TTB: 12 kat farklılığın nedeni ortaya konmalıdır

Yayın tarihi: 10 Temmuz 2020 Cuma 3:50 pm - Güncelleme: 10 Temmuz 2020 Cuma 3:50 pm

TTB Merkez Konseyi koronavirüsle geçen 4 ayı değerlendirdi. Türkiye’de birinci dalganın devam ettiğini söyleyen uzmanlar, “Türkiye’nin güneyi ile kuzeyi, doğusu ile batısı arasında 12 kat farklılığın neyden kaynaklandığı ortaya konmalıdır” dedi.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB COVID-19 İzleme Grubu üyeleri Prof. Dr. Kayıhan Pala ile Prof. Dr. Özlem Azap online düzenlenen toplantıya katıldı.

Pandeminin 4 ayına ilişkin hazırlanan raporu okuyan TTB Başkanı Sinan Adıyaman, “TTB haziran ayı içerisinde Türkiye’de sürecin yönetimine dair görüşlerini Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi’yle paylaştı. Herkes gibi DSÖ de çok ciddi bir sınavdan geçiyor. DSÖ Alman hükümetinden sağladığı 1.7 milyon dolarlık fonla aldığı milyonlarca maske ve diğer malzemeyi ülkemizdeki sağlık çalışanlarına dikkate değer iki partnerin dağıtım katkısıyla yardım amacıyla göndermiş. Türkiye’de Covid-19’un sağlıkçılar için meslek hastalığı henüz kabul olmadı ama Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıkçıların hasta olmaması için kişisel koruyucu ekipman yardımı kayda değer” dedi.

Pandemi sürecinde önlemlerin bireysel tedbirlere indirgendiğini ifade eden Adıyaman, “Pandemi yönetimi bireylerin sorumluluğunu aşan, toplum yararını koruyan kamusal irade ve duyarlılık gerektirir” diye konuştu.

HASTALIK NASIL BULAŞIYOR?

TTB’nin hazırladığı rapora ilişkin sunum yapan Prof. Dr. Özlem Azap da şunları kaydetti:

“Bu hastalığın en çok nasıl bulaştığını konuşmuştuk. Artık damlacık ve temas yoluyla bulaştığını biliyoruz. Kan gibi dışkı gibi idrar gibi örneklerde virüsün bulunabileceğini ama bunların bulaştırıcı olmadığını biliyoruz. Tedaviye ilişkin olarak kanıtlanmış net bir tedavi bulunmamaktadır. Bu dönemde fazladan görülen ölümlerin ne kadarının Covid-19 olduğunu araştıran bir web sayfasında görüyoruz ki, geçen yıla göre bu dönemde daha fazla görülen yüz ölümden örneğin Fransa’da 95’i Covid’e bağlı.

Test sayıları az mı çok mu çok konuşuldu. Türkiye’de bin kişiye yapılan test sayısı 37. Yeni Zelanda’da 81, Güney Kore’de 23. Norveç için 57. Her bir pozitif olgu için yapılan test sayısına baktığımızda Türkiye için bu 16. Yeni Zelanda’da 336, Yunanistan’da 91 olduğunu görüyoruz.

Olgu sayılarına baktığımızda bildirilen olgular test pozitifliği üzerinden değerlendiriliyor. Milyon nüfus başına test pozitif olgu sayısı Türkiye’de 2 bin 322, Almanya’da 2 bin 300, Yunanisan’da 300, Yeni Zelanda’da 243. Test sayımız çok olmamasına rağmen olgu sayımız yüksek.

NORMALLEŞME NEDENİYLE ARTTIĞINI GÖRÜYORUZ

Türkiye’de salgındaki en çok olguyu gördüğümüz tarih 11 Nisan’da 5 bin 138 yeni olgu. 19 Nisan’da da en yüksek ölüm oranını gördük ve bu 127 idi. 20 Nisan’dan sonra düşmeye başlıyor ve 2 Haziran’da en düşük olgu sayısını, 736’yı gördük. Ama 1 Haziran’daki ‘normalleşme’ nedeniyle olgu sayılarının arttığını görüyoruz.

Türkiye’de çok veri yok ama dünyada 2 milyonu aşkın sağlık çalışanına internet üzerinden yapılan bir araştırmaya göre test pozitifliğinin normal topluma göre 12 kat fazla olduğu gösterilmiş. Yani sağlık çalışanları 12 kat daha fazla hastalanıyor diye yorumlayabiliriz.

Türkiye’de 440 sağlık çalışanını içeren bir anket sonucuna göre 3 çalışandan ikisi uyku düzeninin bozulduğunu söylüyor. Yüzde 30’u haftada bir iki gün ağladığını söylüyor. Yüzde 7’si her gün ağladığını söylüyor.

12 KAT FARKLILIĞIN NEDENİ ORTAYA KONMALIDIR

TTB Covid-19 İzleme Grubu üyelerinden Prof. Dr. Kayıhan Pala da “Sağlık Bakanı’nın toplumsal hareketliliği arttıran nişan, düğün ve taziye gibi etkinliklere vurgu yapmasını önemli bulduklarını belirten Pala, “Ancak Türkiye’nin güneyi ile kuzeyi, doğusu ile batısı arasında 12 kat farklılığın neyden kaynaklandığı ortaya konmalıdır” dedi.