Seçim yaklaştı, Erdoğan’dan yine Anayasa hamlesi

Yayın tarihi: 1 Eylül 2022 Perşembe 3:33 pm - Güncelleme: 1 Eylül 2022 Perşembe 3:59 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022-2023 Adli Yılı Açılış Töreni’nde “Elimizdeki malzemenin darbe ürünü olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz” diyerek yeni anayasa çağrısı yaptı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022-2023 Adli Yılı Açılış Töreni’nde açıklama yaptı.

Seçimin yaklaşmasıyla yeniden ‘yeni anayasa’ çağrısı yapan Erdoğan, “Geride bıraktığımız 20 yılda ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık. Reformlarımızın en önemli unsurlarını insan hak ve hürriyetleri kadın ve çocuk hakları adalet sistemimizin geliştirmesi gibi başlıklar oluşturmuştur. Ülkemizdeki anayasaların neredeyse tamamının olağanüstü dönemlerin ürünü olması eskiden beri dile getirdiğimiz bir sıkıntıdır. Hali hazırdaki anayasamız da 1980 Darbesi’nin ardından hazırlanıp yürürlüğe girmiştir. Her ne kadar 1982 Anayasası’nda hem bizden önceki hükümetler hem biz çok sayıda köklü değişiklikler yapsak da elimizdeki malzemenin darbe ürünü olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz.

“UMUDUMUZU KAYBETMEDİK”

Geçtiğimiz yıl bir kez daha siyasi partilere ülkemizi yeni bir anayasaya kavuşturma çağrısında bulunduk. Bu çabamızda diğer siyasi partilerle uzlaşı sağlayamadığımız için sonuç alamadık, buna rağmen gayretlerimizi sürdürdük. Hukukun üstünlüğünü esas alan, sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasayı ülkemize henüz kazandıramadık. Ama umudumuzu da kaybetmedik inşallah siyasetin iklimi böyle bir adıma uygun hale geldiğinde yeni anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyoruz.” dedi.

“AVUKATLIK KANUNU YENİLEMEK İSTİYORUZ”

Erdoğan konuşmasında, “Önümüzdeki dönem adalet sisteminde iyileştirme yapacağız. Gündemimizin başında avukatların sorunlarının çözümü var. Avukatlık Kanununu yenilemek istiyoruz. Hedefimiz savunma hattının daha da güçlendirilmesidir. Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde çeşitli sebeplerle hak mahrumiyetlerine uğramasından üzüntü duyuyoruz. Bunun önüne geçmek için adli yardım sistemimizi yeniden ele alacağız. Hukuk sigortası olarak anılan ve değişik ülkelerde uygulaması bulunan hukuki himaye sigortasını Türkiye’de kazandırmayı planlıyoruz. Bunu hayata geçireceğiz. Yapay zekâyı yargının ve yargı görevi yapan hakim sacı ve avukatlarımızın hizmetine sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yargı hizmetlerinden memnuniyetin ve hukuk güvenliğinin daha da artırılması için yeni adımlar atacağız. Adalete erişimi kolaylaştıracağız. Yargı süreçlerini sadeleştireceğiz. Alternatif çözüm yöntemlerini ve kapsamlarını geliştireceğiz. yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ve adaletin vaktinde tecellisi için yeni projeleri devreye alacağız. Tüm buy çalışmalarla milletimizin adalete olan güvenini en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız.” ifadelerine yer verdi.

AİHM’İ HEDEF ALDI: İHANETTİR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) adaletli olmadığını öne süren AKP’li Cumhurbaşkanı, “Özellikle AİHM ile ilgili yapılan değerlendirmeler konusunda, AİHM kararlarında adil değildir, siyasidir, konu Türkiye olunca siyasi karar verir. Öbür tarafta Almanya Fransa olunca maalesef ters kararlar verir. Adaletin işleyişindeki aksaklıklardan, eksikliklerden hatalardan şikâyet etmek de bizatihi bu sisteme husumet beslemek ve çökertmeye çalışmak başka şeydir. İlki anlaşılabilir üzerinde konuşulabilir gerektiğinde diyalogla iyileştirilmesi yönünde adım atılabilir bir yaklaşımdır. İkincisi yani adalete düşmanlık yapmak ise kabulü asla mümkün olmayan bir davranıştır. Hatta ihanettir. Bizim hayatımız adalet kavramının kendi manevi dünyamızdaki, tarihimizdeki kültürümüzdeki yerini anlamakla ve anlatmakla geçmiştir. İtirazlarımızı da bu çerçevede dile getirdik desteğimizi de aynı anlayışla verdik. Yargı kurumlarımızı, hakimlerimizi, savcılarımızı sadece hukukla değil vicdan ve ahlakla da bağdaşmayacak ifadelerle hedef alanların böyle bir muhasebe gayesi yoktur. Karşımızdakilerin derdi ülkemizin hukuk niteliğini güçlendirmek değil, hukuku kendi ajanlarının bir aracı haline dönüştürmektir. benzer şeytani tavırlara yasama alanında da yürütme konusunda da şahitlik ediyoruz. Çünkü bunlar geçmişte uzunca bir süre aynı yöntemle ülkenin vaktini heba etmişlerdir. Şimdi de haksız mesnetsiz sinsi gücün ayrıcalığına tehditle çirkeflikle ulaşmanın peşindeler.” diye konuştu.

 

 

Öğretmenleri hedef alan Erdoğan’a tepkiler çığ gibi: Doktorlardan sonra öğretmenlere dadandı