Bu yazının başlığını ben koymadım. Yazı Prof. Oruka’nın, başlığını da o koymuş. H. Odera Oruka, Nairobi Üniversitesi’nde profesor. Yasal terörizmi inceleyen bu yazı şurada yayınlandı. Yasal Terörizm ve İnsan Hakları. H. Odera Oruka, çev Tüten Ang İnsan Hakları Felsefi Temelleri. Yayın hazırlayan Ionna Kuçuradi, Türkiye Felsefe Kurumu, Ankara 2009
Profesör- filozof Ionna Kuçuradi, Önsöz’de şöyle diyor, “Yüzyılımızın en değerli başarısı insan hakları düşüncesi olsa gerek. Ne var ki bu düşünce şimdilik pek etkili bir düşünce değildir. Dünyanın dört bucağına cinayetler işleniyor, işkence yapılıyor, sosyal adaletsizlik egemen. Belki insan hakları denen hakların ne olduğunu açıkça bilmediğimizden belki de neden korunması gerektiğini yeterince bilmediğimizden… Bu nedenle insan haklarına ilişkin felsefi bir tartışmayı uluslararası düzey de başlatmak istedik”
Prof. Oruka bu seminerde Yasal Terörizm ve İnsan Hakları adlı bildiriyi sunuyor. Yasal eyleme Kenya’dan örnek. Kenya’da inanç özgürlüğü var hıristiyan olabilirsin. Yasalar seni korur. Ama siyasal bağlamda özgürlüğü yok, yasal korunma olası değil. Dolayısıyla komünist olma hakkın yok bu durumda gözaltına alınır tutuklanabilirsin. Buna yasal terörizm deniyor.
Oruka’nın söylediği şu, yasal terörizmle, yasal olmayan terörizmi ayırmak gerekir. Bu ayrım yapılmazsa insan hakları çiğneniyor. Bu açıdan Türkiye geldik de… İnanç özgürlüğü kapsamında hıristiyan olabilirim. Yasalar beni korur. Ama yaşam biçiminde eşcinsel olamam. Bu konuda gösteri yapamam gözaltına alınır dahası tutuklanabilirim bu noktada yasal terörizm başlıyor.
Ziverbey köşkü
Faşist 12 Mart‘ta Ziverbey köşkünde yasal terörizim uygulandı. İlhan Selçuk gözleri bağlı sorguda şöyle denir Selçuk’a, “İlhan Selçuk Genelkurmay Başkanlığına bağlı kontrgerilla örgütünün karşısında bulunuyorsun sen bizim tutsağımızsın. Burada anayasa baba yasa yoktur. Örgüt seni ölüme mahkum etmiştir. Sana istediğimizi yapmaya yetkiliyiz. Buraya getirilmen örgüt kararıyladır. Seni Marksist, Leninist, komünist biliyoruz eğer konuşur ve böyle olduğunu itiraf edersen hakkında hayırlı olur, İlhan Selçuk ,Ziverbey Köşkü, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul 2009, Y.39
Ayrıca Talat Turhan, İlhamı Soysal, Celil Gürkan yasal teröriz yöntemi ile işkenceden geçtiler. Muzaffer Erdost’la kardeşi İlhan Erdost 7 Kasım 1980’de gözaltına alındılar. Daha sonra iki kardeşe jandarma dayağıyla işkence yapıldı. İlhan Erdost bu dayak sonucu öldü.
Yüzlerce insanın tutuklandığı Ergenekon davası da yasal terörizm diye tarihe geçti. Bilge insan düşünür Merdan Yanardağ yaşam boyunca terörizme karşı çıktı ama terörü destekliyor diye tutuklandı. Burda da Ergenekon davalarından esinlenen bir tür yasal terörizim görüyoruz .
Bütün bunlar nasıl olabiliyor birileri nasıl oluyor da “burada anayasa baba yasa yoktur” diye insanları işkenceden geçiriyor, jandarma eri gözaltına alınan yazarı öldürebiliyor, teröre karşı çıkıyor, terörist diye tutuklayabiliyor. Orka bu konuda şöyle diyor, “Bu gibi eylemler yasa ve düzen koruma adına yapılmaktadır.”
Peki ne yapmalı
Felsefenin işi
Ionna Kuçuradi şöyle diyor, “Bu güninsan olarak karşılaştığımız çeşitli insan haklarını çiğneme durumları, bütün kavram ve ilkelerimiz gözden geçirmeyi ve aydınlanmayı zorunlu kılıyor” (Ionna Kuçuradi, İnsan Hakları, age. Y.30)
Gerçekte de, devlet… insan… düzeni koruma… yurt… insan hakları kavramları gözden geçirilmeli. Kuçuradi’nin dediği gibi, “Bunu yapmak felsefenin işidir, tehlikeli kavramları sömürmeye karşı savaşmak de felsefenin işi olduğu gibi”.
Beyin tembelliği ile yaşayarak insanı sorunları çözemeyiz. İnsan hakları insanın temel sorunudur.