Ne zor günler geçiriyoruz. Önce yangınlar sonra seller. Kayıpların sayısı bile kesin değil. Bir umut bekleyen anneler, evlatlar… Dünya deseniz beterin beteri. Afganistan’dan kalkan o uçak hiç gözünüzün önünden gidiyor mu, nasıl gitsin? Ellerim ne kağıda gidiyor ne kaleme… Gözlerim ekranda. Azıcık başka bir şey düşüneyim istiyorum. Hah işte kötü de başladık. Rakip de Romanya. Az buz takım değilmiş. Zamanın dünya şampiyonu. Tüh top yine dışarda. Kızların moralleri mi bozuk acaba? Yok ya dağ gibiler. Abuk sabuk tiplere pabuç bırakmaz bizim kızlar. Üstelik bu kadar başarının üstüne hırpalanmak reva mıdır? Hani ergenlerin tatlı bir lafı var ya; boş yapma diyorlar. Boş ki ne boş zevat yordu mu kızları? Nasıl da destekler birbirlerine. İlk set yolunda gitmeyen bir şeyler var. Kaptan Eda sakin. Gençler hemencik etkileniyor. Yüzler asık. Nasıl da güzeller. Olmuyor. Geçmiyor top. Yine filede. Bak yine toplandılar bir araya… Kim hata yaparsa ona sarılıyorlar. Birbirlerinden güç alıyorlar. Sanki bu set geçmeli. Evet kaybedebiliriz. Belki bu kayba ihtiyacımız var. Ki devam edelim. Hele bir nefes alalım. Çünkü biliyor kızlar; biz kazanacağız!
Çünkü umudumuz var. Peki Afgan kadınların umudu var mı? Umut neye dönüştü onlar için. Belki de bir bulantıya. Sebebi tüm dünya olan bir mide bulantısına. Bundan sebep yüzlerine haykırmadı mı Seraj Mahbouba tüm liderlere: İğrençsiniz. 'Sadece işlerine geldiği gibi kararlar veren dünyanın erk sahibi erkekleri, bizim çok büyük emek verdiğimiz bir şeyi yerle bir ettiler. Hepiniz iğrençsiniz.'
Orda da kadın sporcular var. Voleybolcular, bisikletçiler, bowling oyuncuları, izciler, futbolcular, tekvandocular… Hatta paralimpik tekvandocu Zakia Khudadadi, olimpiyatlara katılamadı. Neden, çünkü ülkesinde yönetim değişti. Dünyanın başka hangi coğrafyasında böyle bir haber okuyabilirsiniz ki? Hiçbir yerinde. Hatta kadın sporculara mümkünse formalarınızı yok edin diye seslenmiş eski bir Afgan kadın sporcu. Fotoğraflarınızı silin. Kısacası yok olun diyorlar. Bundan sebep can havliyle seslenmedi mi Afgan kadınlar: "Bizi öldürmeye geliyorlar…"
İşte Afganistan Eğitim Bakanı Rangina Hamidi’nin sözleri "Yarın sabaha hayatta olacak mıyız, kestirmek çok ama çok güç. Bazı sonuçlarla yüzleşmek zorunda kalabilirim ve sanırım dünyayı biraz daha iyi bir yere dönüştürmeye çalıştığımız için ödeyeceğimiz bedel bu." Evet, iğrençsin dünya!
İşte ikinci set. Hayatta böyle olsa keşke. Her sette yeniden başlasak. O da nesi? Uçuyor Ebrar. Göğsünde ateş var adeta. Bütün arkadaşlarını ateşliyor. Saçlarının rengiyle pembe bir uçurtmayı andırıyor. Az önce zifte batmış gibiydi zihnim. Şimdiyse pembe bir uçurtmanın kuyruğunda sevinçten uçuyorum. Sayı kazandıkça daha da çocuksu oluyor sevinci. Afacan bir çocuk gibi bakıyor topa. Daha iyisi, çok daha da iyisi, çok çok daha iyisi olsun istiyor. Sanki sahadan sesleniyor bize: Heyyy karartmayın enseyi, bakın daha neler yapacağız? Kupalar kaldıracağız, zaferler kazanacağız…
Spikerin coşkusu, arkadaşlarının ona uyumu… Burası farklı bir yer. Burası Ebrar’ın lunaparkı. Burada pes etmek yok, burada yılgınlık yok, burada eğlence var, neşe var… Biz varız, biz hepimiz… Sadece birkaç dakikada hayatı pür neşe kıldı Ebrar. Ağzımız açık onu izliyoruz. O kadar emin ki kendinden, arkadaşlarından, arkasındaki milyonlardan. Henüz 21 yaşında elinde bir topla nasıl da cana getirdi bizi. Her biri ayrı ışıldıyor kızların. Sanki hepimiz orda o sahada toplandık. Ebrar, Eda, Cansu, Hande, Naz, Zehra, Simge, Meliha, Yasemin, Ayça, İlkin, Tuğba, Buse… Biz kazanıyoruz. Biz kazanacağız. Çünkü umudumuz var. İşte rüya gibi geçti bu set. Ebrar tam 26 sayı attı. Artık kimse tutamaz bizi. İnancımız var. Bir aradayız. Güçlüyüz. Nasıl da mutluyuz. Oysa sadece bir oyun oynuyorlar. Biz de sadece bir oyun seyrediyoruz. Elimizde çocukluğumuzdan kalma bir topla... Sahi neden bir oyunu yasaklar insan? Mesela neden şarkı söylemenin bir cezası olur? Neden bu denli nefrete keser nihayetinde bir anadan doğmuş insanın yüreği? Nedendir insanın kendi suretine bu ölesiye (öldüresiye) öfkesi?
Soru çok, dert çok, gam çok amaaaa Ebrar var. Eda var. Bizim harika kadınlarımız var. Biz bu maçı aldık. Bundan sonraki tüm maçları da alacağız. Ne demişti asil kaptanımız: Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz… Ve ne şanslıyız ki afacan bakışlı, uçurtma saçlı şahane bir kızımız var…