Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a beş soru: 128 milyar doları kime sattın?

Yayın tarihi: 2 Mart 2021 Salı 1:55 pm - Güncelleme: 2 Mart 2021 Salı 5:20 pm

Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası’nın sattığı Döviz rezerviyle ilgili AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a beş soru sordu. Kılıçdaroğlu, “128 milyar dolar yurt dışına kaçmak isteyen yabancılara verilen paradır. Rüşvettir. Adamlar yurt dışına çıktı. 83 milyonun alın teriydi” dedi. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıkan Kılıçdaroğlu, “Dokunulmazlıkları gerçek anlamda kaldırılabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığı olması lazım. Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede milletvekilinin dokunulmazlık dışında bir güvencesi yoktur” diye belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Çin’den gelen 1 milyon doz ücretsiz aşının Keymen şirketi tarafından Devlet Malzeme Ofisi’ne her bir dozu 12 dolardan fatura edilip edilmediği” sorusuna verdiği yanıtı değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 1 milyon doz ücretsiz aşının gümrük belgesi ortaya çıktı

Kılıçdaroğlu gündeme getirmişti, Keymen İlaç’tan açıklama

Kılıçdaroğlu, “Bakan yanıt veriyor: Bu kesinlikle doğru değil. Biz anlaşmamızı doğrudan Sinovac ile yaptık. Aracı olan firmanın adını açıkladım. Koca’dan yanıtı şunun için istedim: Size aracı yok diyen kişiyi iyi tanıyın. Doğru bilgi vermiyor. Sana doğru bilgiyi bu kardeşin veriyor. Erdoğan sana doğru bilgi vermiyor. Aldatıyor” diye karşılık verdi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“EĞİTİMDE TASARRUF OLMAZ”

Çocuğunu okula gönderen hiçbir anne ve baba eğitim sisteminden memnun değil. Eğitim sistemini bir deneme tahtasına dönüştüren, çocukları kobay olarak kullanan iktidara ders verme zamanı gelmiştir. Önümüzdeki seçimlerde çocuklarınız için bu iktidara ders verin.

Eğitimden tasarruf olmaz. Eğitim sınıf atlatır. Sanatta, kültürde, bilimde her alanda ileriye gitmiş oluruz. Nasıl anne babalar fedakarlık yapıyorsa iktidarın da yapması gerekir. Kanal İstanbul’da inat edeceğine eğitimde et.

Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre 107 bin öğretmen açığı var. 20 bin atandı. Emekli olanlarla beraber açık büyüyor. Sayıştay raporuna göre ise 138 bin 393 öğretmen açığı var. 2 milyon 658 bin öğrenci EBA’ya erişemedi. Nasıl sınav yapacaksınız? 6 milyon öğrenci ise EBA’yı etkin kullanamadı. Hiçbir okulda kadrolu tek bir temizlik görevlisi bile yok. Dışarda milyonlar işsiz. Bütün okullara bir tane kadrolu temizlik görevlisi atayın. Bunu dahi yapmıyorlar

MEB raporu doğruladı: Öğrenciler liseyi terk ediyor

BAKAN KOCA’YA: SENİ DE ALDATIYORLAR

Çin’den 1 milyon doz aşı bedava alındı mı? Bedava alınan aşı 12 dolardan 12 milyon dolara fatura edildi mi?

Cevap veriyor: Bu kesinlikle doğru değil. Biz anlaşmamızı doğrudan Sinovac ile yaptık. Aracı olan firmanın adını açıkladım. Koca’dan yanıtı şunun için istedim: Size aracı yok diyen kişiyi iyi tanıyın. Doğru bilgi vermiyor. Sana doğru bilgiyi bu kardeşin veriyor. Erdoğan sana doğru bilgi vermiyor. Aldatıyor. O anlaşmayı ben sana gönderebilirim. Sayın bakanın unutmaması gereken bir şey var. Rantın olduğu yerde akbabalar vardır. 1 milyon doz aşı bedava geldi ve devlet malzeme ofisine 12 milyon dolara fatura edildi.

Keynmen İlaç, Devlet Malzeme Ofisi’ne gerekli teminat veremiyor. Ve Bunu da Çin’deki firma teyit ediyor. Sayın bakanın bunlardan haberi var mı? Devlet Malzeme Ofisi kime bağlı? Hazine ve Maliye Bakanı. Cevap vermesi gereken kim? Hazine ve Maliye Bakanı. Kimin sırtına yüklüyorlar ? 1 milyon doz aşı CHP iktidarında gelseydi 1 milyon doz aşıyı Filistin’e gönderirdim.

