Türkiye deprem ve sonuçları ile boğuşurken İskandinav devletlerinin ajandası başka
Tüm dünyanın Türkiye’de meydana gelen devasa deprem sonucu ölen ve yaralananlar için adeta yas tuttuğu sırada Finler ve İsveçlilerin gündemi çok farklıydı. Bir önceki haftanın pazartesi günü, Finli anarşistler PKK'lılar ile ortaklaşa Oulu şehrinin sokaklarında Türkiye ve Türk hükümeti karşıtı bir eyleme imza attılar. Adı geçen gösteri esnasında Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinde “terörist” yazılı maketi önce sürüklenmiş ardından da ateşe verilmişti. Bu arada bir eylem de daha önceden İsveç’te tertiplenmişti. Kısacası Stokholm ve Helsinki sokakları önceki haftalarda, bir kez daha polis koruması altında PKK'lıların açıktan gösterilerini sahne olmuş oldu. Hatırlanacağı üzere, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekâtının başlamasından sonra bahar aylarında Stockholm ve Helsinki, ülkelerinin NATO blokuna girmesi için başvuruda bulunmuştu. Ancak İskandinav devletlerinin son hamlesi ise, Kuzey Atlantik ittifakının saflarına katılmaktan ziyade mevcut statükoyu korumak amacıyla mantıklı ve makul bir bahane aramaya çalışmak şeklinde.
İsveç ve Finlandiya’daki Türkiye karşıtı eylemler, NATO’ya üyeliği iyice zora sokuyor
Ocak ayı içinde Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, resmi yetkililerle önceden anlaşmak suretiyle Hz. Muhammed’in karikatürlerini gösterip, Kur’an yakmıştı. Kendisinin o demonstratif eyleminin ülkesini NATO’ya üyelik noktasında bir adım daha yaklaştıramayacağını anlayamamış olmalı. Türkiye’nin resmi tepkisi ise nispeten yumuşak oldu: Türkiye yönetimi benzeri adımların, yeni ilan edilmiş aday üyelere Ankara’nın onay vermesi ihtimalini azaltmaktan başka bir şeye yaramayacağı biçiminde bir açıklamada bulundu. Ankara dahası İskandinavlara, Türk tarafının temel talebi niteliğinde olan, PKK’lıların teslim edilmesi şartını halen yerine getirilmediklerini anımsattı.
Stokholm ve Helsinki ile Ankara arasındaki köprüler atılıyor
“Türkiye’deki faşizme son” sloganı altında organize edilen Finlandiya’daki eylemin başlıca düzenleyicisi “Özerklik” adlı gruptu. Söz konusu eylemde grup, Fin hükümetine istenilen kişileri Türkiye’ye teslim edilmemesi çağrısı yaptı. Gerek bahsi geçen güncel eylemler, gerekse de önceki Kur’an karşıtı İslamofobik şovlar; hatırı sayılı kitlesellikte Türkiye kökenli diasporaların yaşayageldiği İsveç ve Finlandiya’daki yönetimler ile Türkiye hükümeti arasındaki iplerin adeta kopma noktasına gelmesi dışında bir şeye yaramadı gelinen noktada.