CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Son günlerde çıkan adaylık tartışmalarına noktayı koyan Özel “CHP’nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun.” dedi.

Emeklilerin sesi olmaya devam edeceğini söyleyen Özgür Özel 26 Mayıs’ta Ankara’da Büyük Emekli Mitingi yapacağını duyurdu ve herkesi davet etti. Özel “Şimdi bütün emekleri ve onlara destek vermek isteyenleri 26 Mayıs Büyük Emekli mitingine davet ediyorum” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme hakkında da konuşan Özgür Özel “Sayın Bahçeli büyük bir nezaketle bana açıklama yapabilirsiniz dediği halde, kendisini grubunun önünde ayakta bekleterek bir açıklama yapmayı doğru bulmadım ve toplantıda görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim. Ancak sayın Bahçeli’ye seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz. Kendi değerlendirmelerini memnuniyetle dineldiğimiz tebriklerini kabul ettiğimiz ve bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı bir şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştireceğimizi paylaşabilirim.” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel’den çağrı: Bir yol bulunsun, Türkiye bu cendereden kurtulsun

Özgür Özel’in açıklamasının satır başları şu şekilde:

Dün Gaziantep’te trafik kazasında 9 vatandaşımızı kaybettik ailelerine baş sağlığı diliyorum. 90’lı yıllarda hak temelli gazetecilik hak ihlallerine karşı çok önemli habercilik yapan maalesef memleketinden uzakta Almanya’da geçen hafta kaybettiğimiz gazeteci Celal Başlangıç’a bir kez daha Allah’tan rahmet acılı ailesine baş sağlığı diliyorum. Dün bir başka acının bir büyük utancın yıl dönümünde CHP il örgütüyle Deniz Gezmiş Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın hatıraları önünde anma törenindeydik. 52 yıl önce yaşanan bu büyük acıya hep birlikte ortak olduk ve orada Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş arkada bir yerdeyken yanıma geldiğinde şöyle dedi. ‘Niye arkada kaldınız şöyle gelin dedim’ bana dedi ki ‘Sayın Genel Başkan siz beni Deniz Gezmiş’in ağabeyi kardeşi olarak çağırıyorsunuz ama buradaki herkes onun kardeşidir. ”

Ben de buradan onun yaptığı bu tanımlamaya uygun olarak söylüyorum ki bu partideki herkes Deniz’in Hüseyin’in Yusuf’un kardeşidir. Onların yolu tam bağımsız Türkiye’nin yolu Cumhuriyet Halk Partisi’nin yoludur.

DENİZ GEZMİŞ ÇAĞRISI

Şimdi buradan çağrımız şudur. Geçtiğimiz yasam döneminde 27 Mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran, Menderes’in Polatkan’ın Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık. Şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere. 12 Mart darbesinin muhtırasının Anayasa’ya yaptığı tahribata itiraz edip Anayasa’yı savunanlara Anayasal düzeni ortadan kaldırmak  iddiasıyla idam cezası veren o kadarı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum.

AKIN GÜRLEK’E TEPKİ

Barış Terkoğlu’na 2 yıl hapis cezası verildi. FETÖ yargıya egemendi bu gerekçelerle ceza alıyorlardı. Güya FETÖ yargıdan temizlendi yine aynı gerekçelerle ceza alıyorlar. Ve hakiki gazeteliğin sadece iktidar sahiplerinin işine gelmediği için cezalandırıldığı bu ülkede Barış Terkoğlu’nun şikayetçisi Akın Gürlek’tir. Akın Gürlek giyotindir. Akın Gürlek adaletin katilidir ve Türkiye’de sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan birisi şimdi Adalet Bakan yardımcısıdır. Akın Gürlek şunu bilsin Ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne de bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri onların basın özgürlüğü hakkını sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.

Saray anısını anlatan Kılıçdaroğlu’ndan Özgür Özel’e gönderme

“ANAYASA’YA UYMALIDIRLAR”

Hukukun aldığı yaralar Anayasa’nın yaşadığı tahribat AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının uyulmamasının sayısız örneğini yaşadık. Bir tanesi de 1 Mayıs’ta oldu. Öncesinde konuk, çağrısında bulunduk. AYM’nin geçen hafta burada okuduğum kararına rağmen Taksim 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. Oradaydık. Ve orada AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye tarihinin, en kıymetli hazinelerinden birisi olan sarnıcın önüne, İstanbul’a su taşıyan, yapılan tarihi kemerlerin önüne aralarına TOMA dizerek önüne polisimizi dizerek bir utanç duvarı ahaline getirdiler. Bu utanç duvarı tarihe geçti. O utanç duvarı bu iktidar gidip özgürlükler geldiğinde hep hatırlanacak. O gün birileri Anayasaya uymadılar. Anayasa’ya uymadıkları için emekçiler içeri almadılar. Orada bulunanlar itiraz edenler, girmek isteyenler karşısında kendileri de birer emekçi olan polisimiz karşı karşıya getirildi. Öncesinde her iki tarafı da uyarmıştık. Ama ardından 49 yurttaşımız evladımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine önce gözaltına alındılar ve 49’u tutuklandı.

