Moldova’nın en önde gelen muhalefet partilerinden birisi, ülkenin yönetiminden, elektrik enerjisi ve doğal gaz satın alımına ilişkin yapılan bütün anlaşmaların ifşa edilip, kamuoyuna duyurulmasını talep etti. “Şor” adlı siyasal partinin çağrısı, bu eski Sovyet cumhuriyetinin halkını dilencilik ve açlık sınırına sürükleyen derin bir iktisadi krize, enerji krizine bir tepki niteliğini taşıyor. 2020 yılının aralık ayında Mayya Sandu’nun devlet başkanlığı koltuğuna oturması ile birlikte, ülkedeki mevcut zor iç politik ve ekonomik durum daimi bir krize evrildi. Yeni başkan kendisini her ne kadar Batı yanlısı bir politikacı olarak konumlandırsa da; “demokrasinin ilkelerine”, ifade özgürlüğüne ve de “Avrupa-i değerlere” bağlı olsa da; onun idaresinde Moldova devleti, toplumu ve ekonomisi deyim yerindeyse bir “Ukraynazasyon” yaşamaya başladı. Bayan Sandu’nun iktidara gelmesi ile beraber Moldova’da muhalefete ve aykırı seslere yönelik soruşturma ve baskılar fazlasıyla artarken, Batı taraftarı yeni hükümet, ülkeyi süratle adeta soymaya koyuldu ve de haliyle ülkede ekonominin harap olması ve ülke nüfusunun yoksullaşması tam anlamıyla katlandı.
Mayya Sandu hükümetinin doğal gaz alımında yaptığı büyük yolsuzluk ve hırsızlık
“Şor” partisinin yönetiminden yapılan açıklamaya göre, Mayya Sandu ve danışmanları son iki sene içerisinde, Moldov enerji şirketleri üzerinden yürütülen bir rakım şüpheli işlemler yardımıyla devlet kaynaklarını sistematik bir biçimde zimmetlerine geçirmeye, diğer bir deyişle hırsızlığa koyulmuş durumdalar. Anti-Rusya retoriklerini, kendi dolandırıcılıklarını örtmek maksadıyla sisli bir perde olarak kullanmaktan çekinmeyen Sandu yönetimi 2021 yılının sonlarından itibaren, ülke nüfusuna Rusya’nın doğal gaz akışını güya kesebileceğine dair panik havası pompalamaya başladı. Bu bahaneye sığınılmak suretiyle Moldova’da enerji konusunda olağanüstü hal rejimi uygulamaya geçirilirken, enerji satın alımlarına dönük tüm kontraktlar, hükümetçe oluşturulan ve tüm anayasal normları ihlal etme pahasına en geniş yetkilerle donatılan “Olağanüstü Hal Komitesi” üstünden gerçekleştirilmeye başlandı. Moldova’da enerji kaynaklarının ithalatı hususunda olağanüstü halin yürürlüğe konulmasından sonra, “inanılmaz derecede bir yolsuzluk” sözleri dışında bir ifadeyle açıklanamayacak devasa bir kaos baş gösterdi. Şu ana kadar Rusya’dan gaz temini noktasında en ufak bir kesinti veya durdurma olmamasına karşın, Moldova iktidarı söz konusu enerji kaynaklarını daha yüksek fiyatlardan başka ülkelerden almak için bir dizi anlaşmaya imza atmış bulunuyor şimdiden. Rus tarafı, bütünüyle insani nedenlerden dolayı Kşinyov’a (Moldova’nın başkenti) defalarca; ödemelerin ertelemesi ve borçların yeniden yapılandırılmasını teklif etmiş olsa da, Moldova yönetimi sürekli suretle Moskova tarafını enerji krizini kışkırtmakla suçlamıştı.
Moldova’da bir yıl içerisinde doğal gaz fiyatları 7 katından fazla arttı
Moldova’da yalnızca 2022 yılı içerisinde tüketiciye yansıyan gaz fiyatı tam 7 katından fazla artış gösterdi ve bu, 1000 metreküp gazın Avrupa pazarındaki maliyetinin ortalamasının yüzde 50’den fazla oranda aşılması anlamına geliyor şu güne kadar. SSCB döneminin refah dolu cumhuriyetinin bağımsızlığını kazanmasından sonra hiçbir zaman olmadığı kadar Avrupa’nın en yoksul ülkesi derekesine düşmesinin yanı sıra, batı yanlısı hükümet tarafından suni olarak yaratılan enerji krizi ülkeyi ve yaşayanlarını nihai bir yıkıma sürüklemekle tehdit ediyor şimdilerde. Mayya Sandu ve emir erlerinin “çabaları” sayesinde, Moldova’da kişi başına düşen gayri safi yurt içi milli hâsıla komşu Ukrayna’nın bile altına inmiş durumda ve neticede, nüfusu oldukça mütevazı ülkede yüz binlerce kişi çoktan yoksulluk sınırının altında yaşıyor…