Yanıtlamaktan kaçınmak itibar kaybıdır

Yayın tarihi: 25 Ocak 2023 Çarşamba 1:15 pm - Güncelleme: 25 Ocak 2023 Çarşamba 1:21 pm

Hülya Coşkun

Bu sezonun başına gidelim.

Galatasaray futbol takımı, ilk on haftada yaptığı maçlardan olumsuz sonuçlar almış ve yenilgilerinin nedenlerine ilişkin açıklamalar yapmıştı.

Başkan Dursun Özbek ve Başkanvekili Erden Timur, “ligi bitirmeyiz, adalet istiyoruz. Hakem ve VAR hatalarıyla verilmeyen penaltılar var. Bir kurgu, bu kurguyu yapanları biliyoruz.
Bunu onların başına yıkmamız gerektiğini de biliyoruz…” gibi sözler sarf etmiş, futbol takımının saha içinde aldığı olumsuz sonuçları saha dışına taşıyarak, tehdit dili kullanmıştı.

Hatırlarsınız, bu açıklamaların yapıldığı o haftalarda, Fenerbahçe yönetimi de lig liderliğinin tadını çıkarmış, rakip takımın başkan ve yönetim kurulu üyesinin demeçlerine sessiz kalmıştı.

Şimdi, Galatasaray yönetiminin yaptığı bu açıklamaların üzerinden yaklaşık üç ay geçti.

Fenerbahçe kulübü başkanı Ali Koç, o günün tehditkar cümlelerine bugün bir açıklama istedi ve Dursun Özbek’i istediği bir televizyon kanalında düelloya davet etti.

Ama bu talep zamanlama açısından doğru olmadığı gibi yayınlanan metin de sorunlarıyla kamuoyuyla buluştu.

Başkan Ali Koç mağdur ve gündemi GS belirler demek gibi algı yaratan metin hayret vericiydi

Galatasaray kulübü ve kamuoyu tarafından gelebilecek yanıtların düşünülmemiş olması bir başka hataydı.

Cümleler arka arkaya dizilirken, kurumsal itibar ve liderlik gücüne zarar verip vermeyeceği ön görüsünde bulunmak gerekir.
Ayrıca futbol takımın vites arttırmış, galibiyet serisine geçmişken gündem değiştirmeye gerek var mıydı sormak gerekir.
Belki Ali Koç, etik dışı başka şeyleri açığa çıkarmak istedi ve üç ay önce yapılan konuşmaları bugüne taşıdı ve bu daveti yaptı.
Yine de konu, gündem ve zaman yönetimi yanlış oldu.

***

Galatasaray yönetimi de itibar ve güven kavramlarını göz ardı ettiğini gösteren, bir yanıt metnini resmi sitesinde yayınladı.
Bakınız.

“Rekabetimizi saha içerisinde sürdüreceğiz” dediler.
O zaman sormak gerekiyor.
Üç ay önce saha dışında aradıklarınıza yönelik söylediğiniz sözler, kurduğunuz cümleler değersiz miydi?
Futbol takımı lig lideri olunca ve şampiyonluğa yönelik umut veren bir oyun sergileyince saha içi, yenilince saha dışına bakmanız; taraftar ve kamuoyuyla güvene dayalı hem bireysel hem kurumsal güven algınıza zarar vermedi mi?

Futbolcu Mauro İcardi’ye verilen maç başı özel “bonus” ve bunun getirdiği 3 puanların keyfini sürmek güzel.
Peki, işler takım için iyi gitmez ve yenilgiler başlarsa, metin sizi bağlar ve bu çerçevede sadece yönetim tarzınızı, kendi oyuncularınızı ve teknik heyetinizi eleştirebilirsiniz biliyorsunuz değil mi?
Çünkü kurumsal sitenizden bunu taahhüt ettiniz.

Hatırlatayım.
Gördüğünüz gibi “dün dündür, bugün bugündür” cümlesi futbolda aksi yönde işler.
Dün, bugün de hep hatırlanır ve dillendirilir.
Gelinen noktada görülüyor ki, kitlelerin düşünce ve davranış haritalarını şekillendiren ülkenin “iki büyük kulübü” Galatasaray ve Fenerbahçe itibar yönetimi, kurumsal ve liderlik iletişim yönetiminde sorunlu.
Türk futbolunda sürekli yaşanan yönetim skandallarına bakınca kitlelerin; eylem ve sözlerinin kulüp itibarı üzerindeki olumsuz etkiye neden olabileceğini önemsemeyen, ya da bu bilgiye sahip olmayan kulüp yönetimleriyle karşı karşıya kaldığı görülür.

Başkan ve yönetimler eninde sonunda bu tarz tutumların bedelini kısa ve uzun vadede öderler. Kesin.
Örnek verelim, “futbolcunu eleştirme ya da yönetimine ve takımına sahip çık, maç sırasında takımını, oyuncunu, teknik direktörünü protesto etme…” cümleleri başkanlar tarafından kurulur çünkü itibar ve güveni zayıflatıklarında, taraftar bağı esner.

Sevginin ötesinde, yaşam amacı haline getirdiği arma sadakatinden uzaklaşır taraftar ve eleştirel bir eylem biçime geçiş yapar.

Oysa halkla ilişkiler ve iletişim yönetimi alanlarında profesyonel yönetilen bir kulüp, kamuoyunu bilgilendirmek, bağları kuvvetlendirmek ve itibarını yönetmek için açıklama yapar.
Marka kimliği aracılığıyla, rekabet gücüne, üretkenliğine ve mali başarısına kritik bir katkı sağlayacak hamlelerde bulunmak için paydaşlarıyla iletişime geçer.
Bir kurum ve o kurumu temsil edenin sözü değerlidir.

Sözünün değerini sen düşürürsen, itibarında düşer.
Bu bağlamda Galatasaray başkanı ya yanıtlamaktan kaçınacağı konuşmalar yapmamalı ya da sarf ettiği sözlerin arkasında durup düelloya gitmeli.

Twitter: @Hulya__Coskun

Instagram:  hulyacoskun