Şura’dan okul öncesine ‘din eğitimi’ kararı çıktı, Bakan Özer’den açıklama geldi

Yayın tarihi: 3 Aralık 2021 Cuma 2:37 pm - Güncelleme: 3 Aralık 2021 Cuma 2:45 pm

Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitimdeki çocuklara din eğitimi verilmesi kararı çıktı. Milli Eğitim Bakanı Özer, “Kararlar tavsiye niteliğinde” hatırlatmasını yaparken, sendikalar karara tepkili.

Milli eğitim sistemi için tavsiye kararları almak üzere 7 yıl aradan sonra toplanan 20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitimdeki çocuklara din eğitimi verilmesi kararı çıktı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında toplanan Şura Genel Kurulu dün özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı. Bakan Özer, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, ihtisas komisyonlarında görüşülen ve Genel Kurula gelen 124 maddeden 17’sinin oy çokluğuyla geri kalan maddelerin ise oy birliği ile kabul edildiğini belirtti.

Diyanet şimdi de eğitim sistemini hedef aldı! ‘4-6 yaşa Kur’an kursları zorunlu olsun’

‘DİN EĞİTİMİ’ ÖNERİSİNE OY ÇOKLUĞUYLA KABUL

Özer, özel ihtisas komisyonlarından gelen 124 maddenin yanında Genel Kurul toplantısı sırasında getirilen 4 yeni öneriyi de okuyarak oylamaya sundu. Eğitim-Bir-Sen’den 2 genel başkan yardımcısı ile genel sekreter, Şura Başkanlık Divanı’na 2 yazılı öneri sundu. “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır.” önerisi ile “Kalkınmada, öncelikli ve sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir.” önerileri oy çokluğuyla kabul edildi.

ÖZER: KARARLAR TAVSİYE NİTELİĞİNDE, UYGULANMA ZORUNLULUĞU YOK

20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitime din eğitimi verilmesi yönündeki karara ilişkin Bakan Özer’den açıklama geldi. Özer, “Burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor” dedi.

Şura’nın ardından gazetecilere konuşan Özer, bakanlığın şurada alınan kararları emanet olarak aldığını ve hızlı şekilde gözden geçirip uygulamaya geçirmek için de her türlü çabayı sarf edeceklerini söyledi. Özer “Şuranın açılışında deklare ettiğim gibi alınan kararların tamamının gerçekleştirme oranını her 3 ayda bir hem değerli Şura üyelerimizle hem de tüm kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

“KARARLARI YENİDEN DEĞERLENDİRECEĞİZ”

“Okul öncesi eğitimde din eğitimi verilmesine yönelik maddenin okul öncesi eğitim komisyonlarında kabul edilmediği belirtiliyor, bu madde hakkında değerlendirmeniz ne olur?” sorusuna ise Özer şu yanıtı verdi:

“Buradaki önerinin doğruluğunu ve yanlışlığını Milli Eğitim Bakanı olarak tartışamam. Bildiğiniz gibi Şura kararları, tavsiye niteliğindeki kararlardır. Uygulanma, yaptırım zorunluluğu yoktur. Milli Eğitim Bakanlığının en yüksek danışma kurulu olarak Şuranın aktif olarak bizim belirlediğimiz önceliklerde çalışmasını istedik. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak Şurada gerek oy birliği gerekse oy çokluğuyla kabul edilen tüm kararları yeniden değerlendireceğiz, belirlemiş olduğumuz eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde alt başlıklarda gerekli yerlere dercedip ona göre yol haritamızı çıkaracağız. Yani burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor.”

SENDİKALARDAN TEPKİ: GİZLİ GÜNDEMİ GÖRMÜŞ OLDUK

Şura’nın tavsiye kararına eğitim sendikalarından tepki geldi. Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay, “Komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk” dedi.

Konuyla ilgili ANKA’ya konuşan eğitim sendikası temsilcileri şunları söyledi:

“USUL VE ESASLARA AYKIRI BİR OYLAMA VE KARAR”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Başkanı Özbay: “Bir kere Şura’da usul ve esas yönünden aykırılık var. Gerici vakıf derneklerin uzun zamandır pompaladığı bir şeydi. Dün komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk.”

“PEDAGOJİ BİLİMİNE AYKIRI KARARI TANIMAYACAĞIZ”

Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu: “20 Milli Eğitim Şura’sını oraya katılan tüm katılımcıları iki önce yapmış olduğumuz açıklamada uyarmıştık. Okul öncesi eğitimde din eğitiminin karar alınacağına dair öncesinden bu yana belirtiyorduk. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın okul öncesi eğitim kurumlarının ana sınıfı statüsünde din eğitimi derslerinin de bu okullarda verilmesi yönünde çağrıları vardı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir karar alınabileceğine dair öngörümüz oluştu. Bugün ortaya çıkan tavsiye kararı bu öngörümüzü doğruladı. Hiçbir ciddi hazırlığa dayanmayan ve aslında bir gün süren MEB şurasının temel hedefinin okul öncesi kurumlarda din eğitimi verme ve tamamen iktidarın hedeflerine uygun öğretmenlik meslek kanunun meclisten geçirilebilmesi için bir zemin oluşturma şeklinde geliştiğini görmekteyiz. Bu gerçek anlamda bir eğitim şurası değil, iktidarın bu iki konuya odaklanmış ihtiyaçlarını giderme şurası olduğunu görüyoruz. Pedagoji bilimine temelden aykırı olan okul öncesi çocuklara din eğitimi vermenin kararını tanımayacağımızı şuraların sadece tavsiye kararı alabileceğini bakanlığın bu kararı hayata geçirmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”

“YAPILMAYA ÇALIŞILAN ÇOCUK HAKKI İHLALİDİR”

Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz: “Şuranın yapılma şekli, yeri, zamanı, başlıkları ve işleyişi de göz önünde bulundurulduğunda şuradan çıkacak kararları meşru bulmayacağımızı da ifade etmiştik. Okul öncesi öğrencilerin soyut bilgi döneminde olmadığı, psikolojik, bilişsel gelişimlerine aykırı bir şekilde verilecek bilgilerin pedagojik ve bilimsel olmayacağı, çocukların yaşamında telafisi olmayacak sonuçlara yol açacağı bilimsel bir gerçekliktir. Her çocuk için kamusal, bilimsel eğitim tartışılmaz bir haktır. Yapılmaya çalışılan eğitim hakkı, çocuk hakkı ihlalidir.”

ŞURA KARARLARI NE ANLAMA GELİYOR?

Şura’da alınan kararlar bağlayıcı değil, tavsiye niteliğinde. Fakat 8 yıllık kesintisiz eğitim, 4+4+4 eğitim sistemi ve din derslerinin artırılması “Şûra kararları” referans gösterilerek uygulamaya geçirildi.