izine sevk etmek onu açlığa ve kısmen sosyal güvencesizliğe mahkûm etmektir. İş hukuku da buradan hareketle kendi talebi dışında işçiyi ücretsiz izine sevk etmeyi onu işten çıkarmakla eşdeğer görmekte ve bunu işveren feshi olarak kabul etmektedir. Bu nedenle de işten ayrılan işçinin ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi artık kararlılık kazanmış Yargıtay kararları ile yerleşik hale gelmiştir.
Hal böyle iken geçtiğimiz gün meclisten geçen bu yasa ile geçici olan ve bir an önce son verilmesi gereken bu uygulama Cumhurbaşkanı tarafından 3’ er aylık periyotlarla 2021 yılının Haziran ayı sonuna kadar yani 1 yıla yakın bir süre daha uzatabilecek. İşçi ücretsiz izindeyken 39 TL küsur harçlık alacak ve bu nedenle işten çıkarılmamış olacak.
İnsanların içinde bulunduğu durumu daha somut anlatmak için Cuma günü gazetemizde yanıtladığım bir soruya dikkatinizi çekmek isterim. Ücretsiz izine sevk edilen ve emekli olarak çalışan bir vatandaşımız emekli olduğu için kısa çalışma ödeneğin de yararlanamadığını bu nedenle kendisine iş ve ücret verebilecek başka iş bulduğunu, kıdem tazminatını alarak ayrılmak istediğini belirtiyor. Ancak işverenin “istifa et git” teklifiyle karşılaşıyor. Yani kıdem ödemem istifa et diyor işveren.
Şimdi bu senaryoyu ücretsiz izine sevk edilen yüz binlerce işçiye uyarlayalım. İşveren, işçiyi "iş yok" deyip ücretsiz izine gönderecek işçi 39 TL harçlığa mahkum iken ister istemez kendisine ekmek sağlayacak başka iş arayışına girecek. Bulduğunda ise işten haklı nedenle ayrılamayacak.
Yani kıdem ihbar tazminatı alamayacak. İşvereni ona tıpkı bize gelen soruda olduğu gibi “istifa et öyle git” diyecek. İşveren bu sayede yıllarca kıdemi olan işçisine kıdem ödemeyecek ya da işçi bu nedenle işten ayrılamayıp sosyal güvencesiz ve öngörülen gülünç harçlıkla belki de 1 yıl boyunca yaşamını sürdürmek zorunda kalacak.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu düpedüz işverene kriz fırsatçılığı yaratmaktır. Hiçbir denetime tabi olmaksızın işverene böyle bir hak vermek sonuçları itibarı ile çok ciddi sosyal sorunlara yol açar ve açmaktadır da. Ayrıca konuyla ilgili Hukukçu arkadaşlarımız da zaman zaman belirttikleri gibi bu durumla karşılaşan işçinin mevcut yasalardan kaynaklanan nedenlerle haklı fesih hakkı mevcuttur. Yani işverenin tek taraflı kararı ile işçi ücretsiz izine sevk edilen işçi haklı nedenle iş sözleşmesini sona erdirebilir.
Bu gerek İş kanunu 24/3 madde çerçevesindeki zorlayıcı sebepler ve Borçlar Kanununda yer alan işverenin işçiye iş verme zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Biz de konuyla ilgili hukukçu arkadaşlarımızın görüşlerine katılmaktayız.
Değinmek istediğim bir konuda muhalefetin bu konudaki tavrıdır. Yani torba yasanın içinde madencilerin kıdem hakkı ile ilgili olumlu bir madde var diye. Milyonlarca çalışanı son derece yakından ilgilendiren bu konuya yeterince tepki vermemeyi, yine sendikaların suskunluklarını anlayabilmek mümkün değildir.
Hiç değilse ücretsiz izine sevk edilen işçinin tazminatlı (haklı) fesih hakkını da bu yasaya ekletseydiniz de bu hakkını kullanan işçi yargı süreçleriyle uğraşmasaydı diye düşünmekten alamıyor kendini insan.