Toraman Bey yayımladığı dergiden bir türlü doyuma ulaşmadı. Dergi yönetmek Toraman Beye göre önemsiz bir işti. O, daha büyük işlere adaydı, söz gelimi devlet yönetmek. Ancak Türkiye’de politikacılar ve devlet adamları hem dürüst hem erdemliydiler.
Bu yüzden o, Türkiye’de devlet yönetemiyeceğini anlamıştı. O zaman devlet satın alan Gog, gibi o da devlet satın alabilirdi...
Peki, bir devlet nasıl satın alınabilirdi. Bunun için Gog’la görüşmeye karar verdi. Gog, İsviçre’de bir malikanede yaşıyor, ancak kimseyle görüşmüyordu.
Toraman Bey, -Ben bir Türküm, belki beni kabul eder, dedi kapıdaki adama. Durum Gog’a bildirildi. Gelen Türkmüş.
Gog’un Türklerle ilgili garip düşünceleri vardı. Söz gelimi, Türkler akıl almadık işler yaparlardı. Gog, Türklerin, İtalya’da lahmacun, İngiltere’de döner, Kanada’da Adana kebabı sattıklarını görmüştü. Ama en ilginci Türklerin Kuzey Kutbun’da halı satmalarıydı. Gog, Toraman Beyi Türk olduğu için merakla kabul etti.
Toraman Bey,
- Efendim dedi, ben bir devlet satın alıp bu devleti yönetmek istiyorum. Bana ne tavsiye edersiniz.
Gog gülümseyerek önündeki katalogu açtı,
- Asya’da, Afrika’da, Güney Amerika’da bir devlet satın alabilirsiniz.
- Avrupa’dan devlet satın almak isterdim.
- Bu aşamada Avrupa’da satılık devlet yok.
- Peki efendim, Afrika’dan veya Asya’dan devlet satın almak istiyorum.
- Bu durumda en az 100-150 milyarla gelmelisiniz.
Toraman Bey, devlet satın alma düşüyle ülkesine döndü. Nasıl para kazanabilirdi. Pazar araştırması yaptırdı. Araştırmaya göre Türk halkı, bir yıldır faizle dolandırılmamıştı. Halk bir yıldır para yatırmak için faizciyi bekliyormuş.
Toraman Bey bunun üstüne Soğan-Sarımsak-Salyangoz A.Ş. Bereket Holdingi kurdu. Bereket çiftliği için para toplamaya başladı. Faiz yüksekti... Kısa sürede 50 milyar topladı.
Bu yeterli değildi. Ortalığı kızıştırmak için magazine yöneldi. Arada sırada giyinen çıplak bir kadın buldu. Yatların, uçakların önünde fotoğraflar çektirdi. Kadın “Ben erkeğimi buldum. Yıldızımız barıştı. Hamile kaldım.” deyince halk çılgına döndü. Toraman Bey, kısa sürede 200 milyarı cebine koydu. Gog’a gitti.
Gog, Toraman Beyi dinledikten sonra şöyle konuştu, - Ben, şimdi size bir kart vereceğim. Bu kartla Amerika’daki şirkete gideceksiniz.
Durumu anlatacaksınız. Tamam mı... Onlar size bir devlet satarlar. Toraman Bey, doğruca Amerika’daki şirkete gitti. Onu saygıyla karşıladılar. Dikkatle dinlediler.
- Size dediler, üç ay sonra bir devlet satabiliriz.
Peki dedi Toraman Bey, bu üç ayı nerde geçirebilirim.
- Burda bizim yanımızda, dediler.
Bu arada Türkiye’de binlerce insan “Dolandırıldık” diye saç baş yoluyordu. Toraman Bey üç ay sonra ekonomiyi düzeltmek amacıyla Amerika’dan gönderildi. Amerika’dan gelen bu yetkili kısa sürede sorunları çözecekti. Ülkedeki basın halka bu masalı anlatıyordu.
Toraman Bey kısa sürede kendisine bir kadro kurdu. “Kalk” deyince kalkıyordu, “Otur” deyince oturuyordu bu kadro. Valileri, kaymakamları, emniyet müdürlerini, rektörleri Toraman Bey atıyordu.
Yasaları, kararnameleri, yönetmelikleri de Toraman Bey çıkarıyordu.
Bu arada Türkiye’de Toraman Beyin dolandırdığı halk akın akın Toraman Beyin ülkesine koştular, orayı yurt edindiler. Toraman Beyle, Toraman Beyin dolandırdığı kişiler şimdi yeni ülkenin insanını dolandırıyorlar.