Bu sezon ligimizde, Gazişehir Gaziantep spor kulübü teknik direktörü Romen Marius Sumudica dışında geriye kalan 17 takımın teknik direktörü Türk. Dolayısıyla ligimizde teknik adamlarımızın performanslarını takip edebilme ve bir analiz yapmak için uygun bir dönem.
Yaşamı anlamlandırmanın en önemli metaforu diye kabul edilen karşılaşma, izleyenlere kimin güçlü olduğunu göstermesi bakımından ilginç olacaktır. Sezon boyunca taraftarlar oyunun izleğinde teknik adamlarla ilgili yeniden bir kanıya sahip olabilecek. Kanıyı oluşturacak kriterler güç, cesaret, dayanıklılık ve strateji gibi değişkenlerle bağlantılı oyuncu kaliteleri, bu oyuncuları sahada yönetebilme ve rakibine üstün gelme başarısı olacaktır. Hedeflenen şampiyonluk olunca simgesel düzlemde, zafer, onur, itibar, prestij gibi teknik adamlarla futbolcuların ve duruma aracılık eden diğerlerinin kazandığı bir ayrıcalık söz konusu. İyilerin içinde en iyi kim sorusunun cevabı ise heyecanlı bir bekleyiş.
Şu an itibariyle ligin lideri ise Rıza Çalımbay’lı Sivasspor.
Bu yazıyı yazdığım sıralarda Sivasspor’la, ikinci sıradaki takım olan Fenerbahçe’yle aralarındaki puan farkı beş. Tek bir açıdan değerlendirildiğinde, Sivasspor kalan üç maçını kaybetmezse ligin ilk devresini birinci bitirecek. Bu bağlamda Sivasspor ’un göstereceği performans (devre arası transferleri hesaba katmadan) Süper Ligin Şampiyonunu belirleyecek gibi görünüyor.
CİNSİYETÇİ KALIPLAR
Ofsayt kuralını biliyor musunuz?
Süper Lig tarihinde “ilk kadın başkan” olan ve tarihe geçen Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı'na sorulan soru bu. Elbette bu sorunun zihinlerdeki açılımı, kadınların futbol oyunundan ofsayt kuralını bildiği kadar anladığı üzerine yoğunlaştı.
Erkeklikle ilgili simge ve imgeleri yeniden üreten bu soruya Başkanın yanıtı, “Ofsaytı neden bileyim ki, oyuncu bilsin, hakem bilsin” oldu.
Kadının, bir spor kulübünü yönetmeye karar vermesi ve “erkek egemen” bir alanda varlığını ilan etmesi son derece kıymetli. Ülkemizin, futbol kulüplerde basın sözcüsü kadın yöneticileri gördüğü yıllar oldu elbette ama son yıllarda spor pratikleri toplumsal cinsiyetle ilgili kalıplar üzerinden inşa ediliyor. Sadece sporla ilgili tüketim malları ve deyimlerin genelde erkeklere odaklandığı bu zamanlarda, kadınların futbolun doğasında var olmaları, yeni ritüel ve simgelerin ortaya çıkmasını ve futbolun algısını değiştirip, dengeye oturtacaktır. Kadının varlığının hangi mekan ve uzamlarda hangi yetkinlikle var olabileceğinin kararı verecek olanlar ise yine kadınların kendisidir. Kadınların kamusal ve özel yaşamın tüm alanlarında eşit ölçüde varlık gösterebileceğinin futbol alanında eyleme dökülmesi ise zihinsel ve kültürel değişim bağlamında önemlidir.
Bu nedenle Berna Başkanın adımı kıymetlidir. Başkan kulübü yönetirken bu oyunun doğasını ve aktörlerinin rollerini, oyunun kurallı yapısına da hakim olacaktır. Belki de erkeklerden oluşan spor yorum programlarında saatlerce tartışılıp ve üzerinde uzlaşılmayan ofsayt kuralına da bir uzlaşma getirecektir.