Öyle bir buluşma düşünün ki duygular ‘offf’ ile ‘ohhh’ arasında bir sarkaç gibi gidip gelsin. “Cumhuriyet’in 100. Yılı Anısına Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları Buluşması”ndan söz ediyorum. Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak amacıyla arkadaşlarıyla birlikte kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kardelen kızlarından… Eğitimde cinsiyet ve fırsat eşitliğinin sağlanması ve kız çocuklarının okula gönderilmesi için canla başla yılmadan çalışan gönüllülerden…
ÇYDD’nin bendeki yeri ayrı -bunu hep söylüyorum- çünkü Türkan Saylan ile tanışma, konuşma, onun ışığını ve azmini görme şansım oldu. Kolay olmayan mücadelesine, yaşadığı haksızlıklara ve zorluklara tanıklık ettim. ÇYDD’nin bendeki yeri ayrı çünkü ilk romanım Adımı Deniz Koydular’ın kahramanı da Türkan Saylan’ın el verip yükselttiği bir kız çocuğuydu.
Sabah Türkan Saylan kabri başında anıldıktan sonra İş Sanat Kültür Merkezi’nde bütün gün süren panellerde çağdaş kızları dinledik. Türkan Saylan, ÇYDD’yi kurarken 100 bin kız çocuğuna burs vermeyi hayal etmişti. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu hayalin gerçekleştiğini görmek umut verici. Bir kişi, 100 bin kız çocuğunu okutmayı hayal etmişti. Bugün her biri birer Türkan Saylan olan 100 bin kişi, aynı hayali kuruyor. İlk yıl 26 kız çocuğu ile başlayan kardelen hikayesi, bugün çığlaşan bir kartopu öyküsüne dönüşüyor.
***
Panellerde çağdaş kızlar yaşamlarını anlattılar demiştim. “Offff” çekerek dinlemeye başladığımız öyküleri hep “Ohhh” diyerek tamamladık. Ne acı, ne haksız, ne yürek burkan hikayeler… Tıpkı romanımda anlattığım öykü gibi… Ama bir gün sihirli bir el bu adaletsizlikleri düzeltmek için dokunuyor ve kaderler değişiyor. Başta Türkan Saylan, ÇYDD Genel Başkanı Ayşe Yüksel, Başkan Yardımcısı Lale Pilatin, Yönetim Kurulu Üyesi Tijen Mergen ve diğer tüm yöneticilerle birlikte elini taşın altına koyan destekçiler ile gönüllüler… Onlar kader simyacıları… Bazen tek bir el zarafetle dokunuyor ve kader oyunu tamamen değişiyor.
Sevgili meslektaşım Özlem Gürses hem tüm etkinliği sundu hem de sayamadığım kadar paneli gazeteci titizliğiyle yönetti. ÇYDD bursuyla yaşamı değişmiş öğretmen, sağlıkçı, sanatçı, yönetici, gazeteci, sosyal bilimci, hukukçu, akademisyen, bilim kadını, mühendis kızlarımız konuştu, biz dinledik. Kimi zaman ağladık ama çoğu zaman umutlandık.
***
Şimdi benim iki satır yazmamla anlaşılabilecek öyküler değil bunlar. Evlat olarak bile sayılmamış ve hatta ölümleri dilenmiş kız çocuklarının gördükleri minicik bir ışıkla göğe yükselmelerinin hikayesi bu. Gizli gizli okula gönderilmiş kız çocuklarının uzatılan küçücük bir dala tutunmalarının hikayesi bu. Okula gidemesin diye harçlığı, otobüs bileti yırtılıp çöpe atılan kız çocukların varoluş mücadelesi bu. Engellenen, hor görülen, çocuk yaşta evlendirilmeye zorlanan kız çocuklarının “Bu dünyada ben de varım; bana da yer açın” diye haykırmalarının hikayesi bu.
Ayşe Yüksel, “Emeklerimizin boşa gitmediğini gördük” dedi. Gerçekten öyleydi. Bir salon dolusu pırıl pırıl çağdaş eserler ve eser sahipleri… Nasıl gözler yaşla dolmasın? Nasıl yürekler sevinçle, gururla, umutla çarpmasın?
Kızlarımızı dinlerken ne kadar çağdaş, özgüvenli, donanımlı, çok yönlü olduklarını görüp bir kez daha Türkan Saylan’ın ve tüm ÇYDD ailesi önünde saygıyla eğildim. Sadece burs verip çocukları okutmamışlar; onlara hem bir aile olmuşlar hem de çağı yakalayacak imkanları sunmuşlar, daha da ileriye yüzmeleri için cesaretlendirmişler.
***
Etkinliğin son panelinde yazar Ayşe Kulin ve iletişim yöneticisi Sibel Asna ile birlikte ben de konuşmacıydım. “Çağdaş Türkiye'nin Gelecek Güvencesi Türkan Saylan'ın Kızları” başlıklı bir paneldi. Ayşe Kulin, ÇYDD’nin burs verdiği ilk 26 kız öğrencinin öyküsünü toplayıp ‘Kardelenler’ kitabını yazmıştı. Kardelenlerin isim annesi de odur. Ayşe Kulin bizi yıllar öncesine götürdü. O 100 bin kız çocuğuna burs verme hayallerinin kurulduğu ilk günlere… Kara kışlara, okulsuz köylere, yolsuz ilçelere, penceresiz evlere… Bugün başarılarını dinleyip gururlandığımız kızlarımız için ekilen tohumlara, verilen mücadelelere…
Ben umudumu ne zaman kaybetsem ÇYDD’nin karları delmiş kız çocuklarına, mücadeleden yılmamış erkek çocuklarına bakarım, pes etmekten utanırım.

KUTLA: MERDAN YANARDAĞ 101 GÜN SONRA TAHLİYE EDİLDİ.