Havuz medyasının gazeteleri var. Birisi yazmış; “Kılıçdaroğlu asılsız iddialarla Sağlık Bakanlığı’nı ticari sırrını açıklamaya zorlayarak Türkiye’nin hem Sinovac hem Çin ile arasını bozmak istiyor”

Ben bu açıklamayı yapınca Sinovac, Çin ve Türkiye arasında uyuşmazlık yaratıyormuşum ben. Çin’in Uygur Türklerine yaptığı zulm dolayısıyla aranız bozulmuyor da, benim sorduğum aşı dolayısıyla mı aranız bozuluyor? Havuz gazetesi merak ediyorsa gelsin bütün belgeleri ben vereyim.

ERDOĞAN’A BEŞ SORU

Erdoğan’a beş soru soruyorum;

Tüyü bitmemiş yetim, aylardır iş yapamayan esnaf, çiftçi adına soruyorum. 128 milyar dolarla ilgili hiçbir duyuru yok.

1. Bu satış hangi yöntemle yapıldı?

2. Bu soru hangi tarihlerle yapıldı.

3. Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı?

4. Bu ticaretin alıcıları kimlerdi?

5. Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?

Sen ve damadınız el ele verdiniz 128 milyar doları Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiniz. Sorumlusu sensin.

Çiftçi kardeşlerime soruyorum. Kalkınmadan pay aldınız mı? Esnafa, işsizlere soruyorum. Tam tersi oldu. Esnaf, çiftçi, emekli perişan. Soru şu: Kim büyüdü? Onu da söyleyeyim. Saray ve beslemelerinin tamamı büyüdür. 1 maaş yetmiyor onlara. Yeri geldiğinde 5 ayrı yerden maaş alıyorlar. 5’li çete büyüdü. Bankada dövizi olanların durumu iyi. Devlete dolarla altınla borç verenler var. Onların da durumu iyi.

Sayın Bahçeli’ye sormak istiyorum. Bu tablonun neresi yerli neresi milli? Gayri millileri destekliyorsunuz. Gayri millilerin arkasından gidiyorsunuz. İşin peşini bırakmayacağız. Esnafın fakirin fukaranın hakkını savunacağız.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Dokunulmazlıkları gerçek anlamda kaldırılabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığı olması lazım.

Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede milletvekilinin dokunulmazlık dışında bir güvencesi yoktur. Milletvekilliğinin dokunulmazlığını kaldırmak için sayısal yeterliliğiniz var. Bu teminatın, bu güvencenin kalkmaması lazım.”

Yeni dokunulmazlık dosyaları da Meclis’te

“HAKİMLERE TALİMAT VERİYOR”

Erdoğan zaman zaman benimle ilgili tazminat davaları açar. Çünkü parayı çok seviyor. Hakimlere de talimat veriyor, şu mahkemelere düşürün diyor. Tesadüf bazen o mahkemelere düşmüyor. O zaman o mahkemelerin hakimleri görevden alınıyor, başka bir yere atanıyor, yeni hakimler tayin ediliyor ve ben tazminata mahkum ediliyorum. Bu Türkiye’de yargı bağımsızlığını gösterir mi?

Dokunulmazlıklar siyaseti kendi arzularına göre dizayn etme alanı değildir. 6-7 yıl önce bir olay olmuş, insanlar ölmüş. Aradan geçmiş 6-7 yıl. Şimdi Millet İttifakı’nı nasıl bozabiliriz diye yola çıkıyorlar. Fezlekeleri düzenleyelim, getirelim, CHP zor durumda kalsın. Cumhuriyet Halk Partisi hakkı, hukuku, adaleti her yerde, her ortamda savunur ve asla haksızlıklar karşısında da susmaz.

“MİLLİ İRADEYE İHANETTİR”

Biz bildiğimiz yoldan yürürüz. Anayasa’ya göre. 83. madde: Siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı konusunda grup kararı alınamaz. Her bir milletvekili dosyaya bakar ona göre oturur oyunu kullanır. Milletvekillerine sağlanmış önemli bir güvencedir. Bunu da almak istiyorlar. Milletvekilinin dokunulmazlığı bir kişinin iradesine bırakılamaz. Milli iradeye ihanettir.