CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 21 Nisan 2019’da Ankara'da katıldığı bir şehit cenaze töreninde yumruklu saldırıya uğrayarak tartaklanmıştı. Saldırganlar gözaltına alındı, tutuklandı, serbest bırakıldı ve konu kapandı yani unutuldu. Bu olaydın 54 ay sonra bu kez CHP’nin yeni lideri Özgür Özel farklı ve daha tehlikeli bir provakasyonun hedefi oldu. Önceki olayda olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve yandaş medyaya göre suçlu CHP ve yönetimi. Seçime üç ay var ama her gün farklı bir gündemle toplumu germeye çalışan iktidar yani Erdoğan-Bahçeli ve gizli ortak Akşener olayla ilgili son konuşmalarıyla ülke ve toplumu savaşa hazırlar gibiler.

Bir Mehter Takımı eksik.

Düşman her yerde…

İçeride CHP, DEM, İşçi Partisi ve her türlü muhalif sivil toplum örgütleri…Barolar, Tabip Odaları, Sendikalar ve meslek kuruluşları. Dışarıda Suriye ve Irak’da bulunan PYD/YPG/PKK ve onların NATO üyesi ‘stratejik müttefiklerimiz’… İsveç’i unutmadan! Tabi ki İsrail’i de! Türkiye’de olup bitenleri yakından takip eden İsrail Başbakanı Netanyahu dün kendisini Hitler’e benzeten (haklı olarak) Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kızarak çok sert bir karşılık verdi. Netanyahu “Kürtlere soykırım uygulayan ve kendisine muhalif gazetecileri içeri atma konusunda dünya rekortmeni olan birinden ahlak dersi alacak değiliz” demiş. Demiş ama Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun dün akşam “Netanyahu, soykırımla ilgili herhangi bir şey söyleyebilecek son kişidir” dedikten sonra “Türkiye'ye yönelik siyasi saldırılara ve karalamalara rağmen biz üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” vurgusunu yaptı. Anlaşılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Altun; Cüppeli Ahmet Hoca’nın ‘Aman İsrail’i kızdırmayalım yoksa Yahudiler bizi mahveder ve Merkez Bankamızı batırır’ türünden son uyarılarını duymamışlar! İtiraf edeyim ki; ben bile herkesin çok iyi tanıdığı Cüppeli’yi dinleyince ödüm koptu çünkü ruh hastası Netanyahu ve terörist İsrail devletine en sert tavrı koyanlardan biri de benim. Ödümün koptuğunu anlayan Cüppeli benim Pazar sabahı tele1’deki programda ona hakaret ettiğimi söyleyerek savcılığa şikayet etmiş. Sağlık durumuma bağlı olarak bugün ya da yarın karakola giderek hakaret şikayetinin içeriğine bakıp yanıtını vereceğim. Oysa bir vatandaş olarak benim onu şikayet etmem gerekirdi çünkü ‘en az bin yıllık tarihi ile Türk devletini, halkını ve Merkez Bankası’nı İsrail ve Yahudilerle korkutuyor’. Belki de Cüppeli’den cesaret alan çocuk katili ve çok sayıda Yahudinin bile nefret ettiği Netanyahu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendi.

Maşallah herkes herkesi korkutuyor.

Erdoğan, Bahçeli ve Akşener bile ‘savaş modunda’!

Böyle giderse çok yazık olacak bu ülkeye.

Bu gidişat hiç iyi bir gidişat değil.

İçeride ve dışarıda herkesle kavga eden hiç bir iktidar iflah olmaz. Belki bunun farkına varan iktidar kavga ettiği BAE, İsrail, S.Arabistan ve Mısır ile barışma yolunu seçti ama geç kaldığı için işe yaramadı.

İktidarı iflah olmayan bir ülke; toplumu ve devleti hiç iflah olmaz. Tüm kurum, kurul ve kuramlarıyla devletin özellikle son on yılda ne hale geldiği ya da getirildiği ortada.

Düzey vasatın çok altında.

Hadi diyelim ki; ‘Türk’ten başka Türkün dostu yok’ dedik ve dışarıdaki düşmana karşı hep beraber ‘Allah Allah nidaları ve Mehter Takımının coşkusuyla cenge çıktık. HDP ve yeni adıyla DEM’e son seçimlerde oy veren 4 milyon 750 bin (2018 seçimlerinde 5 milyon 850 bin) ‘Kürt’ vatandaşı bir yana bıraksak bile içeride iktidarın anlayışıyla ‘Türke düşman Türkler’ ne olacak?

Allah aşkına nasıl bir saçmalıktır bu!

Bu işin hiç şakası yok ve ülke hızla ve çok tehlikeli bir şekilde freni patlamış bir TIR gibi uçuruma doğru hızla ilerliyor. Hiç bir iktidar, birilerinin kişisel çıkar ve karanlık hesabına değmez.

Herkes için söylüyorum :

Ortadoğu’daki ülkeleri görün. BOP ve Arap Baharı tezgahının coğrafyamızı ne hale getirdiğine objektif bakın, iyi kavrayın ve ders alın. Türkiye’yi bu coğrafyanın bataklığına sokanların elbette ve kesinlikle bu ülke için karanlık bir hesabı vardır ve üstelik her şey ortada.

Siyasal tercihi ne olursa olsun bu ülkenin TÜM yurtseverleri bu ülkeye, Cumhuriyete ve tüm farklılıklarına rağmen TÜM topluma sahip çıkmak zorundadırlar.

Hemen ve geç kalınmadan.

İktidar ve müttefikleri çılgın ve çok tehlikeli söylem ve davranışlarından vazgeçmelidir.

Ben bu filmleri hemen hemen tüm Ortadoğu ülkelerinde çok yakından gördüm ve her düzeyde en detaylı biçimde yaşadım. Savaşlarını izlediğim Bosna, Çeçenistan, Afganistan, Irak-İran, Karabağ dahil diğer ülkelerle birlikte Ortadoğu’nun tüm filimleri siyah beyaz ve son hesaplaşmada çoğu zaman dolaylı- dolaysız ‘beyaz adam’ kazanıyor ve halklar perişan oluyor. Belki de bunun için 20 Temmuz 2022’de devletin ciddiye almadığı ‘Selefiler gizli yerde silah saklıyor ve iç savaş peşindeler’ gibilerinden ilginç bir uyarıda bulunan Cüppeli Ahmet Hoca geçen hafta Selefi’lerden vazgeçip ‘Yahudiler bizi mahveder’ uyarısında bulunmuştu. Hem de Mossad’ın ‘Türkiye ve Katar’da barınan Hamas liderlerini öldüreceğiz’ tehdidinden sonra. Sonra bir baktık 12 şehit haberi geldi! Allah beterinden saklasın.

Daha ne diyeyim!