Bir tarafta AYM kararına direnen kanunsuz emri veren. Karşısında gösteri ve toplantı yürüyüşü kanununa uymadı diye gençleri tutukluyorlar. Yani suçluların mağdur, mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz. Bir an önce bu orantısız tutuklama tedbirinin itirazlardan sonra kaldırılmasını, gençlerin serbest bırakılmasını, milletten kanuna uyulmasını isteyenlerin önce Anayasa’ya  uyması gerektiğini hatırlatıyorum

EKONOMİ POLTİKLARINA TEPKİ

İktidarın kötü ekonomi yönetimi her yurttaşımıza büyük bir çöküş yaşattı. Hayat pahalılığını, TL’nin aşırı değer kaybedişini hep birlikte yaşıyoruz. Avrupa Birliği komisyonunun yaptığı çalışmaya göre kira sorununda Avrupa kentleri arasında en zoru, vatandaşın en çile çektiği ve kiranın en yüksek olduğu kent İstanbul. İstanbul’da ortalama kira 23 bin lira. En düşük emekli maaşı ise 10 bin lira. Asgari ücret 17 bin lira ortalama kira 23 bin lira. Bunun Avrupa’da bir örneği yok. Bir kentte çalışan emekçiye ortalama kiranın yüzde 20 altında asgari ücret örneği yok. Ortalama kiranın yarısından az emekli maaşı alan dünyada hiçbir ülke yok. Bu yüzden emeklimize ve emekçimize yapılan bu zulmün altını çiziyoruz. İstanbul Planlama Ajansı’nın raporuna göre kentin ekonomik sorunlarının ne noktaya geldiği korkunç gerçeklerle ortada. Rapora göre geçen bayram İstanbulluların yüzde 70’i şehir dışına hiç çıkmadılar. Bayramlarda İstanbul, Ankara boşaldı diyorduk bu bayram yüzde 70’i adım atamadı. Bırakın tatili memleketine gidemediler. Önümüz kurban ve yine kurban almayı Kayseri’ye otobüs bileti almanın 5 kişilik bir ailede maaşı aştığı bir durumdayız.

Özgür Özel’den Erdoğan’a “yumuşama” yanıtı

İSTANBUL’DA EKONOMİK KRİZ

İstanbullu kredi kartı borcunun sadece asgari tutarını ödeyebilenler yüzde 35’e dayanmış. Yine yüzde 4’ü asgari den az yüzde 8.6’sı ise hiç ödeme yapamıyor. Yani iki İstanbulludan biri asgari tutar ya da altında ödeme yapıyor. Kredi kartı borcunu asgarinin üstünde kapatan iki kişiden biri var. Diğeri borç sarmalı içinde yuvarlanıyor. Kaç bileşik faiz yıllık asgari kredi kartına yüzde 99.7. Kredi kartının faizi yüzde 100. Bugün TÜİK’in maskeli enflasyon rakamlarına göre bile baktığınızda kredi kartı sahipleri borçlarını ödeyemedikleri için yaklaşan bir icraya sürükleniyorlar. Katılımcıların yüzde 47’sinin kıt kanaat geçindikleri. Yüzde 61’nin eskiye göre daha az gıda tüketiyoruz dediği yani milletin ekmeğinin küçüldüğü buzdolabının boşaldığı sofrasının zayıfladığı çorbasının kaynamadığı bir sürece geldik. Bunun için bu yoksulluğu görmeliyiz. Bu sıkıntıları görmeliyiz. Ve buna hep birlikte itiraz etmeliyiz.

