Akşener, HDP’lilerin fezleke oylamasında ne yapacaklarını açıkladı

Yayın tarihi: 3 Mart 2021 Çarşamba 10:35 am - Güncelleme: 3 Mart 2021 Çarşamba 1:56 pm

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, fezlekelere ilişkin, “Merak ediyorlarmış İYİ Parti fezlekeler geldiğinde ne yapacakmış? Elbette, vatandaşı iki yumruk arasında sıkıştıran bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz. Elbette, milletimizin hür iradesine saygı duyacağız. Elbette, siyasi şovun değil, hakkın ve hakikatin yanında duracağız. Bu kadar basit, bu kadar net” açıklamasında bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener, İnsan Hakları Eylem Planı üzerinden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Akşener, “Erdoğan’ı, dün itibariyle insan hakları kavramını keşfettiği için tebrik etmek istiyorum. Kendisi, anayasamızda ve mevzuatımızda hali hazırda var olan, ancak uygulamaya bir türlü yanaşmadığı, hatta tam tersine, yıllardır hunharca çiğnediği sayısız ilkeden bazılarını, sırf dünyaya şirin görünmek adına keşfetmiş oldu. Erdoğan sizin için büyük, bizler için ise atılmamış olan bu adımdan ötürü, kendisini yürekten kutluyorum. Eğer biraz daha gayret edip, iyi bir Cumhurbaşkanı olursa, bir gün elbet cumhuriyeti, demokrasiyi ve güçler ayrılığını da keşfedebileceğine inanıyorum. Kim bilir, belki o gün kendisi çıkıp, ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ bile diyebilir. Neden olmasın?” diye konuştu.

Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

Dünün mağdurlarını bugünün mağrur muktedirleri yapan bir hayalet. Biz dün toplusu tüfeklisi önünde eğilmedik bugün elbette yalanlısı dolanlısı önünde de eğilmeyeceğiz. Biz hayaletlerin değil hakikatlerin peşindeyiz. Türkiye’nin acı gerçekleri var. Milletimiz zorluklarla mücadele ediyor. Türkiye’nin bu acı gerçekleri aşacak imkanları var. Bütün mesele bu zenginliği kimin nasıl paylaşacağı. İşler yolundayken müteahhidini ihaleye boğan bu iktidar bütçe dara düştüğünde acısını sırtına yeni vergiler zamlar bindirdiği milletimizden çıkarıyor.

Dün rahmetli Erbakan hocanın adil düzen gömleğini yırtıp kendi kurdukları düzende sefaya dalanlar bugün işler sarpa sarınca önce 2012 ruhuna o da olmayınca 1994 ruhuna dönmekten bahsediyorlar. İronik olan tam da bu zaten. Çünkü 1994 ruhu dedikleri işte o yırtıp attıkları gömleğin ta kendisi. Geldikleri noktada bu arkadaşlar refah içindeki bu çöküşü durdurmak için kimin gömleğini giyip hangi ruha sarılacakları üzerinde kafa patlatırken bir yandan da seri gündem çalışmaları yapıyorlar. Ama maalesef her ürettikleri gündem ancak üç gün dayanıyor. Çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor.

Yeni dokunulmazlık dosyaları da Meclis’te

FEZLEKE AÇIKLAMASI

Saray’ın bu haftaki yeni gündemi fezlekeler oldu. bu arkadaşlar ne dense kafayı fezlekeye değil İYİ Paarti’nin bu fezleklere ne diyeceğine takmış. Akıllarınca bu bağırmalarla çağırmalarla bizi zora sokacaklar.

Oysa bizim kararımız nettir. İYİ Parti terörün yanında yöresinde olmaz. Mesela İYİ Parti teröristle masa kurmaz, pazarlık yapmaz. Mesela İYİ Parti seçim kazanmak için terörist mektubuna katil röportajına bel bağlamaz. Sandıkta başkasına oy verdi diye milletine bela okumaz. Mesela İYİ Parti millet şehidine ağlarken lebaleb kongrelerde sırıta sırta kongreler yapmaz.

