Ortalığı kasıp kavuran salgının nedenini öğrenmek için bir uzmana danıştım.

Salgın karşısında insanlar şaşırmışlardı. Korkuyla karışık kaygıyla yaşıyorlardı. Bu açıdan uzmanın söyleyecekleri önemliydi…

Peki bu uzman kimdi, bu uzmanı nerede bulacaktım. Uzun uğraşlardan, omuz başı bir mücadeleden sonra uzmana varabildim.

Uzmana ilk sorum şu oldu.

– Bu salgın için genel olarak ne diyebilirsiniz.

Uzman dalgın dalgın bana bakarak şöyle konuştu.

– Genel olarak pandemi bir respensilitie’dir. Bu durum katastrof bir hipotezdir.

Uzmandan konuyu açmasını rica ettim.

– Pandemi genel olarak izole edilmeli ve özel olarak tecrit şarttır.

– Öyleyse ne yapmalı dedim.

– Genel ve özelde tecrit ve mücerret şartsız koşulsuz sağlanmalıdır.

Bu durumda ne yapmak gerekir dedim.

Uzman, uzun uzun düşündükten sonra şöyle yanıtladı.

– Pandemi dalga dalga gelir… birinci dalga sonra öbür dalgalar gelir.

– Şu anda kaçıncı dalgadayız?

– Birinci dalganın sonu mu, yoksa ikinci dalganın başlangıcı mı… yoksa birinci dalgayla ikinci dalganın sentez ve mücerret biçimi midir, bilinmez.

– Peki dalgalar ne zaman son bulur?

– Bu dalganın mahreçine ve disponse oluşuna bağlıdır.

Konu yavaş yavaş aydınlanıyordu. Uzmana şunu sordum.

– Mahreç ve disponse için ne diyebilirsiniz.

– Pandeminin kumda hareketi zayıftır. Bu nedenle yurttaşların bir süre için kumda ikamet etmeleri gerekir.

Bu durumda Pandemi ne zaman son bulacak.

Uzman uzun hesaplardan sonra şöyle konuştu.

– Hasta sayısını ölenlerle oranlarsak %1,7 çıkar. Bu büyük bir rakamdır. Ancak hasta olanlarla olmayanlar arasındaki oran % 2,5 dur.

Buradan yola çıktığımızda yoğun bakım hastaları–yoğun bakım olmayanlar %9’dur.

Bu insanlık için umut ışığıdır.

– Umut ışığına nerden başlamalı.

– Elimizde dört kategori var. Bunlara göre,

a- Sağlıklı olanlar % 8,2

b- Pandemi olanlar %6,9

c- Komada olanlar % 2,1

d- Ölenler %20

Bunları söyledikten sonra uzman gözleri kapadı.

– Pandemi zor dedi.