Bedensel ve zihinsel çabayı takım olarak gösterdiler, emeklerinin sonucunu ilk devre aldılar. Galibiyet için oynadılar beraberliğe yaslanmadılar. Hep birlikte yükseldiler büyük seri yakaladılar.
17 maçın hepsinde gol attılar. İçerde dışarda ofansif oynadılar. Büyük transferler yapmadılar, futbolcularıyla büyüdüler.
Mert Hakan Yandaş, Emre Kılınç ve Erdoğan Yeşilyurt’u sahneye çıkardılar.
Alkışlandılar.
Başarının getirdiği itibarı ucundan kıyısından yakaladılar.
Ancak, başarıyı yönetmek , itibarı yönetmek mühim mesele.
İletişimin profesyonel yaklaşımlarına ihtiyaç duyar.
Rekabette ise, kurumsal birlikteliğin güçlü ve kararlı adımları etkileyici olur.
Kullanacak dil ve duruş en az bir perde yukarıya çıkmak ister.
Bakıyoruz.
Kurumsal davranış ,yönetim, politika, liderlik, hedef kitleye sunulan ürünlere ilişkin Sivasspor kulübü sessiz.
Futbolcuların sadece isimleri biliniyor, hikayeleri bilinmiyor, onlarda sessiz. İlk devreyi 1. bitirmelerine neden olan özellikler zihinlere kazınmadı, o konuda sessiz.
Rıza Çalımbay konuşuyor ama hep aynı konuşuyor, duyulmuyor, o da sessiz. Şimdi sesiniz çıkmazsa ne zaman çıkacak?
SEMİH ÖZSOY’A MESAJIM
İddia şuydu: Fenerbahçe, oynadığı 11 maçta 6 galibiyet alırken, kazandığı maçları yöneten hakemler bir sonraki hafta görev alamadı.
İlk devrenin son maçı, Rizespor -Fenerbahçe karşılaşması.
Maç 2-1 Fenerin galibiyetiyle bitti.
Semih Özsoy Fenerbahçe kulübü adına, galibiyete sevindiklerini ve hakemlerin kötü yönetim gösterdiğine dair şu açıklamaları yaptı.
“Vedat Muriqi verilmeyen penaltı var, Gustavo’ya müdahale sırasında gecikmiş hatalı bir karar var. 25. dakikada Rizespor’un 10 kişi kalması gerekirdi. Bakalım bugün galip geldik. Hakemimiz ne olacak? Maç verilecek mi?”
Bu kadar hatalı maç yönettiğini iddia ettiğiniz bir hakeme, bir hafta sonra maç verilmemesi normal. Altında üstünde bir şey aramak size zarar verir.
HAKEMLER DE BİR GARİP(!)
Süperlig’in her takımı ama her takımı, maçtan sonra hakemden şikayetçi oldu, iyi mi?
Bu şikayetçi olma durumuna bakarak hakemlerimizin ‘Süper Lig’ takımlarından hiçbirini tutmadığı sonucunu çıkarabiliriz.
Ya da MHK ve hakemleri kesin, Liverpool şampiyon olsun istiyor, onun için Süper Lig maçlarının tümünde taraflı yönetim gösteriyor gibi bir başka paranoya ortaya atabiliriz.
Derim ki; evet hakemler çok hata yapıyor ama bir karşılaşmanın bütünün hakemin hatası üzerinden okumak bu oyunun oynanma süreçlerinde yaşananları göz ardı etmek oluyor.
ARDA MESELESİ
Galatasaray kulübü Arda Turan’nın yeniden transferi konusunda yapılan spekülasyonlara noktayı koyamadı.
Arda, medyadaki dostları tarafından, “iyi” olur başlığı altında Galatasaray’ a empoze edilmeye çalışılıyor. Bu empoze etme işlevi Arda’yı yeniden tartışmaya açıyor, geçmişine dair olumsuz zamanlar yeniden canlandırılıyor.
Belirsiz süreç, hem Arda’ya, hem kulübe zarar veriyor.
Bakınız bu konuya ilişkin, Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Yusuf Günay ne diyor, “şu an bize intikal eden bir şey yok.”
Sayın Günay, konu size çoktan intikal etmiş, sizin haberiniz yok. “Koca Galatasaray” kulübünün, kurumsal iletişimi her yönden elde kalıyor.
KULÜPLERİN SORUMLULUKLARI
Çocuklara, gençlere, toplumun tüm kesimlerine iyi modellerle örnek olacak sporcuları kadrolarına katmalı var olanları ön plana çıkarmalı ve kulüp olarak bu sorumluluğu taşımalı.
2020: Yeni yılın tüm okurlarıma gönülden istediklerini yaşatması dileğiyle; yeni yılınızı kutluyorum.