Son bir haftada gözaltı, saldırı, tutuklama! Gazetecilik örgütlerinden ortak tepki

Yayın tarihi: 4 Mart 2020 Çarşamba 2:33 pm - Güncelleme: 4 Mart 2020 Çarşamba 3:27 pm

Türkiye’de son bir haftada, gazetecilerin evine saldırıldı, 1 gazeteci tutuklandı, 13 gazeteci gözaltına alınıp serbest bırakıldı.

Erdoğan’ın Avrupa’yla pazarlık meselesi haline getirdiği göçmenlerin son durumunu sınırda takip eden gazeteciler gözaltına alındı. OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, “Sessiz sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun görüntülerine Odatv ulaştı” haberi gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Terkoğlu’nun ardından haberde imzası bulunan gazeteci Hülya Kılınç da gözaltına alındı.

Barış Terkoğlu dün ödül aldı bugün gözaltında! Terkoğlu’nun avukatı TELE1’e konuştu

Geçtiğimiz Pazar günü Suriye’de yaşananları yıllardır çok yakında takip eden Yakındoğu Haber (ydh.com.tr) internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu, Unews adlı yabancı bir ajansın ‘Türkiye destekli terörist gruplar, İdlib’in güneyinde Suriye ordusuna karşı geniş çaplı harekat başlattı’ haberini Türkçeleştirerek paylaştıktan sonra tutuklandı.

Rus haber ajansı Sputnik’in Türkiye ekibinden iki gazeteci ve bir çevirmen Ankara’daki evlerine bir grup tarafından saldırı gerçekleşti. Gazeteciler, saldırıyı şikayet etmek için gittikleri Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde, haklarında şikayet olduğu için gözaltına alındı. Aynı saatlerde Sputnik’in İstanbul ofisinde polis araması başlatıldı ve sitenin Genel Yayın Yönetmeni Mahir Boztepe gözaltına alındı. Gazeteciler, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Mezopotamya Ajansı muhabiri İdris Sayılğan, sınır hattında haber takibi sırasında gözaltına alındı. Yurtdışı yasağı olan Sayılgan “Yurtdışına kaçarken yakalandı” denilerek tutuklandı. Sayılğan, avukatların itirazı sonucu serbest bırakıldı.

Edirne’de sınır hattında göçmenlerin durumunu takip etmek için bulunan 20’ye yakın gazeteci “1. derece askeri bölgelerde izinsiz görüntü alınmasının yasak olması” gerekçesiyle gözaltına alındı.

Gazetecilik örgütleri, savaş gündemiyle birlikte gazetecilerin üzerindeki baskıya karşı tepki gösterdi.

RSF’DEN TEPKİ

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Erol Önderoğlu, “Libya’da hayatını kaybeden istihbarat görevlisinin kimliğini Türkiye, öyle görünüyor ki, OdaTv haberiyle değil bir siyasi parti yetkilisinden öğrendi” derken, Haber müdürü Barış Terkoğlu’nun, “kimliği açıklamak”tan suçlanamayacağını belirterek serbest bırakılmasını talep etti.

GDA: ÖZGÜRLÜĞÜ HEDEF ALAN BU İKLİM DERHAL SON BULMALIDIR

Gazeteci Dayanışma Ağı da düzenlediği basın açıklamasında, gazeteciliğin suç olmadığını bir kez daha vurguladı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Devletler arasında süregiden gerginlikler, halkın haber alma özgürlüğünü engellemek üzere kullanılamaz.

Kamusal bir görevi yerine getirmeye çalışan biz gazetecilerin baskıyla engellenmesinin tek amacı izlenen politikaların nedenlerini ve yarattığı sonuçları halktan gizlemektir.

Türkiye, maalesef, basın ve ifade özgürlüğü sıralamasında dünyanın en alt sıralarında yer almaktadır.

90’dan fazla meslektaşımız halen cezaevindedir. 2019 yılında 250 gazeteci hakim karşısına çıkmış, 10 meslektaşımız sopalı ve silahlı saldırılara maruz kalmıştır. Özgürlüğü hedef alan bu iklim derhal son bulmalıdır.

GDA, halkın haber alma hakkını savunmaya devam edecek, gazetecilere dönük baskı ve saldırılara karşı mücadele etmeyi sürdürecektir.

Tüm meslektaşlarımızı ve kamuoyunu, gerçekler ve özgürlükleri savunmak adına dayanışmaya çağırıyoruz.”

BASIN-İŞ: GÖZALTI DEĞİL, GÖZDAĞI

DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası da, “Gazetecilerin apar topar evlerinden alınıp karakola götürülmesi gözaltı değil gözdağı amaçlıdır” dedi. Sendika, Barış Terkoğlu’nun serbest bırakılmasını talep etti.

TGS: GAZETECİLER MEMURUNUZ DEĞİL

Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın yaptığı açıklamada da gözaltının bir gözdağı olduğu vurgulandı. TGS tarafından yapılan açıklamada, “OdaTV Haber Müdürü #BarışTerkoğlu’nun gözaltına alınması, iktidar baskısına rağmen gazetecilikte ısrar edenlere bir tehdit mesajıdır. Gazeteciler memurunuz değil! Bizim görevimiz sakladığınız gerçekleri halka ulaştırmak. Hoşunuza gitse de gitmese de” dendi.