Perşembe günü bu köşede yayınlanan yazımı “Oy kullandık, yanlış yapmadık , doğru kişiyi seçtik ve kazandık” diye bitirmiştim.
Hatay gibi bir iki yer hariç öyle oldu.
CHP yönetimi ve CHP’nin belediye başkanları, meclis üyeleri ve kadroları olağanüstü bir yanlışlık yapmazlarsa dün yapılan seçimlerin sonuçları Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘sonun başlangıcı’ olabilir.
İç ve dış politikada..
1- 22 yıl aradan sonra Erdoğan ve partisi ilk kez anlamı büyük ciddi bir yenilgi almış ve ikinci parti konumuna düşmüştür.
2- 14-28 Mayıs yenilgisinden sonra moralleri bozulan muhalif parti ve seçmenler 10 ay sonra toparlanma becereseni kanıtlayarak herkesin ‘bittik tükendik’ dediği bir zamanda büyük zafer kazanmış ve AKP ile Erdoğan’ı siyasi anlamda ezip geçmiştir.
3- CHP’nin ve Güneydoğu’da DEM’in detaylarıyla bildiğiniz zaferi bundan böyle Erdoğan’ı çok zorlayacaktır. İstanbul ve Ankara gibi önemli büyük şehirlerin belediye meclislerinde çoğunluğu kazanan CHP’nin halka hizmet kararlarını engelleyemeyecek olan Erdoğan iç ve dış baskının sonucu DEM’li belediye başkanlarının yerine kayyum ataması da hiç kolay olmayacaktır.
4- Kişisel olarak ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonuçlarından ders alacağını ve bildik politikalarından vazgeçeceğini sanmıyorum ama durumu giderek zorlaşacaktır.
5- Demokrasi karşıtı politikalarından dolayı Batılı liderlerin eleştirilerine ‘beni halk seçti’ türünden yanıt veren Erdoğan’ın bundan böyle işi pek kolay olmayacaktır. 9 Mayıs’da Beyaz Saray’da Başkan Biden’le bir araya gelmesi beklenen ‘topal ördek’ Erdoğan’ın benzer bir eleştiriyle karşılaşması sürpriz olmayacaktır. Çünkü Biden Kasım 2019 başkanlık seçimi öncesinde Erdoğan için mealen ‘diktatör’ demiş ve ‘ seçimlerde muhalefeti destekleyerek ondan kurtulmanın gereğinden’ söz etmişti. Başkan Biden’ın hala aynı görüşte olup olmadığını bilmiyoruz ama Batılı liderlerin bundan böyle Erdoğan’a ‘kalıcı gözüyle’ bakmayacakları kesindir.
6- Ekrem İmamoğlu ya da Özgür Özel kendi aralarında kavga etmedikleri durumda en yakın zamanda Erdoğan için çok ciddi risk oluşturacak ve erken seçim kaçınılmaz olacaktır.
Erdoğan’ın dışarıda sarsılacak olan ‘prestiji’ ise bu süreci hızlandıracaktır. Üstelik dışarıda sarsılacak olan ‘prestij’ Erdoğan’ın ekonomiyi düzeltme çabasına olumsuz yansıyacak ve seçmenlerin iktidara karşı olan tepkisi giderek artacak ve Erdoğan’ı köşeye sıkıştıracaktır.
7- İki örnekle; Erdoğan YRP lideri Fatih Erbakan’ın Gazze konusundaki eleştirileri karşısında zor durumda kalmış ve İsrail ile ticaretin devam etmesinden dolayı en az %5 oy kaybetmiştir. Aynı Erdoğan PYD-PKK-YPG konusundaki söylem ve davranışlarıyla Batılı başkentlerin tepkisini toplamış ve bu konuyla ilgili politikalarına sonuç elde edememiş ve DEM her zaman kazanılan illerde tekrar kapanmıştır.
8- Tüm bu olumsuz siyasal ve psikolojik koşullar karşısında psikolojik üstünlüğü CHP’ye kaptıran Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın Mayıs 2028’e kadar dayanabilmesi olanaksızdır. Ekrem İmamoğlu mı yoksa Özgür Özel mi aday olur belli olmaz ama dünkü seçimlerin matematiksel rakamlarıyla Erdoğan’ın kazanma şansı giderek azalacaktır.
9- Bütün bu gelişmeler karşısında Erdoğan ne yapar belli olmaz ama büyük olasılıkla ilk adım olarak Cumhur İttifakını güçlendirmeye çalışarak misyonunu yerine getirerek tükenen İYİ Partiyi bu ittifaka katmaya uğraşacaktır.
Aynı Erdoğan bir kez daha şansını Fatih Erbakan’la anlaşmaya çalışacak ve bu yönde bir başarı olasılığı doğarsa yeni anayasa arayışlarını sürdürecektir. Aksi takdirde iç ve dış dinamiklerin karşı koyması nedeniyle Erdoğan yeni bir anayasanın lafını bile etmeyecek bu ise onun moralini çok bozacaktır.
Özetle dünkü seçimlerin sonuçları herkes için çok şey ifade ediyor ve edecektir. Zafer kazanan CHP önümüzdeki dönemde kapsamlı bir değerlendirme yaparak yeni, doğru ve gerçekçi stratejiler belirleyecek ve zaman kaybetmeden toplumun heyecan ve moralini yüksek ve diri tutmaya çalışacak ve ‘topal ördek’ Erdoğan’ı sıkıştırmayı sürdürecektir,
Biz de hep takipte olacağız.