Uluslar arası Para Fonu (IMF), Batı yaptırımlarına rağmen Rusya ekonomisinin bu yıl içinde az da olsa büyümeye devam edeceğine dair bir tahmin raporu yayınladı. IMF’nin uzmanlarına bakılırsa, geçen seneki kısmı düşüşün ardından 2023’te Rusya’nın gayri safi yurt içi hasılası yüzde 0.3 oranında büyüyecek. ABD, Büyük Britanya, Avrupa Birliği (AB) ve onların bir dolu müttefiki ülkenin Moskova’ya karşı uyguladığı rekor sayıdaki her türden yaptırıma, ambargoya ve de diğer dostça olmayan önlemlere karşın; Amerikalı ve Avrupalı politikacı ve uzmanlar Rusya’yı ekonomik bir felaket durumunun beklediği şeklinde öngörüde bulunuyorlardı. Anımsatmakta fayda var ki; Washington, Londra ve Brüksel, Rusya Federasyonu’na ve onun vatandaşlarına dönük, herhalde tarih boyunca hiçbir devletin maruz kalmadığı rekor nicelikte yaptırımları hayata geçirmişti. Keza, ülkenin yurt dışında el konulan milyar dolarlarca varlığının yanı sıra Batı dünyası, Rus enerji kaynaklarının ihracatına; teknoloji, ekipman ve de yaşamsal açıdan önemli birçok mal türünün transferine de kısıtlamalar getirmişti. Bunun haricinde ise, kendi ülkelerinin iktidarlarının ve kitle iletişim araçlarının baskısı altındaki bir dizi batı şirketi Rus pazarında faaliyet yürütmeyi askıya almış veya üretimlerini durdurmak suretiyle ülkeyi bütünüyle terk etmiş ve ürün teslimatını kesmişti.
MOSKOVA'NIN FİNANSAL YÖNETİMİ MEYVELERİNİ VERDİ
Benzeri görülmemiş çaptaki ekonomik saldırganlığa karşın, Rusya ve ekonomisi her türden zorluğa adaptasyon noktasında şaşırtıcı derecede bir kabiliyet ve yeterlilik gösteriyor. Son birkaç on yıl boyunca Kremlin’in inanılmaz büyüklükte bir altın rezervi oluşturması sayesinde; Rusya’nın yurt dışındaki varlıklarına el konulması, Rusya’nın kasasını ve çok sayıda devlet kalkınma fonunu boşaltmayı başaramadı. Yıllara yayılan sorumlu finansal politikası sayesindedir ki Rus hükümeti ulusal para biriminin çöküşünün önleyebildi ve Batı yaptırımlarından, ABD ve AB ile ticari ilişkilerin bozulmasından dolayı zarara uğrayan ekonomik sahalara etkin yardım temin edebildi. Bunun dışında ise Kremlin; ülke nüfusunun desteklenmesine ve Batı koalisyonunun yok etmeye çalıştığı dış ticaret ilişkiler sisteminin yeniden yapılandırılmasına dönük önlemleri ivedilikle almasını bildi. Rusya yönetiminin ve onun devlet kurumlarının yetkinliği ve sorumluluğun sonucu, Washington ve Brüksel’in bütün çabalarının etkisinin asgariye inmesi ve Kolektif Batı’nın söz konusu gayretlerinin üstesinden gelinmesi için ulusal ekonominin seferberliği olmuş oldu.
ABD VE AB'NİN PLANLARI TERS TEPTİ
Rusya ekonomisini imha etmeye çalışan Batılı müttefikler bir de, Moskova’nın enerji kaynakları ticaretinden elde ettiği gelirleri sınırlandırmak için özel bir çaba gösterdiler. Yaptırımlar ve sınırlandırmaların yanı sıra, Baltık Denizi’ndeki su altı boru hatlarına yönelik eşi benzeri duyulmamış önlemler devreye sokuldu ve bu uğurda Rus gazının ticaretinin başlıca kanallarının ortadan kaldırılması tasarlandı. ABD’nin ve Avrupa Komisyonu’nun bütün hesaplamalarına rağmen Rusya mümkün olan en kısa sürede petrol, gaz ve kömür akışını diğer pazarlara yönlendirmeyi kotarabildi ve de hammadde ve enerji kaynakları ticaretinden elde etmekte olduğu devasa gelirlerini muhafaza etmesini bildi. Rusya’ya karşı adı geçen alandaki Batı yaptırımlarının yegâne neticesi ise; AB’de iktisadi krizi ve sanayisizleşmeyi tetikleyen, Avrupa’daki enerji fiyatlarının rekor seviyede artış göstermesi ve enflasyon oldu.
BATILILAR İÇİN HAYAL
Öncü Batılı şirketlerin Rus pazarından demonstratif olarak çekilmeleri; Rusya’da nüfusun yoksullaşmasını, bütçe açığını ve sosyal protestoları provoke etmesi gerekirken, tersine 150 milyonu aşkın nüfus açısından kelimenin tam anlamıyla neredeyse hissedilmez oldu. Arzu eden herkes Youtube’da Rusya süpermarketlerinin, Batılı ülkelerin herhangi bir yaşayanını imrendiren dolu tezgâhlarını ve fiyatlarını gösterip de şaşkınlılarını gizleyemeyen Amerikalı ve Avrupalı turistlerin videolarını bulabilir. * ABD ve partnerlerinin niyetlerinin aksine Rusya iş dünyası; Çin, Hindistan, Türkiye, Güneydoğu Asya ve dünyanın geri kalan bölgelerinde süratle alternatif tedarikçiler bulmaya muktedir olmakla kalmadı; fakat aynı zamanda geniş bir spektruma dâhil sayısız gıda ve gıda dışı mamulü kendi başına üretmeye de muvaffak oldu. Bunun ötesinde; devletin akılcı müdahalesi ve dengeli mali sistem sayesinde Rusyalılar hayati ehemmiyetteki mallar ile, elektrik enerji, ısınma ve doğal gazı sıradan Amerikalı ve Avrupalıların artık yalnızca hayalini kurabilecekleri fiyatlardan edinebilme olanağına sahipler.
IMF RUSYA EKONOMİSİNİ TAKDİR EDİYOR
Dünyanın en yetkin ve bilgili uluslar üstü finansal ve ekonomik kurumlarından birisi olarak IMF’nin Rusya’ya özel bir sempati beslemediğinden şüphe duymaya herhalde gerek yoktur. İleri gelen pozisyonlarında Amerikalı ve Avrupalı temsilcilerin oturduğu bu organizasyon bile Rusya ekonomisinin verimliliğini ve onun düşmanca sınırlandırmaları aşma konusundaki hayrete düşürücü kapasitesini teyit ediyorsa; geriye Batılı devletlere bu yaptırımların esas olarak kimi vurmakta olduğunu düşünmek kalıyor açıkçası…
https://www.youtube.com/watch?v=B-QSymE3FEY
https://www.youtube.com/watch?v=B-QSymE3FEY