İYİ Parti o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur çünkü İyi Parti o fezlekelerin önünde biri varsa arkasında da sizin olduğunuzu çok iyi bilir. Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar gereği neyse yapar. Konuşulan 9 fezleke halbuki gelen 33 fezleke. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Ancak Twitter fenomeni küçük ortak tatava yapmayı bıraksın, ‘Yapacağım, her an yapabilirim, birazdan yapıyorum…’ diye ağzına sakız ettiği, malum kapatma başvurusunu, ne zaman yapacakmış, onu söylesin. Hızlı olmasa da, ziyadesiyle öfkeli küçük ortak, hamaseti bıraksın, HDP eş genel başkanının, Sayın Erdoğan’la, nasıl kol kola yürüdüklerini anlattığı, Netflix belgeseli kıvamındaki açıklamalara cevap versin. Kürsülerde fırtınalar estirip, icraata gelince, ‘aradığımız kişiye ulaşılamayan’ küçük ortak, boş konuşmayı bıraksın, Uygur kardeşlerimiz için ne düşünüyorlar, Çin zulmü için ne yapacaklar, onu açıklasın. Bu vesileyle, Çin’in, Uygur kardeşlerimize yaptıklarının ‘Soykırım’ olarak tanınması için, Meclis grubumuzun, Yüce Meclis’e vereceği öneriye, Sayın Bahçeli ve arkadaşlarının da desteğini bekliyoruz. Tabi Sayın Perinçek’ten izin alabilirlerse

İYİ Parti fezlekeler geldiğinde ne yapacakmış?… Elbette, vatandaşı iki yumruk arasında sıkıştıran bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz. Elbette, milletimizin hür iradesine saygı duyacağız. Elbette, siyasi şovun değil, hakkın ve hakikatin yanında duracağız. Bu kadar basit, bu kadar net.

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a beş soru: 128 milyar doları kime sattın?

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER

Böyle plansızlık, böyle sorumsuzluk, böyle iş bilmezlik olmaz. Milyonlarca çocuğumuzun, on binlerce öğretmene daha ihtiyacı olmasına rağmen, maalesef artık ülkemizde, ‘Atanamayan öğretmen’ adlı bir meslek grubu var. Yazıktır, günahtır! Her biri, pırıl pırıl gençlerimiz. Her biri, öğrencileriyle buluşacakları günü iple çekiyor. Her biri, sınıfa girecekleri o ilk günün hayaliyle, yanıp tutuşuyor. Ama, eşe, dosta, kayınçoya, devlette 2, 3, hatta 4 koltuk ayarlayabilen Sayın Erdoğan, nedense gencecik öğretmenlerimize bir kadroyu bile çok görüyor. Koca bir ülkenin gündemini, abuk sabuk konularla meşgul edenler, öğretmenlerimizi bir türlü görmüyor, duymuyor, umursamıyor. Yazıklar olsun.

Buradan, atanmamış olsalar da bizim gönlümüzde, ‘Öğretmen’ olan kardeşlerime sesleniyorum; sizleri görüyoruz, dertlerinizi biliyoruz. Bir meslektaşınız olarak, sizlere söz veriyorum; bu iktidar yapamadı ama, ilk sandıkta biz geleceğiz, biz yapacağız. Öğretmenlerimizin çözülemeyecek derdi yok. Bu ülkenin kaynaklarını, 5 müteahhite değil, sizlerin atamasını yaparak, çocuklarımızın eğitimine aktaracağız. İçiniz rahat olsun.

Erdoğan’dan İnsan Hakları Eylem Planı: Gece yarısı gözaltlarına son veriyoruz

“DAMAT GİTTİ, KAYINPEDER MASALLARA DEVAM EDİYOR”

Sayın Erdoğan, aklını fikrini, bu meselelerin çözümüne yorması gerekirken, kendisi hâlâ milletimize masal anlatıyor. Damat gitti, ‘kayınpederden masallar’ tam gaz devam ediyor. Hafta başındaki kabine toplantısının ardından çıktı ve dedi ki; ‘Kamu harcamalarında israfa tahammülümüz yok.’ Yanlış duymadınız. Bunu söyleyen, daha dün, milyarlarca lirayı heba etmeyi, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diye savunan, aynı Sayın Erdoğan… Allah kimseyi böyle şaşırtmasın. Allah kimseyi böyle yoldan çıkarmasın