MEHMET ŞİMŞEK’E KDV TEPKİSİ

Denizli’de belediyemizi ziyaret ettiğimde enflasyon muhasebesinin bütün vergi mükellefleri açısından yarattığı sorunları söylemiş ve iptal edilmesini gerektiğini söylemiştim. Birinci geçici vergi dönemi kaldırıldı tüm dönemler kaldırılmalıdır. İşte şimdi temel gıda maddelerinin KDV’si 1 iken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uydurduğu bir vergi hilesiyle örneğin ekmeği fırından alırsanız yüzde 1 alıyorsunuz pastaneden alıyorsanız KDV’yi yüzde 10’a çıkardılar. Bu KDV oyundur. Şimdi yeni bir hazırlık var. Türkiye’de KDV yüzde 20. Yüzde 10’luk ve 1’likler listelerin ilanıyla oluyor. Ve temel gıda listesi yüzde 1, bir takım farklı ihtiyaçlar yüzde 10 iken şimdi bir takım hazırlıklar var. Pandemide Yüzde 18’den 8’e inen ama şuan yüzde 10 olan, mobilya, eğitim, sağlık ve konaklamadaki liste oyunuyla KDV yüzde 20’ye çıkarılıyor. Seçimi öncesi KDV artışı planlamıyoruz lafını laf oyunu olduğunu, ve doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek’in el atmak üzere olduğunu ifade etmek istiyorum.

Bu memlekette verdilerin yüzde 76’sı yani 4 lira verginin 3 lirası dolaylı vergilerden alınıyor. Yani fabrikatörle işçisi aynı vergiyi ödüyor aynı ürünü alınca. Vergilerin yüzde 75’i dolaylı vergiyle alınıyorken doğrudan vergilik yüzde 25’in de yüzde 15’lik kısmı çalışanların maaşından doğrudan kesilerek alınıyor. Geriye sadece 10 liralık verginin 1 lirasını gerçekten kazançtan verilen vergiler oluşturuyor. Bu kadar holding toplam verginin onda birini verirken bu kadar işçi bu kadar memur bu kadar yoksul yüzde 90’ını veriyor. Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz isyan ediyoruz isyan ediyoruz!

ENFLASYON TEPKİSİ

Yüksek enflasyon 4 ayda maaşları eritip kuşa çevirdi. Dar gelirlinin emeklinin, asgari ücretlinin enflasyonu körüklediği zannı, temelsiz bir zandır bir hedef saptırmadır. Yılbaşında 17 bin 2 lira olan asgari ücret TÜİK verilerine göre, yüzde 18 yıprandı ve 3 bin 182 lirası buhar oldu. Emekli maaşı Aralık sonunda 10 bin lira, 1872 lira kaybetti. Ve artık eğer enflasyon düzelmesi yapılsa  asgari ücretin bugün 21 bin 800 lira olması lazım. Ama birileri enflasyon düzletmesi yapmamaktan emeklinin durumunu iyileştirmemekten çünkü para bulamamaktan şikayet ediyorlar ve emeklinin sesini duymuyorlar.

BÜTÜN EMEKLİLERİ MİTİNGE DAVET ETTİ

Biz bütün kampanya boyunca emeklilere dedik ki bizimle olun sesinizi duyuracağız. Koştular geldiler Rize’de de Antalya’da da Tekirdağ’da da Türkiye’nin dört bir yanında bizimle oldular. Şimdi o emeklileri unutmuş değiliz. Şimdi onlarla birlikte olma zamanıdır. Şimdi bütün emekleri ve onlara destek vermek isteyenleri 26 Mayıs Büyük Emekli mitingine davet ediyorum”

AÇIKLANAN ÖĞRETMEN ATAMASI SAYISINA TEPKİ

Müfredat önemli dedik. Ama sözümüzü duyuramadık. Yedi gün yetmez dedik, çıkmış Milli Eğitim Bakanı 10 güne çıkardım deyip gülüyor. Yeni müfredatta görüş alınmadı.

Atanmayan öğretmen sayısı bir milyonu aştı. O öğretmenlere tüm kamuya alımlarla birlikte mülakatsız KPSS ile seçilme sözü verdiler. Bu vaat ile oy topladılar. Bu arkadaşlar müfredat getirerek, ayrımcılığı kurumsallaştırdılar. Oy topladılar, şimdi de mülakatı kaldırmıyorlar. 86 bin öğretmen ataması dediler, 20 bin atamaya düştüler. Bütün gençlerin umutlarını kırdılar. Biz atanmayan her öğretmenin arkasındayız.

Seçim öncesi ‘İsrail ile ticaret son bulsun diyenleri yaka paça gözaltına alanlar bizim İsrail ile ticareti durdur çağrımıza, kulak tıkayanlar önce 54 ürün grubunun ticaretine sınırlama getirdiler, nihayet şimdi eski iddialarını çiğnediler ve İsrail ile ticareti durdurarak bizim ve kendilerini eleştirenleri haklı çıkardılar. Biz 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin dünya ülkeleri tarafından tanınmasına kadar mazlum Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Deniz Gezmiş ve Bülent Ecevit’in davasını sürdürmeye devam edeceğiz.

BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ AÇIKLAMASI

Kendisiyle, olumlu, verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Hem ev sahipliği için hem de görüşmedeki fikir alışverişleri, geçmiş tecrübeleri, geçmişte Türkiye siyasetinde şahit olduğu bazı gelişmelerden yaptığı kıymetli aktarımlar için, istifade ettiğimiz görüşler için kendisine teşekkür ediyorum.

Yapılan görüşmelerden sonra, eğer ortak bir açıklama yoksa, görüşme taraflardan kendi ifadelerini, paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir. Erdoğan görüşmesinde ‘fendim gizli kapalı ne konuştunuz?’ Görüşmede Türkiye Cumhuriyeti’nin dış işleri bakanlığının en üst görevlerinde bulunmuş bir büyükelçinin notları partinin arşivlerine girmişti. Önümüzdeki dönem benden sonra görev yapacak Genel Başkanlarına aktarılmak üzere, muhafaza edilmiştir. Ve kayıt dışı siyasete itiraz eden anlayışımızla bütün bilgiler MYK ile ve Grubumuzda paylaşılmıştır. Anca biz neler söylediğimizi söylediklerimizi söyledikten sonra ne cevap aldınız bizim işimiz değildir. Ancak onu beklemek ve izlemek ve o  konuda beklenti içinde olmak bizim pozisyonumuzdur .

CHP’den Özgür Özel-Devlet Bahçeli görüşmesine ilişkin ilk değerlendirme

Sayın Bahçeli büyük bir nezaketle bana açıklama yapabilirsiniz dediği halde, kendisini grubunun önünde ayakta bekleterek bir açıklama yapmayı doğru bulmadım ve toplantıda görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim. Ancak sayın Bahçeli’ye seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz. Kendi değerlendirmelerini memnuniyetle dineldiğimiz tebriklerini kabul ettiğimiz ve bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı bir şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştireceğimizi paylaşabilirim. Kıbrıs başta olmak üzere Türkiye’nin tüm dış politikalarını kendisiyle paylaşmakta, milletimiz başka bir görev verene kadar ana muhalefet partisi olduğumuzu ama yurt dışında Türkiye’nin partisi olduğumuzun altını bir kez daha çizdim.

10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücretin eriğini Temmuz zammının yapılmamasının sıkıntı yaratacağını, atanmayan öğretmenlerden staj mağdurlarına, kademeli emeklilikten uzman çavuşların sorunlarına kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Kendilerinin pek çok husustaki olumlu katkıları ve elbette farklı düşündüğü konuları dikkatle dinledik, not aldık.”

SON ANKETLER

CHP’nin yukarıya doğru ivmelenmesinde hakkımızı teslim etmeyen kimse yok. Nisan ayı anketleri geldi. “31 Mart seçimleri yerel seçimdir, genele yansımaz” diyenler yanıldılar. Şu ana kadar CHP’nin “Bu Pazar milletvekili seçimleri olsa, oyunuzu kime verirsiniz?” sorusunda 1. Parti olmadığı hiçbir anket yok.

7 yıl sonra bir ilk! Bahçeli- Özel görüşmesinden tek cümlelik açıklama

GENEL SEÇİMLER İÇİN ADAY TARTIŞMALARI HAKKINDA AÇIKLAMA

Görünen o ki, CHP’deki bu yukarıya ivmelenme, bu özgüvenli siyaset, birilerini CHP’yi yeni tartışmalara sürüklemeye, memur kılmış. Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğimizi söylemiştim.

ADAYLIĞIMI DAYATMAK GİBİ BİR HATA YAPMAYACAĞIM”

Hazır birinci partiyken, işler yolunda gidiyorken, seçim yeni geride kalmışken, gelecek seçime daha zaman varken aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Buradan gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, çelme takmaktan başka bir gayreti yoktur. Dün MYK toplantısında açıkça ifade ettim, ne kadar iyi niyetle de olsa, ne kadar soru da gelse hiçbir arkadaşımızın bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, bundan sonra da istemem. Bizim her birimiz gönlümüzdeki adayı gönlümüzde tutarak, gönüllerimizdeki ortak bir duyguyu ön plana çıkarmak lazımdır. Kimin gönlünden kimin geçtiğinin hiçbir önemi yoktur. Günü gelince CHP’nin bir adayı olacak. O aday, CHP’nin seçilmişleriyle, üyeleriyle, halkın sesini dinleyerek bu seçim başarısı nasıl geldiyse öyle belirlenecektir. Kimsenin şüphesi olmasın. CHP’nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun.”

CHP’li Başarır’dan yeni açıklama: Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil

Özgür Özel adaylık tartışmalarına noktayı koydu: Adaylığımı dayatmak gibi bir hata yapmayacağım