Siz hiç, ‘israfa tahammülümüz yok’ diyen, ama, 12 uçakla gezen birini duydunuz mu? Siz hiç, ‘israfa tahammülümüz yok’ diyen, ama, kendine saray koleksiyonu yaptıran birini gördünüz mü? Siz hiç ‘İsrafa tahammülümüz yok’ diyen, ama, ultra lüks araç filosuna, her gün yenilerini katan birini gördünüz mü? Alın size en yakın örnek; 17 milyar lira zarar etmiş Türk Hava Yolları’na, 347 adet lüks otomobil kiralamak için, 2 gün sonra ihale yapılacak. Bir kişi de çıkıp, ‘Şirket bu kadar zarar etmiş, millet bu kadar darda, bir süreliğine iki yaşında, üç yaşında arabalarla idare edelim’ demiyor. Lüks arabayı israf görmeyen bu zihniyet, utanmadan çıkıp ‘kamuda israfa tahammülümüz yok’ diyebiliyor. Ne diyeyim, Allah ıslah etsin.

“BU SÖZLERİMİ YABANA ATMA”

Pandemi yüküyle dara düşmüş vatandaşına, 53 milyar lira destek vermekle övünen, israf düşmanı Sayın Erdoğan, bunun iki katını, hem de inadına, Kanal İstanbul çılgınlığına yatıracağını söylüyor. Egoya bakar mısınız? Cürete bakar mısınız? Arkadaş, ‘İnadına yapacakmış.’ Bak sayın Erdoğan; madem sen unuttun, ben sana hatırlatayım; Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki; ‘Bir kimseyi, inada kapılmış, çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen, bil ki, onun ziyanı tamamdır.’ Milletle inatlaşma Sayın Erdoğan! Millet iradesiyle inatlaşılmaz. Siyaset tarihi, milletiyle inatlaşan şuursuz siyasetçi çöplüğüdür. Milletiyle inatlaşanların sonuna bak, ders çıkar. Ama illaki inat edeceksen; Millete karşı değil, millet için inat et. Mesela, kalkınmada, üretimde, istihdamda inat et. Mesela, adalette, hukukta, demokraside inat et. Mesela, refahta, huzurda, mutlulukta inat et. Mesela, açları tok yapmakta, işsizlikten ağlayan babanın derdine derman olmakta inat et. Mesela, yolsuzlukları bitirmekte, gençlerimizin umutlarını yeşertmekte inat et. Gel, siyasi hayatında bir kez olsun kendi çıkarın için değil, milletinin iyiliği için inat et. Bu sözlerimi yabana atma.

“PİYASALARDA KAOS VAR”

Maalesef ihracatçımız bu dönemde malını yükleyip satacak boş konteyner bulamıyor. Piyasalarda ciddi bir kaos var. Siz hiç ekonomiyi yöneten veya Erdoğan’ın ağzından bunları duydunuz mu. Çin konteynerleri kendine yönlendiriyor. Her ülke ihracatçısını korumak için çeşitli tedbirler alırken Erdoğan kılını kıpırdatmıyor. Sayın Erdoğan iki lafın birince yerli ve milli demesini biliyorsun ama iş icraata gelince tam tersini yapıyorsun.

“İNSAN HAKLARI KAVRAMINI KEŞFETTİĞİ İÇİN TEBRİK EDİYORUM”

Sayın Erdoğan’ın dün itibariyle insan hakları kavramını keşfettiği için tebrik etmek istiyorum! Kendisi Anayasa’mızda ve mevzuatımızda, 58. hükûmetten itibaren birçok hükûmetin programında, hali hazırda var olan ancak uygulamaya bir türlü yanaşmadığı, hatta tam tersine yıllardır hunharca çiğnediği sayısız ilkeden bazılarını sırf dünyaya, muhtemelen Biden’a, şirin görünmek için keşfetmiş oldu! Sizin için büyük bizler için ise atılmamış olan bu adımdan ötürü sizleri yürekten kutluyorum. Eğer biraz daha gayret edip iyi bir Cumhurbaşkanı olursa bir gün elbet demokrasiyi, güçler ayrılığını da keşfedebileceğine inanıyorum. Kim bilir belki o gün kendisi çıkı iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistem bile diyebilir. Neden olmasın?”